İşte 25’inci MADDE: Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Ve de… İşte 26’nci MADDE: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Bitmedi, işte MADDE 28: Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27’ nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Soruyorum; “bugünlerde ‘bu Anayasa maddeleri’ askıya mı” alınmıştır?
+++++++++
SÖZÜN ÖZÜ…
Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.
Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.
Mustafa Kemal Atatürk
+++++
ERDEM VE POLİTİKA…
Dünyamız bir süreden beri çok kötü bir şekilde kirlenmektedir. Teknolojideki gelişmeler hayranlığı sürerken, sosyal dokunun kirlenmesi dikkatlerden uzak kalmıştır.
Şimdi “Acaba bir şeyler yapılabilir mi” diye çırpınışlar var. Ancak insan sevgisini sıfırlayıp maddi çıkarların içine balıklama atlayanlara bu uyarıların hiçbir etkisi olmayacaktır. Sadece ve yalnızca kendi çıkarları için yaşayan adamın dünyasındaki “Bir ben varım, bir de benim dışımdakiler” anlayışıyla birlikte “Ben dünya nimetleriyle donandığım ölçüde insanım” anlayışı sürdükçe kişilikli insan yerine çıkarcı ve eyyamcı insan modeli vitrinleri dolduracaktır.
Bu fırtınadan Türkiye de nasibini almıştır.
Ali Naili Erdem
++++++++
Anayasa’da bu madde yok mu?
.webp)
Ankara'daki Onur Yürüyüşü'ne polis müdahalesi: Tepki gösteren yurttaşlar da gözaltına alındı
Başlıktaki sorunun cevabını da hemen vereyim; “Evet var!..”
Ve de… İşte, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” ile ilgili MADDE 34: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” Peki, “bu madde varken” onlarca, hatta bazen yüzlerce insan “hakim kararı olmadan” savcılıklar kararı ile gözaltına alınıp, demir parmaklıklar ardına konuluyor” ve de günler, haftalar hatta aylar sonra “hakim karşısına” çıkarılıyor?