İTB Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Işınsu Kestelli, 2025 yılının, geleneksel ihraç ürünleri arasında önemli bir yer tutan kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı üretimi açısından oldukça zor bir yıl olduğunu kaydetti. Kestelli, “Yıl boyunca görülen aşırı sıcaklık dalgaları, zamansız yağışlar, don ve dolu olayları, üç ürünün de verim ve kalitesini ciddi şekilde etkiledi. Rekolteler uzun yıllar ortalamasının altında bekleniyor. Temel sebebi küresel iklim krizi olan bu durumu son yıllarda çok sık yaşamaya başladık. Ürün arzında yaşanan bu gelişmenin ihracatımızda da önemli kayıplara neden olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Kestelli sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim, 22 Kasım itibariyle yeni sezon ihracat miktarları geçen sezonun aynı dönemine göre; kuru üzümde yüzde 25, kuru incirde yüzde 20, kuru kayısıda ise yüzde 65 geriledi. Ürün arzında yaşanan bu sorunlar, her üç üründe de dünyanın en büyük üreticisi olmamız nedeniyle ihraç fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Kuru üzümde yüzde 3, kuru incirde yüzde 8 gibi kabul edilebilir şekilde artmış olsa da kuru kayısıda ihraç fiyatları yüzde 72 yükseldi. Geleneksel ihraç ürünlerimizin ihraç fiyatlarında son birkaç yılda yaşanan ciddi artışları; iklim krizinin, pandeminin ve ekonomide yaşamakta olduğumuz sorunların bir sonucu olarak düşünebiliriz.”
Kestelli, 2000-2001 sezonunda; 0,82 dolar olan kuru üzümün ortalama ihraç fiyatının bu sezonda 3,55 dolara; 1,63 dolar olan kuru incirin ortalama ihraç fiyatının 6,89 dolara; 1,21 dolar olan kuru kayısının ortalama ihraç fiyatının ise 8,45 dolara yükseldiğini kaydetti. Kestelli, son 4-5 yıldır yükseliş ivmesi hızlanmış olsa da 25 yıllık süreçte yaşanan fiyat artışlarının nedenlerini şöyle sıraladı: “Üretim girdilerindeki uzun dönemli maliyet artışları. Döviz kurlarındaki yükselişin ihracat fiyatlarına yansıması. Sağlıklı beslenme eğilimleriyle artan küresel talep. Son sezonlarda sıklaşan iklim kaynaklı rekolte kayıpları. Bu ürünlerde ülkemizin dünya piyasasındaki belirleyici konumu.”
“Fiyat yükseliyor, kazanç düşüyor”
Son dönemde fiyatlar yüksek seyretmesine rağmen hem üreticilerin hem de ihracatçıların gelirlerinden memnun olmadığını kaydeden Kestelli, “Gübre, enerji, işçilik, sulama, ilaç ve bakım maliyetlerindeki yükseliş, üreticilerimizin reel kazancını düşürmekte; iklim kaynaklı rekolte kayıpları ise toplam gelirlerini sınırlamaktadır. Kısacası, fiyat yükselse bile satılabilir miktar azalmış, maliyetler ise çok daha hızlı artmıştır” dedi. İhracatçılar açısından ise yüksek fiyatların, dünya pazarlarında rekabet baskısını artırdığına, alıcıların alternatif ülkelere yönelmesine yol açtığına dikkat çeken Kestelli, “Arzın azalması nedeniyle ham maddeye erişim zorlaşmış; finansman ve işletme maliyetleri yükselmesiyle de ihracatçımızın kâr marjları iyice daralmıştır. Fiyat artışı kısa vadede gelirleri desteklese de orta ve uzun vadede sektörün sürdürülebilirliği için yeterli değildir” ifadelerine yer verdi.
Kestelli, ülkemizin bu ürünlerdeki küresel liderliğini koruyabilmesi “İklim uyumlu üretim modelleri, hem üreticilerimizin hem de işletmelerimizin maliyetlerini azaltacak destekler, rekabetçi ve istikrarlı bir arz, finans ve pazarlama yapısı ile mümkün olacaktır” dedi.
Ömer Gökhan Tuncer de yapay zekânın tarım sektöründe önemli dönüşümlerin kapısını araladığını kaydetti. Tuncer, “Yapay zekâ tarımın geleceğinde hem üretim süreçlerini kolaylaştıran hem de daha akıllı ve bilinçli kararlar alınmasını sağlayan güçlü bir araç olarak yerini aldı. Tuncer, bu dönüşümün başarılı olabilmesi için sağlam yönetişim, kaliteli veri ve geniş bir iş birliği zemini oluşturmak zorunda olunduğunun altını çizdi.
“Kuru üzüm, incir, kayısıda fiyat yükseliyor, kazanç düşüyor”
Kuru üzüm, incir ve kayısıda fiyatlar yükselmesine rağmen hem üreticinin hem de ihracatçının gelirinin gerilediğini belirten İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli, “Fiyat artışı kısa vadede gelirleri desteklese de orta ve uzun vadede sektörün sürdürülebilirliği için yeterli değildir” dedi.
Paylaş: