Vardaroğlu’na vefasızlık
Vardaroğlu’na vefasızlık
Paylaş:
Yılmaz Vardaroğlu, 1960’lı yılların yıldız sporcusuydu. Türkiye Deplasmanlı Basketbol Liginin kurulduğu 1966-1967 sezonunda, Candoğan Sakaoğlu’nun başkanlığı, Samim Göreç’in antrenörlüğünde, Hüseyin Alp, Halil Dağlı, Akın Gönülşen ve Haluk Tunçerili Efsane Altınordu’nun kaptanıydı. Kırmızı-lacivertliler, Fenerbahçe, Galatasaray başta Türkiye’deki tüm takımları dize getirerek şampiyon olmuş, 22 maçın 20’sini kazanıp, tek beraberlik ve tek yenilgi gibi süper performans göstermişti. Ankara’da oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupasını da kazanmış, Basketbol Federasyonu o devirde yıldız basketbolcuları askere alıp oynatan Muhafızgücü’nün, Cumhurbaşkanlığı Kupasında Altınordu’yu yenerek şampiyon olacağına o kadar inanmıştı ki kupanın üzerine Şampiyon Muhafızgücü yazdırmıştı. Ama Altınordu, rakibini muhteşem bir oyunla devirip şampiyonluğu kazanınca, “Biz kupayı İzmir’e göndeririz” diye kıvırmışlardı ama bir daha göndermediler. Kupanın üzerine yatılma ayıbı örtülmüş, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın düzenlediği sembolik törenle kupa Altınordu müzesine kaldırılmıştı. İşte Yılmaz Vardaroğlu böyle bir harika takımın kaptanı belkemiğiydi, defalarca milli formayı giydi. Büyük Kaptan aynı zamanda çok iyi atletti, o devirlerde yüksek atlamada 1.96’yı geçerek milli atletler arasına ismini yazdırdı. “Ecel gelmiş cihane, baş ağrısı bahane” derler eskiler. Yaşam zorluğu Yılmaz Vardaroğlu’nu da ebediyete göçenler arasına yazdırdı. Alsancak Camiindeki cenaze törenine eski dostları, sporcu arkadaşları olan bizler koştuk, son görev için gittik, kahrolduk. Ne basketbol ne atletizm federasyonlarından ne de İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğünden bir temsilci vardı. Konak Belediyesi ve 20 yıl meclis üyeliği yaptığı İZTO da bir görevli göndermeyi ya unutmuş ya da argo deyimle Fransız kalmıştı. Bir çiçek gönderselerdi bari, onu da esirgediler. Ya bizim basın mensubu arkadaşlarımız neredeydi, aradık, göremedik. Yılmaz Vardaroğlu İzmirli değil de İstanbullu, Ankaralı olsaydı, federasyon başkanlarımız bir yana, Spor Bakanımız da şereflendirirlerdi. Özetle Yılmaz Vardaroğlu’na çok ayıp ettiler. Vefa boza olarak kaldıysa da bizler o büyük sporcuyu hiç unutmayacağız.