Canım abim, GÖZLEM gazetemizin değerli yazarı İnşaat Yüksek Mühendisi Uğur Belger bir hafta önce aramızdan ayrıldı. Yalnız İzmir’e değil kişisel olarak bana da büyük katkıları olmuş bir isimdir Belger. Çok sevdiği eşi Yıldız Belger’i iki ay önce yitirdikten sonra bile çok sayıda proje üzerine çalışarak acısını unutturmaya çalıştığını söylemişti bana.
1940 yılında doğan Belger, ortaokulu Kayseri-Talas’ta, lise ve inşaat mühendisliği eğitimini Robert Kolej’de tamamladı. ABD’deki ünlü Georgia Institute of Technology’da ‘master’ derecesini aldı. Bir süre Ege Özel Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulunda öğretim üyeliği yaptıktan sonra AFA şirketinde ortak olarak uzun yıllar Genel Müdürlük görevini yürüttü.
Başarılı iş yaşamının yanısıra Dokuz Eylül Üniversitesinde ders vererek genç kuşakların mühendislik eğitimine önemlizenginlikler kattı. Hazırladığı ‘Yapı Yönetimi’ kitabı Üniversite tarafından basıldı.
Kitap Yazmaktan Yorulmadı
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) bünyesinde birçok proje ve raporda birlikte çalıştık. Zengin kültürel birikimi bu çalışmalarda da kendini gösteriyor, meslektaşlarına örnek oluyordu. Ancak sözünü ettiğim birikim yalnızca teknik alanda değil sanat alanında da kendini gösterdi. İMO’nun sanatsal çalışmalarını yönlendiren ‘Simge Grubu’nun oluşmasına öncülük etti. Birçok kitabın yazılmasına ve çok sayıda serginin açılmasına katkıda bulundu. ‘Şantiye Öyküleri’, ‘Mühendisçe Sanat’, ‘Yaza Çize’ kitapları böyle ortaya çıktı.
Resim sergisine katıldığını vurgulamam okuyucu şaşırtmasın. Gümüldür’deki evi adeta bir resim atölyesiydi. Tepedeki evinin karşısındaki Gümüldür’ün masmavi kıyıları onun esin kaynağıydı.
‘Dünyada Türk Olmak Zor’, ‘Türkiye İçin Kâbus Senaryosu’, ‘Bir Çözümleme Bir Sonuç’ gibi vatan ve insan sevgisini derinden yansıtan kitaplarının ardından ‘Heyemola’ yayınevi ‘İngiliz İskelesinden Gündoğdu’ya’ kitabını yayınladı. Uğur Belger bu kitapta 1940’lı yılların sonundan 60’lara dek Alsancak’ın o bölgesini adım adım gezdiriyor bizlere… Babası Sedat Belger’in hastanesinden oturduğu evi giderek komşu evleri adeta bir film şeridi gibi izliyorsunuz kitabın sayfalarında ilerledikçe…
Andıklarım kendi adıyla yayımlanan kitaplar. Bunların yanısıra 7 adet Umur Bilge takma adıyla yayınladığı kitaplar var ki bunlarda da mühendisçe yaklaşımın gizlediği heyecanları, sevgileri, tutkuları yansıtıyor şiirleri...
İzmir için çarpan yürek
İzmir için düşündükleri, gerçekleştirdikleri ise upuzun bir liste tutar. Ben bazılarını sıralamakla yetineyim. Sayın Yüksel Çakmur’un başkanlığı döneminde ortaya atılıp Sayın Burhan Özfatura’nın ısrarla sürdürdüğü Alsancak Kordon’una ‘kazıklı yol’ diye anılan projeye karşı çıkanların başındaydı Belger.
1990’lı yılların başında kurulan Ege Kültür Vakfının kurucuları arasında yer aldı. Vakıf için hazırladığı ‘Müze’ projesi Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Sanat Fabrikası’nın nerdeyse tüm öğelerini içeriyordu. Taslak projenin yolu Alsancak limanından başlıyor, garın önünden ve içinden geçerek müze alanına ulaşıyordu. Denize tutkunluğundan, İzmir de bir deniz kenti olduğundan Konak’a mutlaka bir ‘Deniz Müzesi’ olmalıdır diye birkaç taslak proje çalışması yapıp Tunç Soyer’e ve Başkan Cemil Tugay’a sunduğunu biliyorum.
İzmir Arkeoloji Müdürlerinden Musa Baran’ın kendisine emanet ettiği dosyalardaki yazıların basılmasını sağlamak için Urla Belediye Başkanına verdi. Ne yazık ki dosyaların basımı gerçekleşmedi. Musa Baran’ın yeğeni İnşaat Mühendisi Mustafa Baran bu önemli kitapları büyük bir özveriyle bastı.
‘Sanat Köyü’ hakkında daha önce yazmıştım. Bademler köyündeki müze kompleksinde ‘Sabiha Tansuğ Etnografya Müzesi’, ‘Musa Baran Çocuk Oyuncakları Müzesi’, Yıldız Belger’in katkılarıyla oluşturulan ‘Kitre Bebek Koleksiyonu’ bulunuyor. Uğur Belger Mayıs ayı sonunda burada bir serginin yanısıra üç bini aşkın kitabını bağışladığı kütüphanenin de açılışını yaptı. Müzeye gelenler onun koruduğu kitapları inceleme olanağı bulacak.
Belediye binasının yıkılmasına karşı durdu
Uğur Belger, statik-betonarme müellifi olduğu Büyükşehir Belediye binasının tartışma götürür bir raporla yıkılmasını engellemek için çok uğraştı. Birlikte, yanımıza Mimarlar Odası İzmir Şubesi eski Başkanı İlker Kahraman’ı alıp Tunç Soyer’in yanına giderek yıkımı durdurması için çok çabaladık. Ama birileri yıkılmasını istemişti o yarışma kazanmış yapıyı. Şimdi yerinde leş gibi bir boşluk duruyor ne yazık ki. Binanın yıkılmasına çok üzüldü. O binadan geriye Uğur Belger’in inci gibi el yazısıyla yaptığı 4 cilt tutan hesaplar kaldı.
İzmirliler Yıldız-Uğur Belger çiftinin kente katkılarını çok arayacak. Saygıyla anıyorum her ikisini de…
Uğur Belger artık aramızda değil!
Uğur Belger artık aramızda değil!
Paylaş: