.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Hayattaki dönemeçler ve dış politika

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Hayattaki dönemeçler ve dış politika
Hayattaki dönemeçler ve dış politika
Paylaş:
"Ayrılık sevdaya dahil" Attila İlhan'ın en sevdiğim şiirlerinden. Ayrılıkla sevdalar bitmez diyor İlhan. Ölüm de ayrılığa dahil. Ölenlere duyduğumuz sevgi saygı  sona ermiyor. Mülkiyeli arkadaşlardan çok kaybettiklerimiz oldu. İlk kaybımız Sibel Çetintaş'ı 1983'de Ankara'da pilotaj hatası nedeniyle düşen THY uçağında kaybettik. Bir hafta önce misafirimdi. Çok güzel zaman geçirmiştik. Lisan bilen bir vali olacaktı Haluk Özdemir, Mehmet Dönmez, Pınar ışık, Feyha Enç, Nihal Çevik hayattan gençken ayrılan diplomatlardan. Onlar şimdi anılarımızda yaşıyorlar.
Hayat böyle dönemeçlerinden bizi geçirirken Suudi Veliaht Prensi Muhammet bin Salman'ın (MBS) ABD ziyareti haftaya damgasını vurdu sayılır. Başkan Trump'ın olağanüstü önem verdiği ve şaşaalı törenlerle 18 Kasım 2025'de, karşıladığı MBS de eli boş gelmemiş. (Kendisini MBS olarak tanıtıp bu şekilde hitap edilmesini tercih ediyormuş) Yine ABD'ye trilyon Dolarlarla ifade edilen yatırımlarda bulunmuş. (The Economist 20 Kasım 2025)
Esas önemli olan Trump'ın Suudi Arabistan'ı NATO dışı müttefik (Non NATO Ally) olarak tanıyarak ona özel bir statü vermesi. Böylece S. Arabistan bütün askeri ihalelere girerek NATO silahları ile uçakları şartsız, koşulsuz satın alabilecek.
Türkiye'ye bir türlü verilmeyen F-35 jet uçakları S. Arabistan'a verilmiş. Bir de Stratejik Savunma Anlaşması yapılmış. Trump'ın en büyük isteği ve Suudileri bir türlü ikna edemediği konu, bu ülkenin Hz. İbrahim Anlaşmalarını (Abraham Accords) imzalaması. S. Arabistan'ın bu anlaşmaları imzalamamasının nedeni İsrail'i tanımak onunla işbirliğine girmemek ve kendisini diğer Arap ülkelerinden daha farklı bir konumda tutmak, Filistin'in devlet statüsünün tanınması Suudilerin talepleri başında gelmekte. Bunları kendi yorumlarımla birlikte derledim.
Türkiye açısından esas önemli olan Trump'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklaması.Trump, Kaşıkçı cinayeti ile S. Arabistan Veliaht Prensi Salman'ın bir ilgisi olmadığını, hatta konudan haberinin bile bulunmadığını açıklamış. Bu nereden çıktı derseniz yanıtım şöyle olabilir: Trump, Gazze büyük planında Türkiye ve S.Arabistan'ın yan yana çalışmasını istiyor olabilir. Suudilerde para, Türkiye'de de know how, inşaat tecrübesi vs dolayısıyla Gazze'yi rüyasındaki "Hawai"ye dönüştürmek isteyebilir. Ancak Türkiye henüz 2018'de herkesin TV'lerden de izlediği üzere Cemal Kaşıkçı'nın girdiği Konsolosluktan nasıl çıkamadığını gördü. Bu konunun Sayın Cumhurbaşkanının Washington ziyaretinde gündeme getirildiği kanısındayım.
 Suudi Prens MBS'in ziyaretinden önce Beyaz Saray'ın başka bir ziyaretçisi daha vardı: Suriye Devlet Başkanı Ahmet al Şara. 80 yıldır ilk kez bir Suriye Devlet Başkanının ABD'ni ziyareti ettiği yabancı kaynaklarda belirtiliyor. Şara'nın istekleri belli: Suriye alt yapısının yeniden inşası, sağlık sisteminin kurulması, yaptırımların kaldırılması.
Devlet Başkanı olmadan önce başına 10 milyon Dolar ödül konulan eski el Kaide teröristi Şara, Prens MBS kadar şanslı değil. Beyaz Saraya arka kapıdan ve törensiz olarak alınıyor. Çok zenginler ön kapıdan, ekonomisi bozuk olanlar arka kapıdan diyelim. Trump protokole yeni kurallar getirmekte. "Arka kapı güvenlik açısından" gerekçesiyle sunuldu. Bence bunda da bir mesaj saklı.
Dünyada tüm bu gelişmeler olurken 11 Kasım 2025'de düşen askeri uçakta şehit olan her biri çok değerli Askerlerimizin kaybı yüreklerimizi dağladı. Arkasından düşen yangın söndürme uçağının değerli pilotu ile 21 Şehidimiz oldu.

Ruhları her daim şad, mekanları cennet olsun.
Türkiye hep dönemeçlerden geçiyor. Her bir dönemeç hasar bırakıyor. Kimi zor kimi kolay. En şaşırtıcı dönemeç ise milliyetçi bir parti liderinin İmralı mahkümunu ziyaret etmek istemesi. Bakalım Türkiye'nin önünde daha hangi dönemeçler var.