.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Zengezur için söylenemeyenler

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Zengezur için söylenemeyenler
Zengezur için söylenemeyenler
Paylaş:
Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’dan tüm dünyaya bir “barış fotoğrafı” servis edildi. Karede; ayakta iki adam el sıkışıyor, ortada oturan bir adam da bu iki elin üstüne kendi elini koyuyordu. Ayaktakilerden biri İlham Aliyev; bakışlarında zaferin haklı gururu var, çünkü galip. Diğeri Nikol Paşinyan; omuzları düşük, yüzünde yenilginin çöküntüsü var, çünkü mağlup. Ortadaki ise Donald Trump; oturduğu yerden, özgüveni tavan yapmış halde, ellerin üzerine el koyuyor. Zengezur’a el koyuyor.
Trump’ın elinin altında yalnızca Beyaz Saray gücü yok. Onu oraya taşıyan; küresel sermaye ağlarını yöneten dolar milyarderleri, strateji odaklı Yahudi teknokratlar ve Yahudi devletinin çıkarlarını dini bir imanla savunan 85 milyon Evangelist seçmen var. Bu sermaye ve seçmen gücü, Trump’ı yalnızca ABD Başkanı yapmadı; aynı zamanda yaşadığımız Yahudi Yüzyılında, Yahudilerin küresel stratejilerinin yürütücüsü haline getirdi. İşte bu nedenle, bu fotoğraftaki el; Zengezur’a, İsrail adına el koydu.

1. Zengezur’da İsrail eli
Aliyev ile Paşinyan’ın “barış” için sıkışan elleri üzerindeki el; ABD eldivenli İsrail elidir. Bu el; Türkiye’yi Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile kuşatan ve Sünni İslam anlayışı üzerinden Arap–Kürt ekseninde ayrıştırmaya çalışan el ile aynı eldir. Bizim dilimizde “el koymak” diye bir deyim vardır; fotoğraftaki el, Zengezur koridorunun işletme ve güvenlik denetimini yüzyıllığına ABD üzerinden İsrail’e devreden eldir. Bu sadece bir coğrafi koridora değil, Türklerin ve Türkistan’ın geleceğine de el konulması anlamına gelir.
Ortadoğu geçmişi bu konuda öğreticidir. İsrail kurulduğunda da aynı yöntem izlendi: Önce göstermelik diplomatik hamleler yapıldı, ardından askeri operasyonlar geldi. Irak’ta Saddam Hüseyin asıldı, ülke üçe bölündü. Libya’da Kaddafi kendi adamları tarafından linç ettirildi, devlet çöktü. Suriye’de iç savaş çıkarıldı, Beşer Esad Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı. Mısır “Arap Baharı” adı altında hizaya sokuldu. Körfez ülkeleri ve Katar, petrolle ve petrodolar zinciriyle bağımlı hale getirildi. Ortada savaşacak Arap bırakılmadı, İran Şiileri kontrollü düşman konumuna getirildi. Bu tablo, Zengezur’da ve Kafkasya’da neler olabileceğini gösteren bir önsözdür.

2. ABD ve İsrail Zengezur’da ne arıyor?
Yahudiler; Siyonizm üzerinden Ortadoğu, emperyalizm üzerinden dünya egemenliğinin kararlı ve kesintisiz yürütücüleridir. İçinde bulunduğumuz yüzyıl, Amerikan bayraklı Yahudi emperyalizminin yüzyılıdır. İsrail, Büyük İsrail Projesi’nin (BİP) son aşamasına gelmiş durumda. Önünde üç net hedef var:
• Türkiye’yi bölmek,
• TDT’yi (Türk Devletleri Teşkilatı) işlevsiz bırakmak,
• Rusya ve Çin’den önce doğu-batı ulaşım koridorları ile enerji yollarını kontrol altına almak.
Zengezur bu stratejinin merkezinde yer alıyor. Koridorun kontrolü, bu üç hedefin kilidini aynı anda açabilecek bir anahtar.

