Faiz giderleri 10’a katlandı

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi döneminde Hazine'nin yıllık faiz giderleri yaklaşık 10 katına yükselerek 55,5 milyar TL'den 564,9 milyar TL'ye ulaştı. 2024'te artışın sürmesi bekleniyor.

Hükümet cephesinden dönem dönem yüksek faiz karşıtı söylemler gelse de Hazine’nin faiz harcamalarında son dönemdeki hızlı yükseliş dikkat çekiyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sonrasında kur ve enflasyonla birlikte faiz harcamalarında da sert yükseliş olduğu görülüyor.

Sistem değişikliği öncesinde 2017 yılında 55,5 milyar TL olan Hazine’nin toplam faiz giderleri, 2023 yılında 564,9 milyar TL’ye yükseldi. Böylece faiz giderleri, altı yılda yaklaşık 10 katına yükselmiş oldu. 2022 yılında 287,2 milyar TL olan Hazine’nin faiz gideleri, 2023 yılında yüzde 96,6 oranında artış gösterdi. 2017 yılında yüzde 8,9 olan faiz giderlerinin Hazine’nin gelirlerine oranı, 2023 yılında yüzde 10,6’ya yükseldi.

2024’te artış sürecek

TEPAV’a bağlı Maliye ve Para Politikası Araştırmaları Merkezi Direktörü ve eski Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü M. Coşkun Cangöz, 2023 yılı Hazine nakit dengesine ilişkin bugün yayımlanan araştırma notunda, faiz giderlerindeki artışın 2024 yılında da devam edeceğine işaret etti.

Cangöz, yüksek faiz oranlarına da işaret ederek “2019 yılından bu yana üst üste her yıl Hazine banka hesaplarında kayda değer artışlar olduğu dikkate alındığında gerek yüksek faiz oranları gerekse GSYH’nin yüzde 30’unu aşan kasa bakiyesinin taşıma maliyeti nedeniyle 2024 yılı ve sonrasında bütçede faiz yükünün artması beklenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Nakit açığı da katlandı

Hazine’nin nakit açığında da 2017 sonrasında hızlı artış görüldü. 2017’de 60,5 milyar TL olan nakit açığı, 2023’te yine yaklaşık 10’a katlanarak 625,5 milyar TL’ye yükseldi.

2022’de 169,4 milyar TL olan nakit açığı, 2023’te seçim ve deprem harcamalarının da etkisiyle yıllık yüzde 269,2 oranında artış gösterdi.

Seçim sonrası çark

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan mayıs ayında yapılan seçimlere kadar her fırsatta “düşük faiz” politikasını savunmuş ancak seçim sonrasında çark etmişti. Seçim sonrasında Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizi de sadece 6 aylık bir süreçte yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e yükseltildi.