Cumhuriyetimiz yüz iki yaşında.
Söyleyecek sözü olmayan, kendi öz fikrini savunamayan heyecansız insanlar olduk.
Önceleri zamanın ruhunu yakalamak vardı, şimdi ise zamanın ruhunu değiştirmek var.
Oysa günümüzde zamanın ruhunu değiştirmekten vazgeçtik, muhafaza eder dahi olamıyoruz.
Şimdilerde bir moda oluştu!
Kendi fikrini söylemek yerine, karşısındakilerin düşüncelerini kötülemek, doğrularına yanlış demek!
Teknoloji 5G, bilgisayarlar hızlı, Google tercüme bile yapıyor. Gel gör ki olduğumuz yerde debelenip duruyoruz. Kabul gören, bilinen aydınımız, şairimiz, yazarımız, sanatçımız yok.
Git gide yaygınlaşan bu davranış tarzıyla toplum zamanın ruhunu yakalayamaz hale geldi. Siyaset adamlarımız, günümüzün düşünce kriterlerinden yüz yıl geriye düştüler.
Akademisyenlerimizin mensup bulundukları üniversiteler dünya sıralamasında gözle görülemeyecek yerlerdeler.
Siyaset, eğitim böyle de diğer dallar birbirinden farklı mı?
Oysa insan aklıyla dalga geçen yapay zekâ, zamanın ruhunu yakalamış da bizim haberimiz yok!
Bundan bir asır önce insanlarımız zamanın ruhunu yakalamış, hatta beklenmedik kısa bir zaman aralığında tepe taklak ederek değiştirmişti.
Ülkenin insanları fukara, erkekleri gazi, nüfusu ise 10 milyondan biraz fazlaydı. Ama o günün aydınları, bugünün aydınlarına deyimi gerekirse fark atardı.
Abdülhak Hamit, Yahya Kemal, Behçet Kemal, Aka Gündüz, Mehmet Emin Yurdakul, Faruk Nafiz, Orhan Seyfi, Kemalettin Kamu gibi şairleri vardı.
Falih Rıfkı Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Mehmet Rauf, Peyami Safa gibi yazarları vardı.
Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Agâh Sırrı Levend, İbrahim Necmi Dilmen, İsmail Habip Sevük, Nihat Sami Banarlı gibi düşünürleri vardı.
İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Zeki Kocamemi, Malik Aksel gibi ressamları vardı.
Ekrem Zeki Ün, Hasan Ferit Alnar, Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin gibi müzisyenleri vardı.
O günün Türkiye’si zamanın ruhunu yakalamakla kalmamış, değiştirmişti de.
Bugün ise, cumhuriyetimizin yüz ikinci yılında, zamanın ruhundan uzaklaşmaya çalışmanın telaşı içindeyiz.
Üzülmemek elde değil.
Zamanın ruhundan uzaklaşmak
Zamanın ruhundan uzaklaşmak
Paylaş: