Aylardır terörsüz Türkiye masalı ile beyinlerimiz yıkanmak isteniyor. Bir süre önce AKP ve MHP'nin topa tuttuğu altılı masayı iş birliği yapmakla suçladığı terör örgütünün TBMM’deki temsilcisi DEM Parti şimdi kanka oldu. Karşılıklı iltifatlar teşekkürler görüşmeler gırla gidiyor. 15 bin yavrumuzun katili 30 binden fazla yaralımızın sorumlusu, ülkemizi 2 trilyon dolardan daha fazla zarara sokan, Kürt kardeşlerimize en büyük zülüm ve kötülükleri yapan (kan kusturan) kürtlükle hiç ilgisi olmayan, Ermeni davasına hizmet eden, ABD güdümündeki terörist başına övgüler teşekkürler düzüyor. Bir dediğini iki edilmiyor, neredeyse İmralı adası “Terör Prensliği” ilan edilecek, emrine tahsis edilecek. Bu arada DEM partililerin konuşmaları küstahça tavırları meydan okumaları sinirlerimizi bozuyor.
-İktidarın ne tavizler verdiğini neler vaat ettiğini bilmiyoruz. Gözü kapalı her şeyi inanmamız isteniyor. Genel başkanlara beynimizin ipotek edilmesi arzulanıyor. Farklı düşünenlere her türlü tehdit baskı hakaret iftira tutuklama uygulanıyor 295 bin kapasiteli hapishanelere 410 bin kişi takılıyor buna rağmen vatanını çok seven gelecek günlerden ürken (Kuranı Kerim'in 700 yerinde verilen Emre uyarak) aklını kullanan kişiler olarak tatmin olmuyoruz. PKK'nın silah bıraktığına inanmıyoruz. O ilkel yakma şovunu ciddi görmüyoruz Suriye'de terör devletinin kurulmuş olmasını, ABD ve İsrail'in oyunlarına Türkiye'nin bölünmesi ve ulus-devletin sona erdirilmesi senaryolarını endişeyle izliyoruz. Bu gündemin Trump tarafından çizildiğini ve bize dikte edildiğini görüyoruz. BOP projesinin hızla gerçekleştiğini görüyoruz. İsrail'in azgınlığını (Türk ve İslam dünyası dahil) tüm dünyanın suskunluğunu aleni sürdürülen soykırım ve katliamları yüreğimiz kanayarak izliyoruz.
-Bu açık tabloya rağmen AKP ve MHP milletvekillerindeki ve teşkilatlarındaki sessizliği üzülerek izliyoruz. Bu tabloda CHP'nin de ciddi bir direnç gösterdiğine şahit oluyoruz. Oy kaygısının hakim olduğunu görüyoruz. İyi Parti ve Zafer Partisi dışında güçlü sesler duymuyoruz olayların kesinlikle Kürt kökenlilerle ilgisi olmadığını tek amacın iktidarın devamını sağlamak için anayasa değişikliğinde DEM’in istediğini almak olduğuna inanıyoruz.
-Tam anlamı ile Türk düşmanlığı sürdürülüyor. Andımız kaldırıldı. TC ifadeleri yok edildi, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü yasaklandı. Şimdi adımız “Türkiyeli” olarak değiştirilmek isteniyor. Metin Küllünk diye birisi çıkıp “Türkiye birleşik devletleri” diyebiliyor. İktidar ses çıkarmıyor hele hele MHP'nin vebali iyice artıyor. Türk Kürt Arap masalı anlatılıyor. Yugoslavya Irak Suriye Lübnan'ı niçin parçalandı unutuluyor. Zaten bu iktidar hiçbir olaydan ibret almaz. FETÖ ihanetinden de almadı hala milli eğitim, sağlık, milli savunma, içişleri bakanlıkları cemaat mensupları ile dolduruluyor. Ülkemizin kaynakları da bunlara akıtılıyor. Emniyet müdürlerinin de valilerinin tamamına yakını FETÖ’cü çıkmıştı.
-Ülkemizde her şey çöktü. Yargı, hukuk düzeni, demokrasi, fikir ve ifade hürriyeti mal ve can güvenliği milli ve manevi değerler Ahlaki yapı, ekonomi, eğitim düzeyi halkın hiçbir şey güveni kalmadı. Bu arada umutları yaşama sevinci hayalleri de tükendi.
-Ne kadar acı ve endişe verici bir tablo mevcuttur. Yapılan araştırmaya göre toplumun %24,9’unun hiçbir kuruma güveni bulunmamaktadır. TSK’ya güven %18’dir. 2001'de %85 idi. Emniyete güven %74,2'den %10,6'ya inmiştir. Cumhurbaşkanlığına güven %85,7'den %8'e inmiştir. ÖSYM güven %2,2, YSK %2, diyanet %1,9, yargı %1, TÜİK %1,3 oranındadır. Niçin? Adalet kavramı tamamen yok edildiği için, yargı politize edilip saray emrine sokuldu için, gizli tanık iftiraları ile malik insanlara zulüm edildiği için. Hukukun üstünlüğünde AB’de 45 ülke içinde 44, dünyada 173 ülke içinde 148. olduğumuz için. İçişleri Bakanı PKK’lılar askere alınabilir dediği için. Yolsuzluklar rüşvet lüks israf torpil ve benzeri aleni hale geldiği için. Baskılar zulümler acımasızlıklar insafsızlıklar tehditler hakaretler keyfi uygulamalar zirve yaptığı için. Aziz Aktaş diye herkese rüşvet dağıtan birinin iftiraları ile masumlar hapiste çürütüldüğü için. İktidar mensuplarının suçları örtüldüğü için.
-Haksız yere hapse atılanlara yapılan bu zulümler inancımıza ve töremize uyumakta mıdır? Hizbullah PKK terörü mensupları hasta diye hapisten çıkarılır, DEM’e jest olsun diye bir bölük terörist tahliye edilir ancak muhalefet mensubu ise hiç acınmaz. Hatta ölüme terk edilir. Evladı gözü önünde eriyen Murat Çalık'ın annesinin gözyaşları ve feryatları boşa gider mi? Gökte melekler ağlar. Cenabı Hakk'ın gazabı da suçluları yakar, Rahmet ve bereket de kesilir. Lütfen herkes aklını başına alsın, bu zülüm dönemi sona ersin.
Turpun büyüğü teröre teslimiyet mi?
Turpun büyüğü teröre teslimiyet mi?
Paylaş: