.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

‘Gelecekte bizi kimler yönetecek?’

Okuma Süresi: 5 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
‘Gelecekte bizi kimler yönetecek?’
‘Gelecekte bizi kimler yönetecek?’
Paylaş:
SELİN TEKİN
Türkiye’nin uluslararası arenadaki en deneyimli ve vizyoner isimlerinden Mehmet Öğütçü, OECD’den Uluslararası Enerji Ajansı’na, çokuluslu şirket yönetim kurullarından stratejik danışmanlığa uzanan kariyer yolculuğu boyunca liderlik kavramını hem deneyimledi hem dönüştürdü.
 Yakında Destek Yayınları tarafından çıkarılacak olan“Çılgın Liderler Çağı: Gelecekte Bizi Kimler, Nasıl Yönetecek?” kitabında ise, liderlik anlayışının günümüz ve gelecekte nasıl evrileceğini, yeni kuşakların ne tür liderlik vasıfları geliştireceğini güçlü ve çarpıcı bir dille anlatıyor. Mehmet Öğütçü, liderlik kavramının sınırlarını zorlayan bu özel sohbetinde, hem kitapta ortaya koyulan yeni paradigmaları hem de Türkiye özelinde liderlikte fırsatlar ve riskleri mercek altına aldı.
Sayın Öğütçü, öncelikle “Çılgın Liderler Çağı” gibi iddialı bir başlıkla okuyucunun karşısına çıkmanız cesaret istiyor. Sizce liderlikte “çılgınlık” ne demek?
 “Çılgınlık” kelimesi, toplumda çoğu zaman akıl dışılık ya da kontrolsüzlükle eşanlamlı kullanılır. Oysa liderlikte çılgınlık, alışılmışın, sıradanlığın ve kalıplaşmış normların dışına çıkabilme cesaretidir. Bu, risk alma, yeni ufuklar açma ve radikal yeniliklere kapı aralama becerisidir. Tarih bize Atatürk’ün devrimlerini, Churchill’in savaş kararlılığını, günümüzde Elon Musk’ın teknoloji sınırlarını zorlama vizyonunu gösteriyor. Ancak burada kritik olan, çılgınlığın bilinçli ve sorumlulukla yönetilmesidir. Yani kontrollü bir “çılgınlık” bu çağın liderlerinin en temel vasfı olmalı.
Tarih boyunca liderlik anlayışında önemli evrimler yaşandı. Siz bu evrimi nasıl özetlersiniz?
Mehmet Öğütçü: İnsanlık tarihi boyunca liderlik şekillendi ve gelişti. İlk çağlarda liderlik daha çok fiziksel güç ve karizmaya dayanıyordu; savaşçı liderler vardı. Antik uygarlıklar askeri ve dini liderlik arasında bir denge kurdu. Roma liderliği disiplin ve hukuki yapılar üzerine kuruluydu. Orta Çağ’da feodal sistem ve kilise etrafında döndü. Modern dönemde ise Aydınlanma’yla birlikte rasyonalite, halk iradesi ve demokratik değerler öne çıktı. Atatürk’ün liderliği bu vizyonun en önemli örneklerinden biri. Günümüzde ise karmaşık dijital dünyada liderlik, etik, iletişim, kriz yönetimi ve çevik karar alma becerilerinin birleşimidir.
Peki günümüz liderliğini geçmişten ayıran en temel özellikler nelerdir?
Günümüz liderliği üç başlıkta farklılaşıyor: İletişim, hız ve çeşitlilik.
Birincisi iletişim. Dijital çağda lider sadece karar almaz; aynı zamanda şeffaf, empatik ve gerçek zamanlı iletişim kurar. Hakikat sonrası bir çağdayız; algılar gerçeklikten çok daha güçlü. Jacinda Ardern’in pandemi sürecindeki iletişim tarzı buna örnektir.
İkincisi hız. Teknoloji ve küresel krizler çok hızlı gelişiyor. Liderler esnek, çevik olmalı, bürokrasiye takılmadan hareket etmeli. Elon Musk’ın elektrikli araç ve uzay projeleri bu hızın simgesi.
Üçüncüsü çeşitlilik. Artık liderlik sadece devlet başkanları ve CEO’larla sınırlı değil. Genç aktivistler, sosyal girişimciler, sanatçılar ve influencer’lar da küresel sahnede söz sahibi. Greta Thunberg bunun canlı örneği.

“Kurtarıcı lider” algısı günümüzde lider psikolojisini nasıl etkiliyor?
 “Kurtarıcı” olarak algılanmak, lider üzerinde çok büyük bir psikolojik baskı yaratıyor. Bu durum gerçekçi olmayan beklentilere yol açıyor. Liderin gücü ve kontrol arzusu bazen aklın önüne geçebiliyor. Toplum lideri sadece yöneten değil, aynı zamanda bir rehber, baba figürü hatta mitik bir kahraman olarak görüyor. Bu ilişki hem lider hem toplum için hem fırsatlar hem riskler barındırıyor. Dengeyi bulmak çok kritik.

Kitabınızda “çılgın liderlerin yükselişi”ni nasıl yorumluyorsunuz?

Dünya karmaşık ve krizlerle dolu bir dönemde. Geleneksel liderlik modelleri çoğu zaman yetersiz kalıyor. Bu yüzden radikal, yenilikçi ve bazen tartışmalı “çılgın liderler” ortaya çıkıyor. Elon Musk gibi vizyonerler devrim yapıyor ama aynı zamanda spekülatif hareketler de yapabiliyorlar. Popülist liderler demokratik kurumları zorlayabiliyor. Bu tabii ki hem büyük fırsatlar hem de ciddi riskler içeriyor. Kitabımda bu ikilem üzerinde duruyorum.

Türkiye özelinde “çılgın liderler çağı” ne ifade ediyor?
Mehmet Öğütçü: Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla, stratejik coğrafyasıyla büyük bir potansiyele sahip. Ancak liderlikte yanlış adımlar, demokratik erozyon ve kutuplaşma riski taşıyor. Öte yandan, genç girişimciler, kadın liderler ve yenilikçi belediyeler olumlu örnekler sunuyor. Türkiye’nin gücünü açığa çıkarmak için liderlerin kapsayıcı, şeffaf ve sorumluluk sahibi olması şart. Bu hem iç barış hem uluslararası güç dengesi için çok önemli.

Risk almadan liderlik ve değişim mümkün mü?
Tarih bize gösteriyor ki büyük dönüşümler hep cesur risklerle mümkün oluyor. Almanya’nın enerji dönüşümü bunun en güzel örneği. Türkiye’de bazı belediyeler, girişimler bunu deniyor. Ama risk, bilinçli ve hesaplı olmalı. Kitabımda bu dengeyi yakalamak için somut öneriler var.

Liderlikte iletişim ve empatiye ne kadar önem veriyorsunuz?

İletişim liderliğin kalbidir. İyi lider sadece konuşmaz, iyi dinler, anlar ve güven inşa eder. Empati lider ile toplum arasında köprü kurar. Jacinda Ardern’in empatik liderliği bunu mükemmel gösterdi. Türkiye’de liderlerin samimi, şeffaf ve empatik iletişim kurması vazgeçilmez. Kitabımda bunun nasıl geliştirileceğine dair stratejiler var.
Türkiye’de liderlik eğitimi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Liderlik doğuştan yetenek değil; eğitim, deneyim ve mentorlukla gelişir. Türkiye’de liderlik hâlâ “doğuştan yetenek” olarak algılanıyor ki bu büyük bir eksiklik. Liderlik eğitimleri kriz yönetimi, dijital beceriler ve etik üzerine odaklanmalı. Gençlere erken deneyim sağlanmalı.

Başarısızlık ve hata kavramları liderlikte nasıl yer bulmalı?
Başarısızlık gelişimin anahtarıdır. Önemli olan başarısızlıktan sonra pes etmemek, ders çıkarıp daha güçlü devam etmek. Elon Musk’ın SpaceX kazalarından sonra daha da başarılı olması güzel bir örnek. Türkiye’de liderlerin hata yapmaktan korkmaması, şeffaf olup öğrenmesi şart. Kitabımda “hatalardan liderlik” başlığı altında bunu genişçe işliyorum.

Son olarak, “Çılgın Liderler Çağı” kitabınızla okuyucuya vermek istediğiniz temel mesaj nedir?

Liderlik sadece elitlerin tekelinde değildir. Herkesin, özellikle gençlerin, kadınların, farklı toplumsal kesimlerin liderlik potansiyeli var. Cesaret, yenilikçilik, empati ve sorumluluk temelinde yeni liderlik biçimleri gelişmeli. Tarih cesur liderlerin büyük dönüşümlere imza attığını gösteriyor. Biz de böyle liderlere ihtiyacımız var. Okuyuculara kendi potansiyellerini keşfetmeleri, risk almaları ve cesur adımlar atmaları için ilham vermek istiyorum.
Çok teşekkür ederiz Sayın Öğütçü, böylesi derinlikli ve ufuk açıcı bir sohbet için. Kitabınızın çıkışını heyecanla bekliyoruz.
KUTU… KUTU…
Mehmet Öğütçü: Liderlik devrimi zihinde başlar
Türkiye’nin ve dünyanın asıl ihtiyacı yalnızca “yeni liderler” değil; yeni bir liderlik kültürüne hazır kurumlar, medya, iş dünyası, akademi ve seçmen.
Bu kültür oluşmadan, hangi lider gelirse gelsin ya sisteme uyum sağlar ya da sistem onu kusar.
Artık sıradaki büyük değişim, talepte başlamalı.
Kendimize samimiyetle şu soruyu sormalıyız:
“Ben ne tür bir liderlik istiyorum? Ve ona hazır mıyım?”
Gerçek dönüşüm, bu soruya vereceğimiz dürüst, kolektif ve sürdürülebilir yanıtla başlayacak.
Aksi hâlde biz daha uzun yıllar boyunca, kaliteli liderliğin yokluğundan şikâyet etmeye devam ederiz -ama hak etmeyiz.