Ülkemizin içine düşürüldüğü feci durumu; vatanını seven, beynini parti genel başkanlarına veya (cennet ve oy pazarlamacısı)din baronlarına ipotek etmemiş; her vatandaş gibi dehşetle izliyoruz. Kahroluyoruz.
1- Türkiye; Her açıdan kaos yaşamaktadır. Uyuşturucu, kara para, kumar, mafya ve çeteler, vb. terörlerine esir düşmüştür. Mal ve can güvenliği kalmamıştır. Fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri, demokrasi, bağımsız yargı yok edilmiştir. Yokluklar, yasaklar, yolsuzluklar, baskılar, rüşvet, torpil, ayrımcılık, yalanlar, iftiralar, tehditler, ZİRVE yapmıştır. (Ancak, adli emanetlere bile sahip çıkılamamaktadır.)
2- Dış politikada, çok tehlikeli bir dönem yaşanmaktadır. Türkiye hedef ülke olmuştur. Ateş çemberi içine sokulmuştur. ABD, İsrail, Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs, tam anlamı ile bir şer ittifakı kurmuştur. Yoğun bir silahlanma içine girmişlerdir. Mavi Vatan'dan bizi kovmak için, her türlü melaneti planlamaktadırlar. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarından istifade etmemizi engellemek için, her türlü yola başvurmaktadırlar. Kıbrıs Rum kesimi, yoğun bir şekilde silahlandırılmakta, yeni yeni askeri üsler kurulmaktadır. İsrail, Kuzey Kıbrıs’ta bile toprak satın almaktadır. Bu arada, birçok ülkede, katliamlarını sürdürmektedir.
-Suriye'de işler kötü gitmektedir. Kravat takınca, koluna da 55 bin dolarlık saati geçirince, Trump'un ve İsrail'in emrine girince, Colani'nin teröristliği unutulmuştur. Ve ABD, bu ülkede “Terör Devletini” kurmuştur. SDG’ye, en yoğun biçimde destek olmayı sürdürmektedir. (Ve biz, laf üretmekten başka bir şey yapmıyoruz. Zira, dış ve iç politikada, Türk ve İslâm düşmanı, kalleş, ahlâki tüm değerlerden mahrum, kendini beğenmiş, megaloman, Trump'un direktiflerine göre hareket ediyoruz. X-35 ve F-16 havuçları ile oyalanıyoruz.
Türk Cumhuriyetler bile bize ihanet etmiş, Rumların yanında yer almıştır. Anıt Kabire gitmeyen Arap Liderler, Makarios'un heykelini ziyaret etmektedirler. Kardeş bildiklerimiz dâhil, hiçbir ülke, Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanımamıştır.
3-Dindar nesil diyerek, ‘Siyasal İslam’a sarılanlar yüzünden; Yüce Dinimize müthiş zarar verilmiştir. Ahlâki yapımız, aile birliğimiz, ahlâki ve millî değerlerimiz çökmüştür. Ateizm, Deizm, Agnostizm yayılmıştır.
İktidarın, Diyanet Teşkilatının (başta başkanları olmak üzere), Müslüman geçinen zenginlerin ve bazı tesettürlü tiplerin (lüks tutkusu, görgüsüz davranışları, saçma sapan konuşmaları, gurur ve kibirli tavırları ile) veballeri çok büyüktür. Elbette, asıl amacı servet ve şöhret sahibi olan DİN BARONLARININ ve iktidarın amaçlarına hizmet eden vakıf ve derneklerin verdiği zarar, ölçülemez boyutlardadır. Bilhassa; Kul Hakkı, Şirk, Yalan, İftira, Yolsuzluk, Haram-Helâl kavramlarını, dejenere etmişlerdir.
-Bu dehşete düşüren tablo (halktan kopuk, zengin dostu) iktidarın umurunda mıdır? Kesinlikle HAYIR. Tek amaç, koltuğu kaybetmemek, saltanatı devam ettirmektir. Bunun için, içte ve dışta, her turlü taviz verilmektedir. Bir insanlık düşmanına “Kurucu Lider” sıfatı verilebilmekte; TBMM üyeleri ayağına gönderilmekte; Millî Birlik ve bütünlüğümüzü yok edecek tavizler verilmekte, Her gün daha fazla şımaran, küstahlaşan, tehdit eden DEM Partililere destek olunmaktadır. Dünkü çanak yalayıcısı Barzani'nin hakaretlerine, küstahlıklarına, ses çıkarılmamaktadır. Terör devletine boyun eğilmektedir. (Gerçekleri savunanlara, her türlü hakaret, iftira ve baskı uygulanmaktadır. Ne yazık ki; İYİ Parti ve ZAFER Partisi dışında; CHP dâhil, ciddi bir tavır sergileyen de yoktur. OY avcılığı ön planda tutulmaktadır.)
Herkes biliyor ki; PKK’nın Kürtlerle ilgisi yoktur. ASALA'nın devamı olan bir Ermeni örgütüdür. En büyük zararı, Kürt vatandaşlara vermiş; yaşlı, genç, bebek, kadın demeden,50 bin sivili katletmiştir. Köyleri ve insanları yakmıştır. Onlara hizmet gitmesini engellemiştir. Öcalan da, Kürt değildir. (Merhum Türkeş, detaylı olarak, ermeni olduğunu anlatırdı.) Türkiye'de, Kürt ve Türk diye bir ayrım yoktur. Sıkıntılar umumidir. Hepimiz için geçerlidir. Sırf; Bu iktidar devam etsin; AKP Genel Başkanı tekrar aday olabilsin: Gerekli Anayasa değişikliği yapılabilsin; DEM oylarının desteği alınsın diye; bu tehlikeli gelişmelerin gerekçesi Kürt vatandaşlarımız olamaz. PKK Kürtlerin temsilcisi gibi kabul edilemez. Cumhuriyet, Ulus Devlet, Türkçe Dili, Anayasa değişiklikleri, Teröristlere SDG’nin devamı, Kürtçe Eğitim, Petrol gelirinden pay, Eyalet Sistemi, Lozan, Güneydoğu'da zırhlı araçların görev yapması, Kürtçe trafik işaretleri, Türklük tanımı, Öcalan'a af ve siyasi hakların verilmesi, vb. konularda en küçük bir taviz verilmemelidir. Süslü laflarla, “Terörsüz Türkiye” masalı ile halkımız uyutulmasın! Terör silah bıraktı, kendini feshetti yalanlarına inanılmasın. Hendek operasyonlarında 795 şehit verdiğimiz unutulmasın.
-Ne garip. Kısa bir süre önce, teröre ve TBMM’deki temsilcisi partiye ağır suçlamaları yapanların; MHP ve AKP genel başkanlarının, bugün sergiledikleri tavırları aklım almıyor. Vicdanım da kabul etmiyor. Yüce Rabbim hepimize; basiret, feraset ve fazilet, lütfetsin. Dünya'nın en güvenilmez ve terör destekçisi, ABD yönetimlerinin (Kendi itiraflarına göre) bugüne kadar 93 darbe düzenlediği ve Türkiye’deki tüm darbelerin de tertipçisi olduğu akıllardan çıkarılmasın.
Teröre teslimiyet…
19 Aralık 2025, 21:18
Teröre teslimiyet…
Paylaş:
