.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Şangay’ın ardından

Okuma Süresi: 2 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Şangay’ın ardından
Şangay’ın ardından
Paylaş:
          Geride bıraktığımız hafta içinde Şangay İşbirliği Örgütü Çin Halk Cumhuriyeti’nin Tienjin şehrinde, örgüt tarihinin en geniş katılımlı ve kapsamlı buluşmalarından birini daha başarıyla gerçekleştirdi.
          Çin, Rusya ve Hindistan’ın ön planda olduğu Zirve’de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da şeref konuğu olarak yer aldı.
          İnsanlık için, ortak bir geleceğe sahip bir topluluk inşa edilmesinin önemi üzerinde durulan Zirve’de küresel düşmanlık, çatışma ve istikrarsızlık ile kalkınma için geniş çaplı bir plan hazırlanması da ele alındı.
          Bu Zirve, Pekin’in uluslararası arenada küresel bir oyuncu olarak “ben de varım” diye adını duyurmasına da yeni bir vesile teşkil etti.
          Dünya nüfusunun yarısını ve küresel ekonominin dörtte birini temsil eden Şangay İşbirliği Örgütü bu defa gücüne güç katabilmek amacıyla bir yeniliğe de imza attı. Bu yenilikle, Şangay İşbirliği Örgütü üye olmayan ülkelerin ve uluslararası örgütlerin liderlerini “ŞİO Artı” toplantılarına davet edebilecek.
          Bu da, Şangay İşbirliği Örgütü’nün Şangay Ruhu olarak özümsediği tarzın yeni bir göstergesi olarak bu Zirve’nin sonucunda yer aldı.
          Türkiye açısından bu Zirve’de Cumhurbaşkanımızın Şeref Konuğu olarak yer alması önemliydi. Zira Türkiye’nin yıllardır gerçekleştirdiği çok yönlü dış politikasına yeni bir örnek teşkil eden bu Zirve ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkan Xi Xinping ile yaptığı görüşmede bir defa daha Türkiye’nin tek Çin politikasına bağlılığını ortaya koydu.
          Gene Erdoğan aramızda bulunan ticaret açığını ve Türkiye için lojistik ve gümrük kolaylıklarına olan gereksinimi de görüşmesinde gündeme getirme fırsatı buldu.
          Şangay Zirvesi’nde bir defa daha gördük ki, Ankara doğu ile batı arasındaki diyalogda batıdan kopmadan, seçenekleri genişleterek denge kurabilen bir güç olarak temayüz etmektedir.
          Dolayısıyla Şangay İşbirliği Örgütü’nde bulunmak hem Pekin’e, hem de Ankara’ya Şangay Ruhu’nun düşünce ve işbirliği anlayışında yeni bir kapının açılmasına olanak sağlamıştır.