3. Zengezur’u doğru okumak
Zengezur; Batı, Rus ve Çin emperyalizmlerinin kesişme noktasıdır. Haritada küçük bir bölge gibi görünse de, jeopolitik önemi devasa boyuttadır. İstanbul’dan Orta Asya’ya, oradan Çin’e uzanacak kesintisiz Türk koridorunun en kritik halkasıdır. Bu hattın kontrolü, Türkiye açısından bir milli güvenlik meselesi; Türk dünyası açısından ise varlık-yokluk sınavıdır.
Eğer bu hat ABD–İsrail denetimine geçerse, Türk dünyasının kara bağlantısı yüzyıllığına tıkanır. Enerji, ulaşım ve ticaret hatları ABD üzerinden İsrail politikalarının insafına bırakılır. Bu yalnızca bugünü değil, gelecek yüzyılın stratejik dengelerini de belirler.

4. Tarih tekerrür mü ediyor?
Bir asır önce Batı Emperyalizmi; Safevî, Babür ve Osmanlı imparatorluklarını art arda yıkarak Hindistan’dan Avrupa’ya uzanan Türk kuşağını dağıtmıştı. Araya Ermenistan ve İran gibi siyasi ve coğrafi bariyerler yerleştirildi. Böylece Türkler yüzyıldır birleşemedi. Yalnızlaştırılan Türkler; Türkiye’de Batı, Kuzey Türkistan’da Rus, Güney Türkistan’da Çin emperyalizmine bağımlı hale geldi.
Dört yıl kadar önce emperyal güçler kendi aralarında rekabet ederken, Türkiye destekli Azerbaycan; Karabağ’ı geri aldı. Bu zaferin ardından Zengezur koridoru gündeme geldi. Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan kendi aralarında anlaşabilecekken, İran’ın karşı çıkışı bahane ederek, İsrail ve ABD devreye girdi. Türkiye masaya çağrılmayarak, Beyaz Saray’da sözde bir barış anlaşmasıyla ABD, Zengezur’a İsrail adına el koydu.

5. İsrail’in hedefleri ve yöntemleri
İsrail; Türkiye’yi bölmek, TDT’yi engellemek, ulaşım ve enerji yollarını kontrol altına almak için şu yöntemleri izliyor:
• Türkiye’de üniter yapıyı parçalayacak anayasa değişikliklerini teşvik etmek, Kürtlere özerklik, Araplara milliyet kimliği vererek devleti bölmek,
• Türkiye’nin yerine Azerbaycan’ı Türk dünyasının lokomotifi yapmak,
• Türk cumhuriyetlerindeki otokrat liderlerin servetlerini dolar üzerinden denetlemek, gerektiğinde bu servetleri tehdit aracı olarak kullanmak,
• Otokrat yöneticilere ‘’birlik edebiyatı’’ yaptırmak fakat halklar nezdinde oluşabilecek gerçek birliği engellemek.
• Türki Cumhuriyetlerin tek demokrasisi olan Türkiye’yi otokratikleştirerek, tek Türk demokrasisini ortadan kaldırmak.

6. Türkiye ve Türkler Ne Yapmalı?
Öncelikli hedef, ABD ve İsrail’le uzun vadeli bir temel uzlaşı aramaktır. Bu mümkün olmazsa:
• Türkiye, Zengezur konusunda masada mutlaka yer almalı,
• Azerbaycan ile arasına nifak sokulmasına izin vermemeli,
• Tüm Türk cumhuriyetleri acilen toplanarak koridor yönetimi ve güvenliği konusunda ortak tavır geliştirmeli.
Sonuç olarak; Zengezur, Türk Birliğinin can damarıdır. Bu damar tıkanırsa, Türkler bir yüzyıl daha birleşemez; birleşemezlerse hiçbiri Türk olarak ayakta kalamaz.