İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmalarını İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Özden Erten, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban yaptı.
“3’üz dönüşüme 4’üzleri, 5’izleri de eklemeli”
Açılışta konuşan Süleyman Elban, “Yeşil dönüşüm gelecek nesillere sağlıklı yaşanılabilir bir dünya bırakmak için de bizim en temel sorumluluğumuz. Bunun mutlaka dijital dönüşümle olması gerekiyor. Dijital dönüşümün olduğu yerde karbon ayak izinde doğrudan bir azalma oluyor. Dijital dönüşüm ile destelenmeyen yeşil dönüşümün arzu edilen sonuçları vermesi güç. Aynı zamanda toplumsal dönüşüm de gerekiyor. Toplumsal dönüşüm desteklenmediği zaman bunu toplumun tüm kitlelerine yaymak, yaygınlaştırmak ve sürdürülebilir olmasını beklemek çok güç. Bu 3’üz dönüşüme 4’üzleri, 5’izleri de eklemek gerekiyor” dedi.
“Dönüşüm adil ve eşit olmalı”
Yapılan tüm dönüşümlerde adaletli olmak gerektiğini vurgulayan Elban sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkese tek standart koyup o standarda göre davranmak, herkesi de o standarda getirmek zorundayız. Karbon ayak izi ile ilgili uygulamayı belli ülkelere dayatıp, başka ülkelerde üretilen mallar konusunda beklenti içinde olmamak iki yüzlü bir tutum, adil olmayan ve çifte standardın bir göstergesi. Böyle olmayınca yeşil dönüşümde beklenen olumlu sonucu beklemek mümkün olmayacaktır. Ya da ülke güçlüyse kendisi iklim anlaşmalarına katılmıyorsa bu ülkeden yeşil dönüşüm ve karbon ayak iziyle ilgili herhangi standart koymak ve beklemek yok ama zayıf ve iklim anlaşmasına imza atmış ülkelerden bu beklenti içinde olmak adil ve eşit değil. Diğer bir adaletsizlik de kalkınmamış her açıdan kendini geliştirememiş ülkelerin ve toplumların kendi kendine bu dönüşümü sağlamalarını beklemek haksızlık. Görece refaha erişmiş ya da o dönüşüm yapacak bilgi ve teknolojiye sahip ülke ve toplumların bu güce sahip olmayan ülkelere ve toplumlara destek olarak dünyanın her toplumunun ve her ülkesinin bu standarda erişmesi için çaba göstermesi gerekiyor. Dolayısıyla beşiz dönüşüm şart. Her şeyi ötesinde bütün dönüşümlerle ilgili ilkeli ve samimi olmak gerekiyor. İlkeli ve samimiyet denince akla kadın geliyor. Kadın bir konuya inanır onsa sahip çıkar, onu sahiplenir ve takip ederse o konuda mutlaka sonuç alır. Tüm bu dönüşümler konusunda kadınlara güveniyoruz.”
“Kamu dönüşümü şart”
Cemil Tugay, “Hem Türkiye'de hem dünyada devlet yapısı kamu yönetimleri kamu belediyelerde tabii buna dahil herhangi bir dönüşüme ayak dünyadaki bu dijital teknolojinin uygulamalarına ayak uydurmazsa herhangi bir ülkenin ya da genel olarak dünyanın iyi bir yere gelmesi mümkün değil. Yani bizde çok sıkça bu konular özel sektör alanında akademide gelişimci ekosistemde oluşuyor ama ısrarla vurgulamak isterim ki kamu dönüşümü olmadan hiçbir şekilde başarıya ulaşmak mümkün değil” dedi.
“Yapacak çok iş var”
Tugay, “İklim krizinden kaynaklı yaşadığımız kuraklık başta olmak üzere, sıcak hava dalgaları ile yaşadığımız orman yangınları, tarımda bozulmalar, çevremizdeki doğal ekosistemde hızlı değişim, denizde, karasal yaşamda her alanda inanılmaz bir hızla bir bozulma var. Bir taraftan karbon ayak izini düşürmek ve iklim krizinin ilerlemesini engellemek için çaba gösteriyoruz. İzmir'in Avrupa Birliği’ne 2030 yılında karbon nötr bir şehir olacağına dair bir taahhüdü var. Dört senemiz kaldı. Gerçekten önümüzde yapacak çok iş var” ifadelerine yer verdi.
