Ünlülerle söyleşiler
Ünlülerle söyleşiler
Paylaş:
İnsanın bir yakını hakkında yazması çok zor. Hele bu kişi kardeşi olursa. Buna karşın kardeşim Ümit Tunçağ’ın 2005 yılından bu yana sürdürdüğü çabalarını noktalayan “Caz ve Rock Ünlüleriyle Söyleşiler” başlıklı kitabını müzikseverlere tanıtmalıyım.
Kitap, caz ve rock sevenlerin çok iyi tanıdığı 23 müzisyenle çeşitli dönemlerde yapılmış özel bilgiler içeren söyleşileri içeriyor. Kendisi bu süreci şöyle açıklıyor:
“Önce 1974’ten bu yana önce Uluslararası İstanbul Festivali, daha sonra Uluslararası İstanbul Müzik Festivali ve son olarak Uluslararası İstanbul Caz Festivali adlarını alan konserlere, ayrıca Parliament Superband Caz Konserlerine ve son olarak Türkiye’deki çeşitli festivallere katılan sanatçı ve topluluklarla yaptığım röportajlar ya da özel söyleşileri derledim ve kağıda döktüm... 250’nin üzerinde dünyaca ünlü sanatçı ile söyleştiğimi ben de hayretle gördüm...
Sonra işin arıtmasına geldi sıra... Yani bu kadar sanatçı arasında, okuyucu ve caz meraklısının da dikkatini çekecek birkaç sanatçıyı ayırmaya geldi sıra... İşin en zor tarafı da bu oldu zaten...”
Kimler yok ki bu söyleşilerde… Müzikseverlerce en fazla tanındığını düşündüğüm isimleri sıralayıvereyim… Ray Charles, Dizzy Gillespie, Dave Brubeck, Stan Getz, Chick Corea, “Maffy”diye anılan trompet sanatçımız Muvaffak Falay, Tom Jones, Paco de Lucia, Toto Cutogno… Büyük bir bölümünün artık yaşamadığı düşünülürse, Ümit’in yaptığı söyleşilerin müzikseverler için ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılır.
Örneğin İKSEV’in İzmir Festivali çerçevesinde Efes’teki antik tiyatroda konser veren Ray Charles’ın anlattıkları okuyucunun ilgisini çekecektir. Benzer şekilde ünlü piyanist-besteci Dave Brubeck’in “Take Five” ve “Blue Rondo A La Turk” parçalarındaki Türk müziği etkisi üzerine söyledikleri caz müziği yorumcularınca dikkate alınacaktır. Şunları anlatıyor Brubeck:
“Grubumla birlikte 1950’lerin ortasında – şu anda tam tarihini hatırlamıyorum – konser vermek üzere İstanbul’a gelmiştik. O gelişimde, eşimi de beraberimde getirmiş ve bir kaç gün kalmıştık bu güzel şehirde. Sanırım, konserden bir gün sonra, eşimle birlikte sizin şu ünlü çarşı sokağınızda (Beyoğlu’ndan söz ediyor) yürüyüşe çıkmıştık. Bir yandan, ilk kez geldiğimiz bu şehirdeki insanları tanımaya çalışıyor, bir yandan vitrinlere bakıyor, bir yandan da mağazalardan yükselen müzik seslerini dinliyorduk. Sokağın ortalarına doğru, bir müzik mağazasının tam önündeyken, folklorik bir parça kulağıma çalındı. Çok değişik, o güne dek hiç duymadığım bir ritmi vardı parçanın. Eşim yandaki vitrine bakarken (yüzünde şirin bir gülümseme ile devam ediyor), hanımlar hep alışveriş severler bilirsiniz, ben o aksak ritmi can kulağı ile dinlemeye çalışıyordum. Cebimden bir kağıt ile kalem çıkarttım ve sokağın ortasında ritmi yazdım. Çarşı turumuzdan sonra, oteldeki odamıza gider gitmez, oturdum ve hemen notaya döktüm aklımdaki melodileri. Amerika’ya döner dönmez “Blue Rondo”nun provalarını yaptık. Grup elemanlarından hem Paul (Desmond),hem de Joe (Morello) çok benimsediler parçayı. Sonunda herkesin ilgi ile dinlediği bu parça ortaya çıktı.”
Söyleşiler buna benzer izlenimleri yansıtıyor. 1967 yılından TRT’den ayrılana dek Eurovision sunuculuğu da yapmış olan Ümit Tunçağ’ın caz ve rock müziğine hakimiyeti, bu konudaki deneyimleri ünlü sanatçılarla konuşmalarına, sorularına ayrı bir renk katıyor. Şu acı gerçeği de dile getiriyor “Önsöz”de:
“Bu arada bir konuyu belirtmek istiyorum. O da yıllarımı verdiğim, çok şey öğrendiğim TRT kurumunda sözünü ettiğim bu röportajların kayıtları bulunmuyor. Ya ham bandları bir – iki yıl içinde, ya da yayına giren kısa bölümleri kurumdaki band sıkıntısı (!) nedeniyle silmişler ve kayıtları kalmamış bu değerli malzemelerin… Oysa başka ülkelerde, örneğin İngiltere’nin saygın yayın kuruluşu BBC, bu tip arşiv kayıtlardan sayısız belgeseller üretiyor ve yabancı ülkelere satıyor. Bizlerse, elimizde olanı bile tutmayıp, yok ediyoruz… Acı ki ne acı…”
Herbie Hancock, Keith Jarrett, Al diMeola, Sergio Mendes, Branford Marsalis, Ian Anderson, Ian Gillan, Stanley Clarke, Blood, Sweat and Tears, Randy Crawford, Marcus Miller, Ivan Lins, Steve, Bob James kitapta söyleşileri bulunan diğer ünlüler…
Kitabın “sonsöz”ünde vurgulandığı gibi, “birçok söyleşimde bugün bile ne internette, ne de caz ansiklopedilerinde bulamayacağınız çok ÖZEL bilgiler de yok değil… Onları bulmak da sizlere kalıyor artık!”
Kitabın tasarımını tanınmış grafik sanatçımız Bülent Erkmen yapmış. Ahmet ve Cemal kardeşlerin TÜKELMAT matbaasında titizlikle basılmış. Yayın piyasasındaki darlık yüzünden Ümit kitabı kendisi bastı, elden satıyor. Bu nedenle isteyenlerin tuncagu@gmail.com adresinden istemeleri gerekli. İyi okumalar.