Tortu!
Tortu!
Paylaş:
Manşın bu yakasında Temmuz ayının başlamasıyla yaşanan “zafer”’ yerini hüzünlü bir ‘tortuya’ bıraktı. İngiltere'nin Euro2024'ü kazanması öyle bir mesele haline getirildi ki sonuç hüsran olunca, şampiyonanın bıraktığı ‘Tortu’ da acı oldu. Takımın ‘Boss’u, Southgate'de ayağının tozuyla gelir gelmez istifa edince ‘harç bitt-yapı paydos’ oluverdi.
Genellikle, böyle durumlarda birileri hemen verip veriştirmeye başlar, Southgate'in pozisyonundaki kişiye çünkü bir günah keçisi ararlar, hemen kesip-biçerler. Yine öyle oldu!
Kesip-biçmek demişken, ‘tuhaf’ bir suikast girişimine tanık olduk. Aslında belki de böyle bir girişim olduğuna inandırılmak istedik. Manşın bu yakasında Trump`a yapılan suikast girişimi hakkında konuşulanlar arasında bu da var. Akıl alır gibi değil ama doğru olma ihtimali kuvvetli.
Elde ne var ona bakalım!
Trump popülaritesini bir anda arttırdı. Sonra tüm dünya medyasında günlerdir ilk sırada. Ardından ‘geçmiş olsun” diye yüz yüze görüşmeye gidenler oldu ki bunların arasında Birleşik Krallık'ın eski Başbakanı Boris Johnson'da var. Bu olay sayesinde sanki Amerika'da Kasım ayında yapılacak seçimler yapıldı, bitti ve ipi Trump göğüsledi.
Bana Türkiye'de 2016 senesinin 15 Temmuz'un da yaşananları hatırlatıyor biraz. Akla yatmayan bir şeyler var!
Tüm ‘tuhaf’ bir tat bırakan bu ‘tortuların” yanı sıra, güzel bir “tortu’ da var ki o da İspanyol halkının dilinde, ruhunda, kalbinde. İşte o güzel ‘tortuya’ hepimiz sahip olmak isterdik.
Şampiyonluk tortusu!
Önce Wimbledon'ı İspanyol tenisçi Alcaraz kazandı, ardından Euro2024'ü İspanya Milli Takımı. İspanya Kralı ve kızı da seyirciler arasındaydı ve ne kadar mütevazi bir mutluluk ve gurur duydukları her hallerinden belliydi.
Biz Onları izlerken sevindik, empati yaptık, kendi ülkem adına ‘çoook’ fırın ekmek yememiz lazım deyip devam ettim. Belki bir çoğumuz da öyle yaptık.
İngilizler ise DNA'larındaki ‘sistem tasarımcılığı’ kodlarıyla “nasıl yapsak da rüzgarın yönünü bizden yana çevirtsek, zaferler hep bizim olsa, tortular da hep tatlı kalsa” diyerek yeniden başladılar. İngiliz Parlamentosu, 4 Temmuz'daki genel seçimin ardından, yeni çalışma takvimine başladı ve gelenek gereği Kral Charles, açılış konuşmasını yaparak, yeni hükümetten neler beklediğini söyledi. Konuşma metninin içeriği yeni Başbakan ve yeni Kabine tarafından hazırlanıyor, Kral tarafından duyuruluyor. Görünüşe göre yeni Hükümet potansiyel icraatları ile çıtayı bir hayli yüksek tutacağa benziyor, bizleri de umutlandırıyor.
Yeni icraatların güzel tortuları olacak mı, izleyip göreceğiz.
Birleşik Krallık'tan sevgiler.