Temennimiz, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın geçen cumartesi ünü yaptığı “özel” konuşma ile resmen ilan ettiği bu sürecin ilelebet sürmesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti elbette “verdiği sözü” tutacaktır; Acaba, “Öcalan ve arkasındakiler” tutacaklar mıdır? “Daha önce verdikleri sözleri tutmadıklarını” tarih yazarken, bize düşen “İnşallah tutarlar” temennisini yazmaya devam ederken, “Hayırlı olsun” demektir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi günü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nı açarken, “Terörsüz Türkiye” süreci için, “AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik” dedi. Bu söz, sözünü ettiği 3 parti gibi, ülkenin diğer siyasi partilerine de “sürece olumlu bakma” daveti idi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “sürece olumlu baktıklarını, ama sürekli olup olmayacağı konusunda şüphe ettiklerini” söylerken, “geçmişi hatırlatıyordu” ve haklı idi. Haklı olduğu bir başka husus da Erdoğan’ın “Taraf olarak sadece 3 partinin adını sayması” ile ilgili “yorumu” oldu. Devlet Bahçeli’nin “dile getirerek ilk adımı attığı” bu süreç, Türk – Kürt birlikteliğinin bozuluşunun “isyan örnekleri” ile dolu iken, ilelebet devam edebilecek miydi; işte “asıl mesele” bu idi. Tekrarlayalım; hayırlı, uğurlu olsun!
++++++++
SÖZÜN ÖZÜ
“Tarihi ‘Tekerrür’ diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”
Mehmet Akif Ersoy (İstiklal Marşımızın yazarı / Safahat: Yedinci Kitap)
+++++++
ERDEM VE POLİTİKA…
Yabancıların yüzyıllardır süre gelen Türkiye’yi bölme ve Türksüz bir Türkiye’yi var etme oyunları bugün de sürüyor. Haçlı şifrelerinin bittiği doğrudur. Ancak haçlı ruhunun devam ettiği de doğrudur.
+++++++++
Orman yangınları ve hava müdahalesi
Haftanın başı… Urla’daki evimin bahçesinden, Urla’nın Seferihisar taraftarındaki dağlarındaki yangının dumanlarının çıktığını görüyoruz. 50–60’lık kuş gruplarının panik içinde bu taraflara doğru uçuşlarını üzüntü içinde izliyoruz. Yıllar yılı, hâlâ bu yangınların çıkmaması için gerekli tedbirleri alamıyoruz.
Çıktıktan sonra, daha büyümeden kontrol altına alınmasını sağlayamıyoruz.
Havadan müdahalede “çok gerekli olan” helikopter ve uçak sayısının azlığı dikkat çekiyor.
Hele ki, “iki ayrı yerde aynı süreçte “bir oraya gidilen, bir buraya gelinen “Seferihisar / Ödemiş gibi” yangın varsa, “bu eksikliğin giderilmesinin ne derece zorunlu olduğu” ortaya çıkıyor.

++++++++++++++++++++