AKP ve MHP Genel Başkanlarını, tayinle gelmiş başkanları, görevleri devamlı olarak iktidara övgü düzenlemek olan yandaş medyayı izlediğimde hayretler içinde kalıyorum. Ben başka bir ülkede mi yaşıyorum diye düşünüyorum. Zira yaşadıklarımızla, çekilen çileler ile devamlı anlatılan pembe tablo masalları arasında hiçbir benzerlik mevcut değil.
-Ülkede eğitim, yargı, hukuk düzeni, ahlaki yapı, ekonomi, sağlık hizmetleri, tarım, velhasıl her şey çöktü. Sefalet, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği, torpil, kayırma, rüşvet, yolsuzluklar, yokluklar, yozlaşma, yasaklar zirve yapmış. Can ve mal güvenliği, fikir, ifade, teşebbüs hürriyetleri tamamen yok edilmiş. Baskılar, hakaretler, tehditler, iftiralar, haksız tutuklamalar, zulümler, inanılmaz boyutlara ulaşmış. Demokrasi tamamen devre dışı kalmış. Her konu sadece tek bir kişinin keyfine bırakılmış. TBMM ve tüm demokratik kesimler devre dışına itilmiş. Gündeme terör destekçileri hâkim olmuş. Terörist başı demokrasi havarisi rolünü üstlenmiş. Velhasıl ülkemiz tarihinin en kötü durumunu yaşıyor. Türk kavramına bile tahammül edilemiyor. Dinimiz ise zaten tümüyle dejenere edilmiş. Selefilik, Şia ve Vehhabilik ön plana geçirilmiş. Dış politikada tamamen ABD bağımlısı hale gelinmiş. Megaloman Trump’ın talimatı ile Suriye’deki terör devletlerine razı olunmuş, ülkemizi bölmek isteyen güçlere ve senaryolara karşı ciddi tavırlar konmamış.
-Ve aptal yerine konuluyoruz. Bize pembe başarı masalları anlatılıyor. Herkesin beynini (Genel başkanlara ve din baronlarına) ipotek ettiği düşünülüyor. En küçük bir tenkide veya uyarıya bile tahammül edilmiyor. Hemen baskılar, tehditler, tutuklamalar, devreye giriyor. Tüm ülkede tam anlamı ile işlemler yapılıyor. Baskı ve tehdit kampanyaları her gün artıyor. Bu yolla transferler yapılıyor.
-İktidarın halkla ilgisi tamamen kopmuş. Tek bir hedef var. Saltanatı devam ettirmek. Koltuğu muhafaza etmek. Bunun için istenen (terörle iş birliği dahil) her türlü tavizi vermek. Ve her fikre kulak tıkamak. (Bugüne kadar muhalefet TBMM’de 1302 teklif vermiş. Tümü reddedilmiş.)
TÜİK’in uydurma rakamları dışında; hiçbir gerçek rakama. Önem verilmiyor. Bu yolla işçinin, emeklinin perişanlığına, çektiği sefalete, göz yumuluyor. Bir de “Halkımızı enflasyona ezdirmeyiz” nutukları atılmıyor mu? İnsanları iyice çileden çıkarıyorlar. Eylemler söylemlerin tam tersi.
-Gerçek demokrasi olsa adaletin böylesine sarayın emrine girdiği, vicdanına ve kanunlara göre karar veren hakimlerin hemen sürüldüğü bir ülkede, Adalet Bakanının (ki hala “Türkiye’de yargı bağımsızdır” diyebilmektedir ve yargı ile ilgili yolsuzluk iddialarına gerekli direnci göstermemektedir) hemen istifa demesi gerekirdi. Yandaşlara rant temini için yeşil katliamına zeytin ağaçlarının yok edilmesine maden bahanesi ile insanlarımızın zehirlenmesine destek veren biri Çevre Bakanı olabilir mi? Kartalkaya Faciasının önde gelen sorumlusu ve kamu malına çöken birisi, Turizm Bakanlığını sürdürebilir mi? Hiçbir başarısı olmayan sadece enflasyon düşüyor masalına dayanan zenginleri pas geçip tüm yükü KDV ve ÖTV gibi araçlarla garibanların sırtına bindiren Maliye Bakanı bir gün bile görevde kalabilir mi? Neticede bu kadar başarısız ve tarafgir bir iktidar devam edebilir mi? Böylesine sabit fikirli bir Milli Eğitim Bakanı görevde kalabilir mi? Gençlik ve Spor Bakanı yandaş vakıf ve cemaatlere (İlk 6 ayda) 887,9 milyon TL aktarabilir mi? Sömürge valisi gibi hareket eden, teröristlere alenen destek veren ulus devletimiz ve ülke bütünlüğümüz aleyhine fetvalar veren ABD büyükelçisi İstenmeyen adam ilan edilip kovulmaz mı? Orman yangınları karşısında aciz kalan Tarım ve Orman Bakanı görevden alınmaz mı? (İnşallah yanan alanlar yandaşlara peşkeş çekilmez.) (Bakanın 4 yardımcısı at yarışlarından her ay (net) 104’er bin TL almaktadır.) (Bu arada Kayseri Üniversitesi rektörünün makam odası tadilatı için 7 milyon TL harcadığını bilelim. Hani tasarruf tedbirleri uygulanmakta idi? Yine Enis Güçlü Şirin diye bir kişinin 20 şirketin yönetiminde yer aldığını belirtelim. Türk Süpermen’i tanıyalım.)
-Hasta politikacılar ve mahkumlar, ciddi gerekçelere rağmen hapiste tutulmaktadır. Hayati tehlikeleri vardır. Ancak (Güya AYM kararına uyularak) 200 PKK’lı serbest bırakıldı. 700 firari teröristin de infazı durduruldu. Ve bunlar için genel af çıkması da maalesef kuvvetle muhtemeldir. (Bu arada birçok terörist hastalık veya yaşlılık sebebiyle tahliye edilmiştir. İktidarın adalet anlayışı budur.)
-İhracatta rekor övünmelerine mukabil, ilk 6 aylık dış ticaret açığı 149,4 milyar dolardır. Bu arada kur korumalı mevduatın yükü de 60 milyar dolara ulaşmıştır. Tam bir çöküş yaşanmaktadır.
Her şey çöktü
Her şey çöktü
Paylaş: