Can Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muzaffer Keskin, özel sektörün sağlıkta taşıdığı öneme dikkat çekerek son yıllarda yaşanan engellemelerin sektöre zarar verdiğini söyledi. Sağlık turizminde potansiyelin yeterince kullanılamadığını belirten Keskin, İzmir Şehir Hastanesi’nin yanlış lokasyona yapıldığını, Aliağa gibi bölgelerde sağlık yatırımlarının olması gerektiğini vurguladı.
Dr. Muzaffer Keskin Gözlem Gazetesi Yayın Kurulu Toplantısının konuğu oldu. Toplantıda konuşan Keskin, Türkiye’nin sağlık sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İzmir’in sağlık yatırımları hakkında önerilerini paylaşan Keskin, hastaneleri ve projeleri hakkında da bilgi verdi.
Keskin, 2003’te başlayan sağlıkta dönüşüm sürecinin Türkiye’ye ciddi kazanımlar sağladığını söyledi. Dünya Bankası destekli bu projenin mevcut siyasi iktidardan önce gündeme geldiğini belirten Keskin, özel sağlık kuruluşlarının da sürece dahil edilmesiyle birlikte kamudaki sağlık hizmetlerinin hızla iyileştirildiğini ifade etti. Keskin, “Özel sektörün sürece dahil olması, kamu hastanelerinin de hızla rehabilite edilmesini sağladı. Sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı; sağlık turizminin temelleri o dönemde atıldı” dedi.
“Sağlık turizminde fırsat kaçırıldı”
Dünyada sağlık turizminin çok büyük bir pazar hâline geldiğini belirten Keskin, Türkiye’nin sahip olduğu insan kaynağı, teknik altyapı ve hastane kalitesi ile bu alanda dünyada söz sahibi olabileceğini söyledi. Ancak son yıllarda nedenini açıklayamadığı engellemelerle karşılaştıklarını belirten Keskin, “Bakanlığın kısıtlayıcı kararları var. Ekonomideki belirsizlikleri ayrı tutuyorum. Bu engellemelerin devlete bir faydası yok ama sektöre ciddi zararı var” ifadelerini kullandı.
“Aliağa’ya hastane izin yok”
İzmir’deki özel sağlık yatırımlarının genelde şehir merkezine yoğunlaştığını belirten Keskin, Aliağa gibi sanayi yoğun bölgelerde ciddi bir boşluk olduğunu söyledi. Keskin, “Aliağa’da sadece bir tıp merkezi ve yetersiz bir devlet hastanesi var. Oysa burası Ege’nin en büyük sanayi üslerinden biri. Büyük bir doğal afet ya da sanayi kazası olduğunda, sağlık altyapısı bu yükü kaldıramaz. Ancak Aliağa’ya hastane yapmak istenildiğinde, ‘İzmir’de doluluk oranı yüksek’ denilerek izin verilmiyor” dedi.
“Şehir hastanesi yanlış yere yapıldı”
İzmir’de inşa edilen şehir hastanesinin yanlış lokasyonda olduğunu belirten Keskin, “Dünyada artık 400-800 yataklı hastaneler yapılıyor. Biz hâlâ büyük kompleksler kuruyoruz. Afet anında ulaşım tünellerden sağlanıyor; orada bir problem olsa hastaların taşınması imkânsız hâle gelir. Bu kadar büyük yatak kapasitesi yerine, kaynaklar farklı bölgelere dağıtılmalıydı” diye konuştu.
“Salihli’deki hastaneyi Ayvalık’a taşıyamadık”
Manisa’nın Salihli ilçesindeki hastanelerinin ruhsatını, özel hastane olmayan Ayvalık’a taşımak istediklerini ancak mevzuat engeline takıldıklarını söyleyen Keskin, bu durumu anlamakta zorlandıklarını kaydetti. Keskin, “Ayvalık da 150 bin nüfuslu bir ilçe. Karşısında Midilli var, sağlık turizmi açısından da avantajlı. Ama farklı il sınırına geçişe izin verilmiyor. Oysa bu taşınma devlete zarar değil, fayda sağlar” diye konuştu.
Keskin 2003’teki sağlık reformunun ardından ciddi ilerlemeler kaydedildiğini ancak bugün olan engellemelerle bu kazanımların yok olabileceğini söyledi.
“Sağlık dijitalleşmeyle dönüşüyor”
Dijitalleşmenin sağlık alanındaki dönüşümü hızlandırdığını ifade eden Keskin, önümüzdeki 10 yılda sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmının yapay zekâ desteğiyle uzaktan yürütülebileceğini söyledi. Keskin şöyle konuştu: “Cilt hastalıkları, göz rahatsızlıkları gibi birçok sorun için artık fiziksel muayene şart olmayacak. Yapay zekâ destekli sistemlerle fotoğraf gönderilecek, tanı konulacak, reçete yazılacak. Biyopsi gibi işlemler gerektiğinde hasta en yakın anlaşmalı merkeze yönlendirilecek. Bu da hem hastanelerin yükünü azaltacak hem de hasta memnuniyetini artıracak.”
“Evde sağlık projemiz var”
Can Hastaneleri olarak dijital sağlık teknolojilerine odaklandıklarını belirten Keskin, evde sağlık hizmetlerine yönelik geliştirdikleri projeyle hastaların birçok sağlık verisinin anlık olarak takip edilebildiğini ifade etti. Projenin altyapısını oluşturduklarını aktaran Keskin, “Geliştirdiğimiz taşınabilir cihazlarla hastanın EKG’si, oksijen seviyesi, nabzı ve pozisyonu evinden takip ediliyor. Kritik değerlerde anında müdahale imkânı doğuyor. Hasta yatağa kalkmamış bile olsa, duruş bozukluğu ya da düşme riski varsa sistem bunu bildiriyor. Bu da yaşlı bireyler ve kronik hastalar için büyük güvence” şeklinde konuştu. Evde sağlık hizmetlerinde en büyük sorunlardan birinin güvenlik konusu olduğunu belirten Keskin, “Kamera KVKK’ya takılıyor. Bu soruna çözüm bulmaya çalışıyoruz” dedi.
“Sağlıkta engellemeler, kazanımları yok edebilir”
Can Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muzaffer Keskin, Gözlem Gazetesi Yayın Kurulu Toplantısına katıldı.
Paylaş: