Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Yaşasın Bürokrasi!

Okuma Süresi: 2 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Yaşasın Bürokrasi!
Yaşasın Bürokrasi!
Paylaş:
Aman işin ucu bana dokunmasın…

Bürokratın genel tavrı bu: Fazla sivri olma, amirini rahatsız etme. Güler yüzlü ol, ama karışma. Güvenli bir iş bulmuşsun, fazla kıpırdama. İşi alana kadar dört takla atılır, sonra işler yokuş aşağı: amirlik, yetki, otorite...

Kırtasiye? Orası tam bir mayın tarlası. Aman bir karar verme! Önce kendini güvene al.

Basit bir örnek: Eskiden bir telefon hattı bağlatmak haftalar sürerdi. Ve tüm süreç vatandaşın sırtından yürütülürdü. Git o kuruma, bu belgeyi getir. Şurası eksik, bir daha git. Bir daha gel. Git gel, git gel… Cep telefonları çıkınca işler değişti. Devlet de toparlandı. Teknoloji ve artan taleple.

Elektrik dağıtımı da benzer şekilde dönüşecek. Solar enerji ve depolama çözümleri sayesinde. Damların, bahçelerin üstü panelle dolacak. Piller ucuzladıkça herkes elektriğini kendisi üretecek ve depolayacak. Yani kendi elektriğini kendi üretecek, bakım ve yatırım masrafı çıktıktan sonra da neredeyse bedavaya enerji kullanacak. Hatta yeriniz varsa elektrikli aracınızı da şarj edeceksiniz. Yeni nesil atom reaktörleriyle de enerji daha da ucuzlayacak.

Peki bugünün kırtasiyesi ne durumda?

Devlet, elektrik dağıtımını özel şirketlere ihale etti. Ne oldu? Birçok kent merkezinde enerji yetersiz. Yeni trafo kurulması uzun sürdüğü için elektrik bağlanamıyor. Vatandaşa bir yıl sonrasına gün veriliyor. Ne yapacaksın şimdi? Trafo mu koyacaksın? Jeneratör mü alacaksın?

Diyelim ki trafoyu koydun. Bir milyon TL’ye mal ettin. Başkaları da faydalanmak istiyor. Ortak olsunlar diye dağıtım şirketine devretmek istiyorsun. Şirket 1 TL’ye devralıyor (evet, sadece bir Türk Lirası!), üstüne yeni abone yaparken tekrar para talep ediyor!

**

Geçenlerde gazeteciliğin duayeni Öcal Uluç ile deniz kenarında yürürken çay içiyorduk. Bana bir İZSU aboneliği hikayesi anlattı. “Allah Allah…” dedim. Peki başkanlar ne yapıyor? Elbette politika! Türkiye politikası kesin, arada dünya politikası da... 88 yaşında bir genç. (İlk yılı da saydığından, Öcal abi 89 diye hesaplıyor!) “Her gece üç dua ediyorum,” dedi:

“Yarabbim, elim ayağım tutarken al.”
“Eşimi benden sonra al.”
“Olur da bir daha dünyaya gelirsem, beni CHP’li bir belediyede yaşatma!”
AKP hakkında söylediklerini de başka bir gün yazarım…