Kutlarım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay ve Urla Belediye Başkanımız Selçuk Balkan’ı… Birçok belediye başkanı ve milletvekilini de misafir ederek, Zeytin’in 4000’inci yılını II Uluslararası Zeytin Festivalini tertipleyerek kutladılar ve Urlalılara da kutlattılar! Tarih kitaplarını yazar ki; “Zeytinin (Olea europaea L.) anavatanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya’dır ve de Dünyaya yayılışı üç yoldan olmuştur. Birincisi Mısır üzerinden Tunus ve Fas, ikincisi Anadolu boyunca Ege adaları, Yunanistan, İtalya ve İspanya ve üçüncüsü ise İran üzerinden Pakistan ve Çin’dir.”
Arkeolojik araştırmalar “Zeytin’in ilk kültüre alınışının ve ıslahının da Sâmiler tarafından yapıldığını ve zeytin yetiştiriciliğinin de M.Ö 4.000’li yıllara kadar dayandığını göstermektedirler.
Zeytinin “Barışın ve birlikteliğin simgesi” olduğu “ilk olarak Grek ve Roma yazıtlarında” yer almış, Kuran, İncil ve Tevrat’taki sayısız bölümde zeytine yer verilmiştir. Tarihi boyunca birçok efsaneye kaynak olan zeytin, eski uygarlıkların yazıtlarında ve kutsal kitaplarda yer almıştır “Beyaz bir güvercinin Nuh’un gemisine tufan sonrası ağzında zeytin dalı ile dönmesi” nedeniyle, yüzyıllardır barışın simgesi kabul edilmektedir. Bölgedeki bir araştırmada deniz seviyesinden bin metre yükseklikte zeytin ağacı bulunması, Cudi ve Gabar dağlarında bol miktarda yabani zeytin ağaçlarının olması, Nuh’un gemisinin Ağrı dağına değil Cudi dağına konduğu rivayetini güçlendirmektedir.
M.Ö. Atina Anayasasında yer alan ve Aristoteles tarafından kaleme alınan “Devlet malı veya özel mülkiyet farkı olmaksızın, zeytin ağacını kesen veya deviren herkes mahkemede yargılanacaktır eğer suçlu bulunurlarsa idam edilmek suretiyle cezalandırılacaklardır” sözü zeytin ağacının tarihteki yerini ve önemini ortaya koyar. Zeytin tarımının yayılmasında büyük rol oynayan Romalıların, diyetlerinde “Zeytin yerine hayvansal yağları kullananları ‘barbar’ olarak tanımlamaları, Hipokrat’ın zeytinyağının ‘tedavi edici’ özelliğini kullanması” bu önemi vurgulamaktadır.
++++++
Şairler-yazarlar ve zeytin!
Mitolojide ve botanikte "Ölümsüz ağaç" olarak adlandırılan zeytin ağacı, pek çok şair ve yazara da ilham olmuştur. İnsan için kıymeti sonsuz olan zeytin ağacının, kelimelerin büyülü dünyasında nasıl hayat bulduğuna göz atmak için birbirinden güzel alıntılara bakalım:
Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım. (Homeros)
Zeytin ağacının vazgeçtiği yerde Akdeniz biter. (Georges Duhamel)
Zeytin ağacı, cennetin en zengin armağanıdır. (Thomas Jefferson)
Tümünü seviyorum, ama en çok zeytini. Öncelikle dalı ile barışı, altın renkli yağı ile huzur ve mutluluğu sembolize ettiği için. (Aldous Huxley),
Akdeniz’in tümü, dişlerin arasındaki siyah zeytinlerin acı tadından yükseliyor sanki. Etten ve şaraptan daha eski bir tat; serin su kadar eski bir tat. (Lawrence Durrell)
Önde zeytin ağaçları, arkasında yar. Sene 1946, Mevsim sonbahar. Önde zeytin ağaçları neyleyim. Dalları neyleyim. Yar yoluna dökülmedik yolları neyleyim. (Bedri Rahmi Eyüboğlu)
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yani ağır bastığından. (Nazım Hikmet)
Yetişkin bir aslanı, kaplanı uslandırıp adam etmek neyse, zeytinlik yetiştirmek de o! Yürek ister, sebat ister bu iş. (Necati Cumalı)
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, çok şey görmüşüm gibi ve çok şey geçmiş gibi başımdan. Ah! Dedim sonra Ah! (Didem Madak)
Zeytin / Akdeniz / İzmir / Urla ve 4000 yıl!
Zeytin / Akdeniz / İzmir / Urla ve 4000 yıl!
Paylaş: