- Şahika hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
- Tekstil sektörü ile nasıl tanıştınız?
- Özsimge Tekstil'i kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Tabii söylediğim gibi babam o zamanların çok önemli sanayicilerinden biriydi, İzmir'e taşındıktan sonra 5 ayrı sektörde fabrikası vardı. Üniversiteyi bitirdiğimde de fabrikası vardı. Herkes bana niçin gidip asgari ücretle Vestel'de işe başladığımı soruyordu. Kendim tek başıma, soyadım olmadan, işte birinin kızı, birinin karısı olmadan, aldığım eğitimle neler yapabileceğimi görmek istiyordum. Sıfırdan hayata başlamak istiyordum. Dolayısıyla ÖzSimge Tekstili kurarken de babam en son teknoloji neyse o makineleri almak, kesimhane vs hepsini birden kurmak istedi. 1 lira bile istemediğimi, bunu kendim başarmak istediğimi belirterek kabul etmedim. Yapabilir miyim bilmiyorum ama beni lütfen bırakın dedim. Acentelik işinden kazandığım para ve komisyonlarla 10 tane küçük ikinci el makine ile ÖzSimge Tekstil'i kurdum. Birlikte başladığım tekstil mühendisi arkadaşım maalesef ailevi sebeplerden iki sene sonra ayrıldı. Gündüz saat 17- 18:00’e kadar dışarıda sipariş ve malları kontrol ediyor, gerekirse İstanbul’a Bursa’ya gidiyor, sonra akşam atölyeye döner elemanlarla gece 12'ye, 1'e kadar kalıp en son onları evlerine servis yapıyor sabaha karşı eve gidiyordum. Böyle bir 10 yıl geçirdim. Yani nasıl 35 yaşına geldim hiç hatırlamıyorum o dönemleri.
- İhracat ile zaten iç içeydiniz ama ÖzSimge özelinde pazarınızı nasıl oluşturdunuz?
- Şirketinizin değerleri ve misyonu nedir?
ÖzSimge Tekstil'in en büyük değeri güven, şeffaflık, dürüstlük ve etik değerler. Müşteriyle imalatçı olarak aramızdaki ilişkideki etik değerlere son derece bağlıyız. Karşılıklı güven çok önemli. Yaşadığımız her türlü problemi müşterimizle şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Müşterimizden hiçbir konuda asla bir bilgi saklamamız mümkün değil.
Etik değerlerimizden biri de işveren ve çalışanlar arasındaki diyalog. Bu konuda hep şeffaf oldum. Tüm çalışanlarıma güveniyorum, onların da bana güvendiklerini düşünüyorum. 1992 yılında o ikinci el makinelerle birlikte buraya makineci olarak başlayan elemanım şu anda üretim şefi olarak çalışıyor. Depo elemanım 25 yıldır bizimle çalışıyor. Bu şekilde 15 çalışanımız var. Kadın olmamım, kendine ait bir ofis veya odaya sahip olmadan her zaman onlarla dirsek dirseğe çalışmamın etkin olduğun düşünüyorum.
Şirket misyonumuz olarak da hiçbir zaman 3 ya da 4 euroya mal üretip 30 bin, 50 bin adet yapmayı planlamadım. Planım baştan beri butik bir üretici olmak. Çok kaliteli ürün yapan orta ve onun üzerinde bir fiyat seviyesinde mal satan ve bu kaliteyi takdir eden, işi çok iyi bilen, müşterilerle çalışmak. Yani benim vizyonum başından beri sürdürülebilir ve kalitesini her zaman muhafaza eden bir şirket olmaktı. 33 yıldır da o çizgimizden şaşmadık.
- Eskiden yüzde 10 çocuk ürünü yapıyordunuz şimdi bu oran yüzde 60. Bunu etkileyen ne oldu?
- Pandemi dönemi Türk tekstiline artan talep neden burada kalıcı olmadı?
- Motive kaynağınızın para değil başarı olduğunu söylediniz. ÖzSimge Tekstil’de sizi motive eden başarı nedir?
Burada ilk kez işe başlamış, henüz hiçbir şey bilmeyen arkadaşıma da, mutfakta çalışan ya da üretimin tepesindeki mühendis arkadaşıma da hepsine ilk önce kendilerine değer vermelerini, bir kadın olarak kendilerindeki kapasitenin maksimumunu keşfetmelerini tavsiye ediyorum. Yıllar içerisinde çok başarılı olan kadınlar gördüm. Bu da beni çok motive ediyor. Burada çalışarak ev alan, çocuğunu okutan ya da eşlerinden mobbing gören ama hem para kazanarak hem de benim onlara verdiğim psikolojik telkinle kendilerine güveni ve saygısını geri kazanan kadınları görmek yani kadınların hayatına dokunmuş olmak benim için tabii ki çok değerli.
- Sürdürülebilirlik ve çevre dostu ürünler hakkında ne düşünüyorsunuz?
TİM'in bütün sektörlere açık Ekotim diye bir programı oldu. Başvuran firmalara sürdürülebilirlik eğitimi verildi. İzmir'den bu programa tek başvuran firma biziz. Bu eğitimde 10. ayımızı doldurduk. Bizim mentörümüz 9 Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Dekanı Azize Hanım. Fabrikamızda bir inceleme yaptı ve “Şahika Hanım siz İzmir'de bu eğitimi alacak olan en son firmasınız. Bizim planladığımız şeylerin yüzde 90'ı zaten var firmanızda var.” dedi. Tabii ki bu program bize şunu gösterdi. Her şeyden önce farkında olduk. Gerçekten 20 yıldır çok sürdürülebilir bir firmaymışız, sadece bu yaptıklarımızın reklamını yapmamışız. Web sitemizde yayınlamamışız. Azize Hanım bir akademisyen olarak, bütün bu yaptıklarımızı kâğıda dökmemizi sağladı.
- ÖzSimge Tekstil olarak gelecekte hedefleriniz neler?
- Türkiye ilk kez kriz yaşamıyor. Bu krizin sizce diğerlerinden farkı var mı?
Bir de büyük tekstil firmaları dışında fasoncular da kapanıyor şu an. Mesela 100 milyon cirolar yapan büyük firmalar, kendi çıkarları uğruna işte 3- 4 euroya, ona buna mal satacağım diye, kendi ülkesindeki, şehrindeki fasoncuları öldürdüler. Kaç tane fason firması bu çok büyük firmalar, ihracatçı firmalar tarafından batırıldı. Bana göre bu bir ekosistem. Yani siz yükselirken fasoncunuzu da zenginleştireceksiniz. Zenginleşsin ki beş makine daha alsın, kapasitesini arttırsın. O yine size geri dönecek. Ama siz onu öldürürseniz kaliteniz düşer. Gidip orada burada merdiven altı yerlerde iş diktirirsiniz. Müşterinizi kaybedersiniz.
- Şahika Aşkıner olarak ÖzSimge Tekstil'in kurucu sahibisiniz. Ege İş Kadınları Derneği başkanısınız. EİB’de denetim kurulu üyesisiniz. Aynı zamanda İzmir İtalyan Ticaret Odası yönetim kurulu üyesisiniz. BASİFED’de yönetim kurulundasınız. Mutlaka başka şapkalarınız da var. Peki bu kadar yoğun bir hayatta 24 saatiniz nasıl geçiyor?
Tüm bu yoğunlukta gece eve varınca beynim artık o kadar yorgun oluyor ki hiçbir şey konuşamaz hale geliyorum. Bütün kelimeler ve her şey birbirine giriyor. Ama bunun da beni canlı tuttuğuna inanıyorum.