Dünya’da olan biten belli. Anlaması zor da değil.
Tane tane anlatayım.
Türkiye’de her şey tıkırında. Bayram güzel geçti, her şey de iyiye doğru gidiyor… Ama Almanya, İtalya ve Danimarka için üzülüyorum.
Almanya’dan başlayayım. Merz Kanzler, yani başbakan olunca, ilk olarak FDP liderini hapse atmayı planlıyor diye bir plan ortaya çıkmış… FDP liderini kimse tanımadığı için yankı uyandırmayacaktır. Sonra AfD liderini ülkeyi bölme çabası ve halkı kin ve nefrete doğru yönlendirmekten hapsedecekmiş. Kadıncağız İsviçre’de yaşadığı için ve seçime girmesini vatana ihanet olarak gören birçok insan sevinecektir bu habere. Hem İsviçre’de epeyce banka hesapları varmış. Onları da Merz bir bir açıklayacak imiş. Trump ve Putin ile nerede ise haftada iki kez görüşüyormuş. Fransa Başkanı bundan çok rahatsızmış.
Halkın çoğunluğu bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediği için tepki az.
Almanya hem orada emekli olan Türkleri Türkiye’ye göç etmeye zorlayacakmış. 3 bin Euro maaş alan emekliye 3 bin TL vererek Türkiye’ye yollayacaklarmış, tabii maaşın kırkta birini verince de Alman Maliye Bakanı bayram yapacakmış. Gariplere bizim de katkımız olur bu şekilde. Bayramda emekliler olarak 3 bin TL nasıl harcayalım diye düşünüyoruz. Almanların da sevinen bir kısmı bile çıkar. Bu projeden her Almanın cebine 100 Euro kadar para gireceği için bu adımın da fazla itiraz olmadan gerçekleşeceğine inanıyormuş.
Bu arada Katolikler ve Protestanlar arasında da bir kavga çıkma ihtimali olduğundan, Bavyera’daki, Katoliklerin çoğunluk olduğu CSU’nun, şişmanımsı liderinden de kurtulmayı planlıyormuş. Danışmanlarının çoğu, CSU liderinin yaklaşık 30 milyon Euro’ya halledileceğini düşünüyorlarmış. Sol liderin ise 7 milyon Euro’ya hallolacağını düşünmüşler. Böylelikle Merz, yaz aylarında bir bıyık bırakmayı planlamış.
Yaz sonuna doğru artık başbakanlığı pekişince, SDP’de Kandidat yani bir dahaki seçimlerde rakip olarak kim çıkarsa çıksın onu da hapse atacakmış. Yani böylesine planlar yapmış. ABD’nin Güney Kore’de yaptığı gibi kalanları da Hristiyan, yani artık Protestan dinine geçmeye teşvik etmeyi planlamış. Ama bir sorunu varmış. Almanların çoğu yani yarıya yakını ne Katolik ne de Protestanmış.
İtalyan Başbakan Meloni ise Almanların ABD ile yakınlaşmasından şikâyetçi imiş. ABD’ye pek güvenemiyorum demiş. Meloni, CIA’in komünistlerle mücadele eden bir çete (Gladio) kurarak İtalya’da komünistleri öldürdüğüne inanıyormuş. ABD tabii bunu reddetmiş. Ama Meloni, bir kere inanmış. Kadın kısmı inanınca da ikna etmek zor iştir, bilen bilir. Sonra İtalya temiz eller falan olayı düzeltmeye çalışmış ama hafiften yüzüne gözüne bulaştırmış. İş Berlusconi’ye kadar varmış. Bu kadar entellektüel yetiştirmiş Da Vinci’nin ülkesinde, İtalya’da Berlusconi Başbakan! Düşünebiliyor musunuz? Ne kadar zor İtalyanlar için!
Danimarka ise Avrupa’nın birleşip tek ülke olarak Grönland’a sahip çıkmasını umuyormuş amma birleşemeyeceğini görünce de Mette Frederiksen, Danimarka Kraliyet ailesinden uygun bir damat veya gelin bulup Çin başkanı ile yakınlaşmayı bile planlıyormuş. Avrupa’da her ülke bir şarkı söylüyormuş, “Kimin ekmeğini yersem onun şarkısını söylerim, onun kılıcını sallarım.” ve “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!”
Sağlıklı ve mutlu bir bayram geçirdiniz umarım.
Yeni Dünya Düzeni
Yeni Dünya Düzeni

Paylaş: