.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Kural çiğnenmez, ama ancak adilse

Okuma Süresi: 2 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Kural çiğnenmez, ama ancak adilse
Kural çiğnenmez, ama ancak adilse
Paylaş:
Türkiye’de yaygın bir kanaat var: “Kurallar çiğnenmek içindir.” Oysa doğru soru şu olmalı: Kurallar neden çiğnenir?
Cevap basit ama acı verici: Çünkü adil değildirler. Çünkü herkese eşit uygulanmazlar. Çünkü birileri için ödül, diğerleri için cezaya dönüşürler.
Vergisini ödeyen enayi mi?
Vergi, bir vatandaşlık ödevidir. Ancak bu yükümlülüğü yerine getiren bir vatandaş, ödediği paranın kamusal hizmete dönüşmediğini, liyakatli yönetime harcanmadığını, tam tersine yandaşlara ihale, israf ve gösterişe aktığını gördüğünde içinde bir kırılma başlar. “Ben niye ödüyorum?” diye sorar. Bu soru, sadece vergi ahlakının değil, devletle vatandaş arasındaki güven bağının da erozyonudur.
Aynı kural, farklı cezalar
İki kişi aynı suçu işler; biri ceza alır, diğeri serbest kalır. Bir binaya imar izni çıkar; yanındaki aynı şartlardaki bina için yıkım kararı verilir. Bir iş insanı vergi affından yararlanır, öbürü hacizle cebelleşir. Bu örnekler sıradan bir “bürokratik karmaşa” değil; toplumun hukuk sistemine olan inancını örseleyen eşitsizlik krizidir. Ve adalete olan güven bir kez kırıldığında, vatandaş artık kuralı değil, çıkışı arar.
Adalet olmadan kural, baskıdır
Hayır, kurallar çiğnenmek için değildir. Ama adil değilse, herkese eşit uygulanmıyorsa, şeffaf değilse, o zaman artık kural değil, keyfî bir baskı aracıdır. O noktada insanlar ya isyan eder ya da uyum sağlamak için kendi yolunu çizer—vergi kaçırır, kaçak inşa yapar, torpile başvurur. Yani düzeni değil, düzensizliğe karşı kendi siperini kurar.
Batı ile şark arasındaki fark: Güven mi, korku mu?
Batı toplumlarında insanlar kurallara korktukları için değil, inandıkları için uyar. Çünkü sistem şeffaftır, hesap verir, ayrım yapmaz. Şark toplumlarında ise kural, güçlüyü kayıran bir araç hâline gelmişse, vatandaş da “uyanıklığı” erdem sayar. Bu yüzden Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları orada kurallara uyar, Türkiye’ye geldiğinde ise sistemi kandırmaya çalışır. Değişen kişi değil, sistemin adalet katsayısıdır.
Mesajım
Bir ülkede kuralların meşruiyeti, halkın o kurallara duyduğu inançla ölçülür. Eğer adalet yoksa, kural yoktur. Eğer eşitlik yoksa, düzen yoktur. Eğer güven yoksa, hiçbir yapı ayakta duramaz. Türkiye’nin ihtiyacı olan daha fazla kural değil; daha fazla adalet, daha fazla eşitlik ve daha fazla şeffaflıktır.