Zor zamanlar

İlgililerin aylar sonra bile cevabını veremediği "Narin’i kim öldürdü? " "Narin neden öldürüldü?" soruları ile zihnimiz zorlanırken iki yaşında cinsel tacize uğrayan Sıla’nın ölüm haberi ile iyice sarsıldık. Yetmedi çocuk yaşta birinin iki kız arkadaşını parçalayarak öldürdüğü haberi kanımızı dondurdu. Arkadan devletin görevi olan sağlık hizmetinin özel hastanelere devredilmesi ile ortaya çıkan çeteleşmiş bebek katilleri çetesi, Bahçeli’nin şok edici konuşması, TUSAŞ’ın maruz kaldığı terör saldırısıyla ölenler, yaralananlar... Bu kötü olayların üst üste yaşanması, hepimizin yaşamlarında derin bir etki yarattı. Bu durum hem duygusal hem de zihinsel açıdan hepimizi çok zorladı. Olanlar karşısında kaldığımız çaresizlik, toplumsal ahlaki çöküş sorunlarla başa çıkma mekanizmalarımızı da sıfırladı. Bu olayların her biri tek başına bile ciddi bir stres kaynağı iken, birden fazla kötü olayın üst üste gelmesi, bireyin stres seviyesini önemli ölçüde artırabilir. Kronik stres, kişinin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir ve depresyon, anksiyete gibi ruhsal sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Bize olanlar da böyle bir şey sanırım. Kötü olayların birikimi, yaşam üzerinde kontrol sahibi olma duygumuzu zayıflatmış olabilir. Ardı ardına yaşadığımız olumsuzluklar nedeniyle çaresizlik hissine kapılmış olabiliriz. Bu, "öğrenilmiş çaresizlik" olarak adlandırılan duruma yol açabilir; bu bizim olumsuzlukları ne yaparsak yapalım değiştiremeyeceğimiz inancına kapılmamıza neden olabilir harekete geçmemizi engeller. Sürekli olarak kötü olaylarla karşılaşan bireylerde kronik stres, tükenmişlik ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunlar gelişebilir. Kronik stres, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir ve fiziksel sağlık sorunlarına da yol açabilir. Uyku bozuklukları, mide problemleri, baş ağrıları ve kalp rahatsızlıkları, sürekli stresin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Ayrıca, sürekli olumsuz olaylar bireyin sosyal ilişkilerini de etkileyebilir. Kişi, çevresindekilerle iletişim kurmakta zorlanabilir, içine kapanabilir veya sosyal destek sistemlerinden uzaklaşabilir. Bu izolasyon, kişinin toparlanmasını zorlaştırabilir ve yalnızlık duygusunu pekiştirebilir. Kötü olayların üst üste gelmesi durumunda başa çıkma mekanizmaları büyük önem taşır. Her bireyin başa çıkma yöntemi farklı olsa da aşağıda yaygın olarak kullanılan ve etkili olabilecek stratejileri bilmemizde fayda vardır. *Destek Arama: Zor zamanlarda sosyal destek almak çok önemlidir. Aile üyeleri, arkadaşlar veya bir terapist, kişinin duygularını paylaşmasına ve yükünü hafifletmesine yardımcı olabilir. *Farkındalık ve Kabul: Zor olaylar karşısında, durumu kabul etmek ve kontrol edilemeyen unsurları fark etmek önemlidir. Farkındalık teknikleri, kişinin stres seviyesini azaltmasına ve duygusal dengeyi korumasına yardımcı olabilir. *Kendine İyi Bakma: Fiziksel sağlık, zihinsel sağlığı destekler. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterince uyumak, zor zamanlarda dayanıklılığı artırabilir. *Profesyonel Yardım Almak: Birey, yaşadığı olumsuzlukların üstesinden kendi başına gelemiyorsa, bir uzmandan yardım almak yararlı olabilir. Psikoterapi, bireylerin yaşadıkları stresle başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. *Küçük Hedefler Belirlemek: Zorlu bir dönemden geçen bireylerin, büyük adımlar yerine küçük ve ulaşılabilir hedefler belirlemesi, kontrol duygusunu geri kazanmalarına yardımcı olabilir. Ne yazık ki bizim gibi sorunlar yumağı haline dönmüş ülkelerde kötü olayların üst üste yaşanması, bireylerin yaşamında büyük bir stres kaynağı olabiliyor. Bu durumla başa çıkmak zaman ve çaba gerektiriyor. Ancak, doğru başa çıkma stratejileri ve sosyal destekle, bu tür olayların etkileri azaltılabilir. Zor zamanlarda dayanıklılık göstermek ve kendine iyi bakmak, bireylerin yaşamlarındaki olumsuzluklarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmalarını sağlar.