Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Savaşta demokrasinin önemi

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Savaşta demokrasinin önemi
Savaşta demokrasinin önemi
Paylaş:
İsrail'in İran'a saldırısı olayların gidişatına bakılırsa uzun bir istihbarat çalışması sonucu gerçekleştirilmiş. Aslında savaş tamtamları çoktan çalmaya başlamıştı.7 Ekim 2023'de, Hamas'ın İsrail'e saldırısı ve bu saldırıyı destekleyen, her zaman Hamas'ın arkasında duranın İran olması, Yemen'deki gemi kaçıran Şii Husiler’in de İran'dan destek almaları, İranlı yetkililerin sık sık İsrail'in “Ortadan kaldırılması” şeklindeki tehditleri, bu saldırının arkasındaki unsurlardan bir kısmıdır diyebilirim. Tabii İran'ın elindeki uranyumu zenginleştirme programı ile bölgede bir nükleer güç olarak ortaya çıkmaya başlamasını da belirtmek gerekir. Bunu ne ABD ne de Rusya ister.
İran'da, dine, şeriata dayalı bir yönetim olmasaydı, halkın büyük çoğunluğunun molla rejiminden, bu rejimin şiddet uygulamasından bıkmışken İsrail, MOSSAD ajanlarını böyle rahatlıkla İran toplumunun içine sokabilir miydi? Veya İran'da ajan devşirebilir miydi? Tarihsel birikime ve medeniyete sahip bir ülke, baskıcı, kadınlara şiddet uygulayan, kadını evden çıkarmayan, başını açtırmayan onları öldüren molla rejimi, başka yönetimleri, devletleri göz ardı ederken, onlara yukardan bakarken, halkına da göz açtırmıyor. Bu nedenle 10 milyon İranlı kendi vatanının dışında bir yaşamı seçmiş.
İsrail de Yahudi dinine dayalı bir yönetim. Ancak bir nebze de olsa demokrasi var ve kadınlar erkeklerle eşit. Eğitim imkânları çok iyi. İsraillilerin eğitim seviyesi çok yüksek İsrail dışındaki Yahudi diyasporasının ve yönetimlerinde zengin Yahudi işadamlarının etkin olduğu ABD, İngiltere gibi ülkelerin destekledikleri bir ülke İsrail. Başbakan Netanyahu'ya yolsuzlukları nedeni ile dava açılabiliyor. Savaş karşıtlan gösteriler yapabiliyor.
İsrail bugüne kadar düzensiz silahlı gruplarla (Hamas ve Hizbullah) çatıştı. Gazze'de 56 bin Filistinliyi katletti. İran ise Hamas ve Hizbullah'dan farklı. Bir kere düzenli bir ordusu var, yeterli askeri donanımı mevcut.
İsrail, dünya kamuoyunun tepkisini yatıştırmak için 13 Haziran 2025'de başladığı bu saldırıyı “Meşru müdafaa” çerçevesine yerleştirdi.
İsrail istihbarat örgütünün yaptığı nokta atışları ile İran'ın askeri komuta kademesini nasıl ortadan kaldırdığını TV ekranlarında gördük. İsrail'i ABD desteklerken, İran'ın arkasında da Mısır, Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkeler var. Doğrusu Türkiye'nin savaşla ilgili açıklamalarını yetersiz buldum. Ama İsrail ile olan ticari ilişkilerin devam ettiği savını, ileri süren ulusal basın ve medyadan öğrendik.
Rusya’da Suriye'deki hezimetinin ardından İran'ı kaybetmek istemez. Rusya'nın elini tutan, hareket kabiliyetini azaltan Ukrayna 2022'de başlayan ve çok kısa sürede biteceği Rusya tarafından ilan edilen savaş üçüncü yılını doldurdu. ABD'nin İran-İsrail savaşına girmesi, savaşın gidişatını değiştirecektir derken, 19 Haziran 2025 sabah saatlerinde Trump'ın savaşa girmeyeceği kararını açıklaması yine dengeleri değiştirdi. Trump, bu konuda kararsız. İran halkının Şii’si Sünni’si ile birleştiği tüm yabancı TV kanallarında haberlerin başında. İranlılar emperyalist bir saldırı karşısında yönetimle uğraşmayı bir tarafa bırakıp, vatanlarını korumak için elbirliği yapmış sayılırlar. Azerbaycan'ın İsrail'i desteklemesi ise ayrı bir başlık altında incelenmeli. Güney Kıbrıs Rum Yönetimini de (GKRY) tanıyan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev hem Rusya, hem Batıyı idare etmek peşinde. Aslında ilkesiz bir dış politika o ülkenin dış itibarını zedeler.
Türkiye'nin yanı başındaki bu savaş bir laboratuvar gibi. Bu gelişmelerden dersler çıkarmalıyız. Türkiye de böyle bir durumda birleşir. Onun için sadakat değil işinde ehil olmak yani liyakat önem kazanıyor. Türkiye'nin elinde İsrail'in kullandığı F-35'ler yok. F. 16'lar ise eski teknoloji. Elde var olan S-400'ler, onlar da depolarda.
Savaş durumunda bir iktidarın muhalefetle yakın temas içinde olması gerekir. Türkiye'de bu da yok. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı tutuklu. Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ'ın yanı sıra diğer tutukluların serbest bırakılması iktidarın oy potansiyelini arttırırdı diye yazarken Özdağ tahliye edildi. Başkan Özdağ tabii ki serbest bırakılsın ama diğer tutuklular da serbest kalmalı: Hem iç hem dış politika açısından.
Kanada'da yapılan G7 (Dünyadaki yedi zengin ülkenin toplantısı) Zirvesini Trump'ın acilen terk ederek, savaş konusunda kararlar almak üzere Washington'a dönmesi, İran'dan böyle bir karşılık vermesinin beklenmediğinin de göstergesi.
İran- İsrail savaşında, İsrail'in nokta atışları ile bilinen gerçekler ortada.
İran'ı iki günde pes ettireceğini zanneden Trump ve İsrail bunun olamayacağını da gördüler.
Tek isteğimiz savaşsız bir dünyada beraberce yaşamanın keyfini çıkarmak. O günleri bekliyoruz. Tabii Türkiye'de de demokrasi kurallarının geçerli olması ve bağımsız bir yargı ülke ekonomisinin gidişatını bile etkileyecektir.