.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Uçak: Pamuk sektörü çıkmazda

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, pamuk sektörünün “bugün adeta bir çıkmazın içine sürüklenmiş durumda” olduğunu belirterek, “Ne üretim zincirinde ne de tedarik zincirinde kimse mutlu değil. Üretici emeğinin karşılığını alamıyor, çırçır işletmeleri ayakta kalmakta zorlanıyor, tüccar ve iplikçiler büyük baskı altında. Sektörün bütün paydaşları aynı kaderi paylaşıyor ve birlikte kaybediyoruz. Ortada ne kazanç var ne umut ne de sürdürülebilirlik. Bu şartlarda pamuk üretiminin ve ticaretinin geleceği maalesef pek de parlak değil” dedi.
Uçak: Pamuk sektörü çıkmazda
Paylaş:
İTB koordinatörlüğünde; İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Manisa Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Borsası, Söke Ticaret Borsası ve Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi işbirliğinde gerçekleştirilen 2025-2026 pamuk sezonuna ilişkin rekolte tahmin çalışmasının sonuçları İzQ’da düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı. 

Toplantıda konuşan Uçak, “Bunca yıllık kariyerimde şahit olduğum en kötü yıllardan ve en kötü sezon başlangıçlarından birini yaşadığımızı görüyorum. Pamuk için yıllardır aynı ifadeler kullanılıyoruz. Stratejik ürün, beyaz altın, binlerce ailenin ekmek teknesi, sanayinin, tekstilin ve ihracatın bel kemiği… Evet, bunların hepsi doğru.  Ancak artık bu sözlerin gerçekte hiçbir karşılığı kalmadı. Çünkü ne üretim zincirinde ne de tedarik zincirinde kimse mutlu değil.  Üretici emeğinin karşılığını alamıyor, çırçır işletmeleri ayakta kalmakta zorlanıyor, tüccar ve iplikçiler büyük baskı altında. Sektörün bütün paydaşları aynı kaderi paylaşıyor ve birlikte kaybediyoruz. Ortada ne kazanç var ne umut ne de sürdürülebilirlik. Bu şartlarda pamuk üretiminin ve ticaretinin geleceği maalesef pek de parlak değil. Sektör, artık sadece geçmişin başarı hikâyelerine tutunuyor; geleceğe dair somut bir plan ve güvence yok.  Her bir paydaş, mevcut darboğazlar içinde kendi varlığını korumaya çalışıyor.  Eğer acilen yapısal önlemler alınmazsa, pamuk üretimi ve ticareti ciddi bir risk altında kalacak. Bu nedenle, rekolte rakamlarını değerlendirirken, sektörün bütünsel sorunlarını da göz önünde bulundurmak zorundayız” dedi. 

Pamuk sektörünün “bugün adeta bir çıkmazın içine sürüklenmiş durumda” olduğunu kaydeden Uçak, “Hepimizin bildiği gibi ülkemizde yüksek enflasyon kısmen kontrol altına alınmış olsa da yarattığı tahribat hâlâ çok ağır bir şekilde hissediliyor.  Pamuk değer zincirinin her aşamasında maliyetler gün be gün artarken, sanki bu enflasyon pamuk sektörünü teğet geçmiş gibi fiyatlar yerinde saydı, hatta bazı dönemlerde geriye gitti” ifadelerine yer verdi. 

“Yüzde 30’un üzerinde maliyet artışı”

2024 yılında pamuk üretiminin ortalama maliyeti 28–32 TL civarındayken, bu yıl verim farklılıklarına bağlı olarak 40 TL bandına kadar yükseldiğini belirten Uçak, “Yani üretici, yüzde 30’ un üzerinde bir maliyet artışıyla karşı karşıya kaldı. Üstelik kuraklığın ve su kıtlığının etkisi de eklenince ekimler önemli ölçüde azaldı.  Diğer taraftan mevcut yağışlar henüz toplanmamış olan pamuğun kalitesine muhakkak ki olumsuz etki edecek...  Bizler, pamuk sektörünün sorunlarını her konuşmamızda dile getirerek, bugünlerin bizi beklediğini önceden ifade etmiştik. Borsamızdaki işlemler de bu durumu özetler nitelikte. 41 renk pamuk salon fiyatlarının geçen sezon ortalama 59 TL idi; yeni mahsul 41 renk henüz işlem görmemiş olsa da ismen olarak açıklanan fiyatlar 67 TL bandında dolanıyor.  Fiyatlar artmış gibi gözüküyor ancak üretim maliyetine kıyasla yeterli bir fiyat artışı söz konusu değil” dedi. 

“Dış pazarımızı kaybedebiliriz”

Üretici pahalıya üretirken, pamuğun yurt dışında daha düşük fiyata satıldığını; piyasayı ise ucuz ithalatın doldurduğunu dile getiren Uçak, “Tüketim yüksek, ama üreten kazanamıyor.
Bu tablo, sektörün sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Hazır giyim ve tekstil sektörüne gelince, uzun yıllardır dış ticarette pozitif bir denge sağlamış olmamıza rağmen, bu alanda da büyük sorunlar yaşanıyor.  2021’den bu yana sektörün dış ticaret fazlası yüzde 17 oranında geriledi ve önümüzdeki dönemde bu olumsuz seyrin devam etmesi kuvvetle muhtemel görünüyor. Doğru bir yol haritası çizemezsek yıllardır büyük emek verdiğimiz dış pazarımızı kaybedebiliriz” dedi.  

“Lisanslı depoculuk sisteminde sorunlar var”

Pamuk lisanslı depoculuk sisteminin de önemli sorunları olduğunu belirten Uçak, “2013 yılında faaliyete geçen pamuk lisanslı depoculuk sistemi 2022 yılına kadar hızlı bir gelişim göstermiş olup 2023 yılında azalan lisanslı depo giriş oranları nedeniyle bu üründe faaliyet gösteren tüm lisanslı depolar ve yetkili sınıflandırıcılar olumsuz etkilendi. Lisanslı depo giriş oranlarında 2023 yılında yüzde 50  oranında daralma meydana geldi.  2024 hasat yılında da depo giriş oranlarındaki azalış artarak devam etmiş ve doluluk oranları yüzde 75 azalmıştır.
Toplam depolama kapasitenin yaklaşık yarısına tekabül eden ve 40-45 bin tonla hizmet veren pamuk lisanslı depolarımızdan bazıları faaliyetini ekonomik sorunlar nedeniyle askıya aldı.
Pamukta lisanslı depoculuk sisteminin sürekliliğinin sağlanabilmesi amacıyla; uygun maliyetli kredi imkanlarının sağlanması ve lisanslı depolara ürün koyan yatırımcıların da desteklerden yararlanması sağlanmalıdır” diye konuştu. 

Rekolte beklentisi 410 bin ton

Rekolte tahmin sonuçlarını açıklayan Uçak, “Çalışma sonuçlarına göre; bir önceki sezona göre bölgemizde pamuk ekim alanlarının yüzde 18,5 oranında azalarak 94 bin hektara düştüğü tahmin edilmiştir.  Ortalama kütlü veriminin geçen yıla göre yüzde 3,9 artarak dekarda 437 kilogram olması beklenmektedir.  Buna göre kütlü üretiminde rekoltenin 410 bin ton olacağını öngörüyoruz.  Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 160 bin ton olacağı tahmin edilmektedir.  Tabi şunu da ifade etmeliyim. Bu sonuçlar son üç aylık saha ve laboratuvar çalışmaları sonuçlarında hesap edilmiştir. Ancak son günlerde yaşanan ve hasat süresince yaşanabilecek iklim koşullarına göre rekoltede kalite ve verim kaybı ortaya çıkabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekir” şeklinde konuştu.