CHP’li belediyelere yönelik başlayan ve dalga dalga büyüyen operasyonlarda geride kalan 16 ayda 17 CHP'li belediye başkanı tutuklandı. Aralarında İstanbul, Adana, Antalya gibi Türkiye’nin en büyük kentlerinin belediye başkanlarının olduğu isimlerden 16’sı cezaevinde, Adıyaman Belediye Başkanı ise ev hapsinde tutuluyor. Tutuklanan bir başka CHP’li isim ise eski İzmir Büyükşehir Belediye başkanı Tunç Soyer.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin belediye başkanlarına yapılan operasyonu “19 Mart darbesi” olarak değerlendiriyor. 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonda Ekrem İmamoğlu ve belediye bürokratı tutuklandı. Belediye başkanlarıyla birlikte üst düzey yöneticilerinin de soruşturmaya dahil edilerek tutuklanması belediyeleri çalışamaz hale getirdi. CHP'ye göre operasyonlar "belediyeleri sindirme" amaçlı. Operasyonlardan bazı AKP’lilerin de rahatsız olduğu belirtiliyor. Yeni göreve gelen Adıyaman Belediye Başkanının da operasyonlara dahil edilmesinin ‘işi sulandırmak ve zayıflatmak” olarak yorumlayan kimi AKP’liler, “Bu davaların temyizi sandıkta olacak” endişelerini dile getiriyor.
CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile başladı. Özer, 30 Ekim 2024'te gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Yerine, İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy’u kayyım atadı. Özer’in tutuklanmasının ardından operasyonlar art arda yapıldı. 13 Ocak 2025’te Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, 27 Şubat’ta Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Akpolat’ın tutuklanarak görevden uzaklaştırılmasının ardından Beşiktaş Belediye Başkanvekilliği’ne Ömer Rasim Şişman, Köseler’in yerine Özlem Vural Gürzel, Belediye Başkanvekili olarak seçildi.
“19 Mart darbesi”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin “19 Mart darbesi” olarak tanımladığı operasyonla önce gözaltına alındı ardın da tutuklandı. İBB Başkanı seçildiği 2019’dan bu yana iktidar çevrelerinin hedefe koyduğu İmamoğlu hakkındaki denetim ve yargı süreçleri, cumhurbaşkanlığı adaylığının güçlenmeye başlamasıyla birlikte yoğunlaştı. Üniversiteye yatay geçişinin usulsüz olduğu iddiasıyla 18 Mart’ta lisans diploması iptal edilen İmamoğlu, bir gün sonra “yolsuzluk” ve “terör” bağlantılı iki ayrı soruşturma kapsamında İBB bürokratlarıyla birlikte 106 kişi için gözaltı kararı verildi.
İmamoğlu, 19 Mart sabahı evine yapılan polis baskını sırasında kaydettiği videoda, “Üzülerek söylüyorum ki milletimizin iradesini gasbetmeye çalışan bir avuç akıl, benim sevgili polislerimi, ülkenin emniyet güçlerini bu kötülüğe alet ederek, 16 milyon İstanbullunun konutunun kapısına yığılmıştır. Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum” diyerek hakkındaki gözaltı kararını duyurdu. İmamoğlu, kendisinin tek aday olduğu, partisi CHP’nin bir sonraki seçimlerdeki cumhurbaşkanı adayını belirleyecek ön seçimin düzenlendiği 23 Mart’ta ise tutuklandı. İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştıran İmamoğlu’nun yerine CHP’li Belediye Meclis Üyesi Nuri Aslan İBB Başkanvekili olarak seçildi.
Beylikdüzü ve Şişli
İBB’ye yönelik 19 Mart’taki birinci dalga İBB operasyonunda gözaltına alınan isimlerden biri de Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan oldu. İki isim de 23 Mart’ta tutuklandı. Daha önce iki kez kanser tedavisi gören Çalık’ın hastalığı cezaevindeyken nüksetti. Tahliye talepleri reddedildi. Sağlığıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Çalık’ın yerine Beylikdüzü Belediye Başkanvekili olarak Önder Serkan Çebi seçildi. Şahan’ın yerine ise İçişleri Bakanlığı Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen’i kayyım olarak atadı.
31 Mayıs’ta ikinci büyük dalga
İBB’ye yapılan operasyonun ardından CHP’li belediyelere yönelik ikinci büyük dalga 31 Mayıs’ta yapıldı. Bu beşinci dalga operasyonunda İstanbul Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, İstanbul Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in de aralarında olduğu 38 kişi gözaltına alındı. Tutuklanan 22 kişi arasında eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu dahil olmak üzere üçü İstanbul, ikisi Adana’dan beş ilçe belediye başkanı da yer aldı.
Avcılar Belediye Başkanı Çaykara’nın yerine CHP’li Yüksel Can, Belediye Başkanvekili seçildi. Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün’ün yerine CHP’li Ahmet Şahin, Belediye Başkanvekili seçildi. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’de belediye meclisinde yapılan seçimi AKP adayı Eray Karadeniz kazandı ve Gaziosmanpaşa, AKP’ye geçti. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’ın yerine CHP’li Meclis Üyesi Sevil Aydar Yıldız başkan vekili oldu. Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in yerine CHP’nin adayı Hasibe Akkan, Belediye Başkanvekili oldu.
Adana, Adıyaman ve Antalya
Antalya-Manavgat Belediyesi Başkanı Niyazi Nefi Kara “rüşvet” soruşturması kapsamında tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 5 Temmuz sabah saatlerinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gözaltına alındı. Karalar ve Böcek tutuklanırken, Tutdere ev hapsine alındı. İçişleri Bakanlığı kararıyla üç başkan da görevlerinden uzaklaştırıldı. Antalya’da Böcek’in yerine CHP’li Büşra Özdemir, Adana’da Karalar’ın yerine CHP'li Güngör Geçer, Adıyaman’da Tutdere'nin yerine CHP'li Ufuk Bayır başkanvekili seçildi.
CHP: Operasyonlar siyasi
CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar nedeniyle, bugüne kadar 3’ü büyükşehir olmak üzere 12 ilçe belediye başkanı hapiste bulunuyor. Adıyaman Belediye Başkanı ise ev hapsinde. Bu belediyelerin başkanlarıyla birlikte yüzlerce bürokratının da tutuklanmasını CHP, siyasi buluyor. CHP’lilere göre partili belediyelere yönelik operasyonlar Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Muhalif belediyeleri silkeleyin” diye verdiği talimatla başladı. Önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenmemiş borçlar ele alınarak CHP’li belediyeleri ekonomik yönden sıkıştırma yöntemine başvuruldu. Bu yöntem belediyelerde istenen ekonomik baskıyı yaratmayınca ardından soruşturmalar başlatıldı.
CHP’ye yapılan tutuklamalar toplumun büyük çoğunluğu tarafından “siyasi bir tasfiye” hareketi olarak değerlendiriliyor. CHP’ye sadece belediyeler üzerinden değil, kurultay üzerinden de yükleniliyor. Ana muhalefet partisi CHP’nin kurultayının iptal edilmesi ya da CHP’ye kayyım atanması girişimleri aslında CHP içinde tartışma yaratmak ve CHP’yi bölme amaçlarını taşıyor.
Özetle tüm bu girişimlerin amacı CHP’li belediyelerde yolsuzluk suçlamaları yoluyla kamuoyunda CHP aleyhine bir algı yaratmak, CHP’ye itibar suikastı yapmak, AKP’nin oyunu yükseltmektir. Ancak, yargı eliyle yapılan tüm bu girişimler AKP’nin istediği sonuçların elde edilmesini sağlayamadı.
AKP’de rahatsızlık
AKP’li ve MHP’li seçmenlerin CHP’li belediyelere yönelik görevden alma ve tutuklamaların siyasi olduğunu kabul edenlerin olduğu belirtiliyor. Nefes gazetesi yazarı Nuray Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP'li belediyelere yönelik gerçekleştirilen operasyonlar ve tutuklamalarla ilgili kimi AKP'li isimlerin endişeli olduğunu yazdı. Kulislerde kimi isimler, "Bu davaların temyizi sandıkta olacak. Sandıktan çıkan sonuç, bu süreçte ne kadar inandırıcı olup olmadığımızı da gösterecek. Bu tartışmalar eşliğinde seçime gidilirse, seçim sonuçları AKP için avantaj olmayabilir" diye yazdı.
“Davaların temyizi sandıkta olacak”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 47 yıl sonra sandıktan birinci parti olarak çıktığı 31 Mart 2024 Yerel seçimlerinin ardından siyasette başlayan “normalleşme sürecinin” yerini kısa süre sonra kayyumlar, gözaltılar ve tutuklamalar aldı.
Paylaş: