Bugünlerde herkes sağlık turizmini konuşuyor… Açıkçası umudumuz haline geldi sağlık turizmi… Bu yıl yaklaşık 3 milyon sağlık turistinin ülkemize gelmesi bekleniyor. Sağlık turizminde yaklaşık 10 milyar dolarlık bir gelir beklentimizi de oluştu.
Bütün bu gelişmeler Vadi İstanbul’da bulunan Liv Hospital’da geçtimiz hafta masaya yatırıldı.
Bu toplantıda balkanlardan Almanya’da Antalya’dan İstanbul’a her yerde sağlık turizmi ile ilgili fuarlar, kongreler etkinlikler düzenlendiğine dikkat çekildi.
Özellikle kalp cerrahisi, estetik operasyonlar ve diş tedavileri gibi alanlarda uluslararası alanda deneyim kazanmış sağlık profesyonelleri sayesinde Türkiye Avrupa’dan Ortadoğu’ya sağlık turizminde bir merkez olarak görülmeye başlandı.
Türkiye, sağlık turizmi kapsamında İngiltere, İrlanda, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Kanada, Katar ve Suudi Arabistan’dan yoğun talep alıyor. Özellikle İngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden gelen hastalar, kendi ülkelerindeki yüksek maliyetler ve uzun bekleme süreleri nedeniyle Türkiye’de tedavi olmayı tercih ediyor.
Konuya ilişkin en çarpıcı değerlendirme Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti’den şu sözlerle geldi:
“Biz bugüne kadar fark oluşturan işler yapmaya odaklandık. Son günlerde sağlık turizmi büyük bir ivme kazandı ve Türkiye bu anlamda en güçlü ülkelerden biri haline geldi. Sağlık turizmi Türkiye’de 2005 yılları gibi şekillenmeye başladı. Türkiye’de yavaş yavaş gücünün farkına vardı. Geçtiğimiz yıllar içerisinde tıp turizminde olağanüstü bir noktaya ulaştık. Dünyada Amerika’dan sonra en çok hasta kabul eden tıp turizminde önde gelen ülkeler var: Tayland, Hindistan, Meksika, Malezya. Ülkemiz ise bu anlamda beşinci sıraya yükseldi. 2024’te 14 milyon insan sınır ötesi hareket etmiş sağlık turizmi amacıyla. Görüyoruz ki yaklaşık Türkiye’ye 2 milyona yakın kişi sağlık turisti olarak geldi. Yaklaşık 7-8 yıldır Türkiye'nin birkaç markası çeşitli ülkelerde sağlık işletmeciliği yapıyor. Biz de bunlardan biriyiz. Bu işletmecilik bize multi kültürel hizmet verme bilinci ile başka sorumluluklar da yükledi. Burada oturttuğumuz süreçleri ve tıp hizmeti sunma anlayışını farklı ülkelerde de yapmaya gayret ederken gördük ki kazın ayağı aynı değil. İki yönlü hizmet vermeye çalışırken oralardaki insan yapısı, tıbbi hizmete yaklaşım, hizmet anlayışı öyle olmadığında siz markanızın değerlerinin aynısını o ülkeye kolay kolay taşıyamıyorsunuz. Sadece yatırım yapmak, sadece protokollerin oraya gitmesi çok kolay olmuyor. Biz şu an Azerbaycan, Dubai, Macaristan, Kosova ve İngiltere’de hizmetlerimize devam ediyoruz. Her ülke ayrı bir hikâye.”
Gelişen teknolojinin her sektörü olduğu gibi sağlık alanını da dönüştürdüğüne vurgu yapan Biruni Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Serap Kilerci Ulusal, yapay zekânın sağlık turizmine etkilerini şu sözlerle anlattı:
“Yapay zekanın hayatımızda yer aldığı diğer alanlarda olduğu gibi sağlıkta da çok fazla yeri var. Biz teşhis ve tedavilerde yapay zekayı kullanmayı başladık. Hem daha fazla hızlı ve hata payını neredeyse sıfıra indiren bir süreç yaşıyoruz. Bizim elimizi kolaylaştırıyor. Türkiye çok stratejik bir konumda. Ülkemiz gerek ülkelere olan yakınlığı gerekse bilim ve teknolojideki son yıllarda kat ettiği yollar ve fiyat avantajı ile ön plana çıkıyor. Türkiye’ye gelen kişiler aynı zamanda kültür turizmi de yapmış oluyor. Bu anlamda sağlık turizmde 2025’te çok daha büyük beklentimiz var. Çünkü sadece turistin sağladığı sağlık turizmi değil aynı zamanda eğitim kısmına da yön verdik. Öte yandan Hindistan bizim için zorlayıcı bir Pazar. Çünkü çok daha fazla fiyat avantajıyla karşımıza çıkan destinasyonlardan biri. Ama Türkiye’deki kaliteli hizmet anlayışını yakalayabileceğini düşünmüyorum. Bu bağlamda bizi biraz rakamsal zorlayacaktır.”
Şimdi sağlık turizmi zamanı
Şimdi sağlık turizmi zamanı

Paylaş: