Yorgancılar: Kurlar ihracatçıyı zorluyor

EBSO Şubat ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu yönetiminde, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Ender Yorgancılar, “Türkiye 2025 yılında G-20 ülkeleri içinde Arjantin’den sonra 2’nci, dünya genelinde de en yüksek enflasyona sahip 5’inci ülke. Bu iç açıcı bir durum değil. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (MB) Kasım ayında 2025 yılı enflasyon hedefini yüzde 21 olarak açıkladı, şubatta yüzde 24 olarak revize etti, üst sınır da yüzde 29. Yıl sonu itibariyle yüzde 29’luk rakam yeniden revize olursa, şu an yüzde 45 olan politika faizleri yüzde 35’in altına inmez. Eğer yüzde 24’lük bir enflasyonu yakalayabilirsek yıl sonunda yüzde 30’luk politika faizine düşürebilme imkânımız söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı. “Fiyat tutturamıyoruz” Döviz kurlarının mevcut seviyesinde kalmasının ihracatçıyı zor durumda bıraktığını dile getiren Yorgancılar, “Geçen sene döviz artışı yüzde 15-16 civarındayken, devletin açıkladığı enflasyonun yüzde 45 olduğu bir ortamda, sanayiciler aradaki makası karşılayabilecek kar marjına sahip değil, fiyat tutturamamakla karşı karşıya kalıyoruz. MB’nin uyguladığı para politikasının mutlaka devam etmesi, taviz verilmemesi gerekiyor. Taviz verildiği takdirde bu rakamların daha farklı boyutları ile karşı karşıya kalabileceğimiz, faiz oranlarının yüzde 45 değil çok daha üzerine çıkacağı gerçeğini unutmamamız lazım” şeklinde konuştu. “Afet Bakanlığı kurulmalı” Türkiye’de afet bakanlığı kurulması gerektiğinin yeniden altını çizen Yorgancılar, “Depremlerde 2020’den 2023’e kadar 54 bine yakın vatandaşımızı kaybettik. İzmir’de Bornova ve Karşıyaka’da meydana gelen yıkımlar sonucunda birçok vatandaşımız öldü, 11 ilde 50 binin üzerinde vatandaş öldü. Bütün ülke seferber oldu ama depremden sonra İzmir’de kentsel dönüşümde ne yaptık? Geriye dönüp baktığımızda hiçbir adım atılmadı. Diğer deprem bölgelerinde hükümetin yaptığı ve yenilenen evlerin sahiplerine teslim edilmesiyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Ama İzmir’de maalesef böyle bir şey yapılmadı. Deprem olduğu zaman değil olmadığı zaman bunlarla ilgili neler yapmalıyız konusunu vurgulamak istiyorum” sözlerine yer verdi. İzmir’in oldukça fazla deprem fayının üzerinde olan bir il olduğunu ifade eden Yorgancılar, “Uzun yıllardır hareket görmemiş deprem faylarımız şehrin sanayi ve konut alanının altından geçiyor. İklim değişikliğinin etkilerini yaşıyoruz ve yaşayacağız. Bir diğer madde kentsel dönüşümde gecikilmesi, denetim ve ihmaller. Deprem bölgesinde yıkılan evlerin büyük bir kısmı sigortasızdı. Sigortalanma bilincinin de sadece zorunlu sigorta olarak değil herkesin evindeki eşyasına kadar sigortasını yaptırmış olmalı mecburiyeti var. Bunlar zorunlulukla olacak işler değil” diye konuştu. “Sağlam bina, kentsel dönüşüm, sigortalama” Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün geçen ay yayınladığı ‘Hayat Nasıl Raporu’nu değerlendiren Yorgancılar, ülkemizin yaşam memnuniyetinde 41’inci, iş güvenliği endeksinde de 38’inci sırada olduğunu aktardı ve alınması gereken çok daha fazla tedbirin ve yapılması gereken uygulamaların olduğunu vurguladı. Yorgancılar, “Bölgemizde 6 Ocak’tan bugüne kadar 12 bin tane deprem olmuş. Sadece 1-14 Şubat arasında Ege Denizi’nde 3 bine yakın deprem meydana geldi. Bu olağanüstü bir durum. Yunan hükümeti adalarda önlem aldı. Çeşme ve Bodrum’da, deprem için erken uyarı sistemi kuruldu, takipler yapılıyor. Korkulanın olmaması en büyük temennimiz. Ama kaçabileceğimiz bir durum yok. Yapacağımız şey; sağlam bina, kentsel dönüşüm ve sigortalama” dedi.