“Kadınlar daha fazla aktif olmak istiyor”
Toplumsal dönüşümde en çok katılımcılığın, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve fırsat eşitliğinin öne çıktığını vurgulayan Tugay, “Kadınların sosyal yaşamında, iş yaşamında ve siyasi yaşamında siyasette daha fazla var olması için yine çabamız var. Bu çalışmaları destekleyen pek çok merkezimiz var. Kadınların iş yaşamında ve gelişimci ekosistemde daha etkili olabilmesi onlara fırsatlar sunduğumuz için pek çok eğitim organizasyonumuz var. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nun 2023 yılı sonuçları incelendiğinde, Türkiye 146 ülke arasında 129. sırada yer alıyor. Çalışma çağındaki 33.3 milyon kadının sadece 6.5 milyon kayıtlı ve tam zamanında istihdamda. Yapılan kamuoyu araştırmalarında Türkiye'de kadınlar daha fazla gerçekten aktif olmak istiyor. Gerçekten yapacak çok iş olduğunu da hepimizin kaydetmesi lazım” şeklinde konuştu.
“İyi Niyet Protokolü ile süreç başladı”
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Özden Erten, Bu yıl, Avrupa-Akdeniz Stratejik Ortaklık Merkezi Projelerinin, “Üçüz Dönüşüm: Sürdürülebilir Bir Gelecek için İşbirliği” temasıyla; yeşil, dijital ve toplumsal dönüşümü aynı sahnede buluşturmak için yola çıktığını belirterek, İçişleri Bakanlığı’ndan proje hibe desteği alarak yoluna devam ettiğini söyledi. İklim krizinin giderek derinleştiği, dijital teknolojilerin bütün sektörleri yeniden tanımladığı ve toplumsal eşitsizliklerin görünürlüğünün arttığı bir dönemde, Üçüz dönüşümün artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Erten, “Yeşil politikalar dijital çözümlerle desteklenmediğinde, teknolojik ilerleme toplumsal kapsayıcılıkla buluşmadığında ortaya çıkan tablo, ne sürdürülebilir ne de adil olabiliyor. İşte bu nedenle, bu üç dönüşümü entegre bir şekilde birbirini besleyen bir bütün olarak ele almak zorundayız” dedi. Zirve sonrasında, Avrupa-Akdeniz oda ve derneklerini, iş kadınları ağlarını ve ilgili kurumları bir araya getiren bir iyi niyet protokolü ile süreci başlattıklarını dile getiren Erten, “Yeşil, dijital ve toplumsal dönüşümü hızlandıracak ortak projeler geliştirmeyi, KOBİ’leri ve kadın girişimcileri –özellikle STEM odaklı işletmeleri– bölgesel tedarik zincirlerine dahil etmeyi, Veri ve deneyim paylaşımını kurumsallaştırmayı hedeflediklerini söyledi.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş ise İzmir’in Akdeniz çanağı için taşıdığı kritik öneme dikkat çekerek, kentin ticaretin, girişimciliğin ve kültürel birikimin doğal buluşma noktası olduğunu ifade etti. Güneş, zirve sayesinde sınırları aşan iş birlikleri kurulacağını vurgulayarak, “Kadın girişimci arttıkça sadece istihdam artmıyor, kurumsal kültür zenginleşiyor ve şirketlerin risk yönetimi güçleniyor. Burada kurulacak her temas, yarınların tedarik zincirine ve inovasyon ekosistemine değer katacaktır” diye konuştu.
“Yeşil dijital ve toplumsal dönüşüm birbirini besliyor”
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan ise “Üçüz dönüşüm konusu aslında içinde bulunduğumuz dönemin bütün dinamiklerini çok net özetliyor. Yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm birbirini besleyen, tamamlayan ve artık ayrıştırılmaması gereken bir yapının parçaları. Bu çerçevede zirve katılımcılarının hem uzmanlık düzeyi hem de çeşitliliği sadece bölgemizde değil küresel ölçekte karşı karşıya olduğumuz dönüşümlere nasıl hazırlanacağımıza dair iş dünyamıza önemli bir yol haritası sunacak. Yeşil teknoloji çözümlerinden dijital ekosisteme kadın girişimciliğinden kapsayıcı büyümeye uzanan bu değerli oturumların İzmir iş dünyasının dönüşüm kapasitesini güçlendirmek adına son derece kıymetli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.
Üçüz dönüşümün yol haritası İzmir’de çizildi
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen MEDSPARC Uluslararası İş Zirvesi, “Sürdürülebilir Gelecek için İşbirliği: Üçüz Dönüşüm” temasıyla Akdeniz’in farklı kıyılarından iş dünyası temsilcilerini İzmir’de bir araya getirdi.
Paylaş: