Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

PKK'nın fesih süreci ve Türkiye

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
PKK'nın fesih süreci ve Türkiye
PKK'nın fesih süreci ve Türkiye
Paylaş:
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, TBMM'nde, Ekim 2024'te, DEM Partililerin ellerini sıkmasıyla başlattığı ve herkesi şaşırtan Kürt açılımı süreci 12 Mayıs 2025'de, PKK'nın kendini feshetmesi ile sona erdi mi? Yoksa sorunlar şimdi mi başlayacak? Bence ikincisi. Zira 45 yıllık bir terör örgütünün kapalı kapılar arkasında yapılan birkaç görüşme sonrası kendisini fesih ettiğini duyurması inanılmaz bir haber. Bu haberin arkasında, Suriye'nin kuzeyinde planları olan ve buradaki Kürt gruplarından oluşan yapılaşmaları Suriye'nin yeni rejimi ile barıştıran ABD'nin büyük rolü olduğu şüphesiz. Nitekim bu fesih kararının ABD Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan gezisinde Suriye Devlet Başkanı ile görüşmesine denk gelmesi ayrı bir konu. Trump'ın Suudi Arabistan'da Yatırım Forumu toplantısında yaptığı konuşmada Suriye'ye yönelik ABD yaptırımlarını kaldıracağını ifade etmesi başta veliaht Prens Muhammet bin Salman olmak üzere ayakta büyük alkışlarla karşılanıyor.
Kürt süreci DEM Partisi ile kapalı kapılar arkasında kotarılıyor. Keşke sinema sektöründe kalsaydı dediğim "Beynelmilel" ve "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filminin senaryolarını yazan, yöneten DEM Parti İstanbul Milletvekili rahmetli Sırrı Süreyya Önder'in güler yüzü ve esprileri DEM'in daha olumlu görünmesini sağlamıştı. Ancak halkın, aydınların bilgilendirilmediği bu sürecin gidişatı Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasına uzanınca işin rengi de değişecek gibi. DEM Parti yetkililerinin ikide bir "Türkiye halkları"na atıfta bulunmaları, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu belgesi olan Lozan'ı gündeme getirmeleri ve hele yeni yapılacak Anayasada "Kürt halkı" ifadesinin kullanılacağı Türk basını ve TV programlarında yer bulmuşken yeterince bilgilendirilmediğimiz daha da ortaya çıkıyor.
 Çoğu uzman PKK'nın YPG ile birleşeceğini, fesih işinin başka bir yapılanma için olacağını savunuyorlar. DEM Partinin isteği doğrultusunda hazırlandığı anlaşılan İnfaz Yasası da içeriği itibariyle ayrı bir sorun. Terörle iltisaklı olanlar hapisten çıkacaklar mı yoksa bu sadece İmralı'daki için getirilecek uygulamayı mı içeriyor?

Trump'ın Orta Doğu turu
12 Mayıs 2025'de Trump'ın eşi Melania olmadan Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirliklerine yapmakta olduğu ziyaret, Papa Francesco'nun cenaze töreni için gittiği İtalya'yı saymazsak ikinci dönem Başkanlığının ilk yurtdışı resmi ziyareti sayılır. Trump'ın uçağının Suudi semalarında F-15 uçakları tarafından karşılanmasının ardından uçaktan iner inmez merdivenin başında Muhammet bin Salman'ın el sıkması, Trump'a tahsis edilen ve "Canavar" denilen büyük bir limozine eşlik eden 16 beyaz görkemli Arap atı ve at üstündekilerin ABD bayraklarını taşımaları Salman'ın bu ziyarete verdiği önemi göstermesi açısından önemli. 2018'de gazeteci Cemal Kaşık'çının İstanbul'da öldürülmesinden sonra itibar kaybeden Salman itibarına da kavuştu mu sorusu aklıma geliyor.Suudi Arabistan'ın bu ziyaretten beklentilerinin başında varil başı 65 Dolar olan petrolün artık 98 Dolardan satılması ve ABD ile ortak yatırımlar gelmekte, Trump ise birkaç kez ifade ettiği üzere Suudi Arabistan'ın ABD'nde bir trilyon Dolarlık yatırım yapmasını beklemekte.
Bu arada Trump'ın iki oğlu Eric ve Donald Jr.ın Orta Doğu'daki yatırımları da  önemli. BAE'nde Dubai'de, 80 katlı Trump Kulesinin pazarlanması ve Cidde'de Trump Kulesinin inşaatı Trump'ın aile şirketleri (Trump Global, Trump Organization) tarafından yürütülmekte.
Trump'ın Yatırım Forumu toplantısı sırasında Suudilerin ayakta alkışladıkları Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldıracağını açıklaması ve Suriye Devlet Başkanı Şara'nın Riyad'a gelerek Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da telefonla katıldığı Dörtlü Zirve, Suudi ziyaretinin en önemli kısmıdır bence. Öte yandan İsrail'in Trump ziyareti kapsamında olmaması Netanyahu'ya Trump'ın bir uyarısı sayılabilir. Bu Zirve sırasında Al Şara'nın Şam'a da Trump Kulesi yapılmasını Trump'dan uluorta istemesi gülüşmelere yol açtı (BBC World News TV Kanalı)
Trump'ın 14 Mayıs 2025'de yapacağı Katar ziyareti sırasında bu ülkeden hediye olarak kabul edeceği, dekorasyonunun olağanüstülüğü CNN INT, BBC World gibi televizyon ekranlarına yansıyan Boeing 747 ise ABD'nde hem Demokratların hem Cumhuriyetçilerin sorularına konu teşkil etti. ABD'nde Başkana verilen hediyeler hemen Hazineye kaydedilmekte. Trump görev süresinin sonunda bu uçağı teslim edeceğini ifade etti.
Birleşik Arap Emirliklerinde Trump'a ait şirketlerin golf sahası ve emlak işleri daha da konuşulacağa benziyor

Rusya- Ukrayna İstanbul zirvesi
"The Washington Times" gibi Amerikan gazetelerinin son dakika haberlerinde, 15 Mayıs 2025'de, İstanbul'da yapılacak Putin -Zelenski Zirvesinde, ABD'yi temsilen Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun bulunacağı belirtilmekte. Ayrıca İstanbul'daki Zirve sırasında Rubio'nun Suriye Devlet Başkanı ile görüşeceği de açıklanıyor. Demek ki o tarihlerde Al Şara da İstanbul'da bulunacak. Zirve'de olumlu sonuçlar alınması bekleniyor. Zaten Zirve öncesi yapılan görüşmelerde tüm bunlar kotarılmakta. Sözkonusu Zirveye Putin'in katılmayacağı onu temsilen Rusya Federasyonu Başkan yardımcısının Rus Heyetine başkanlık yapacağı açıklandı.

Sonuç
ABD'nde özellikle New York'da "Zaman paradır" (Time is money) derler. Türkiye'de ise zaman gerçekleri ortaya çıkarır. Zamanla her şey ortaya çıkacak diyelim.
Trump'ın Orta Doğu'daki en büyük başarısı 14 Mayıs 2020'de Washington'da imzalanan Hz İbrahim Anlaşmalarıdır. İsrail ile Arap ülkeleri ilişkilerinin normalleşmesini amaçlayan bu Anlaşmalar İsrail ile Bahreyn, Fas ve BAE arasında imzalanmış ikili bildirgelerden oluşur. Hz İbrahim yani Abraham denmesinin nedeni her üç Semavi dinde de Hz. İbrahim'in ortak peygamber olmasındandır. Bu kadar uzun bir zaman aralığı olmasına karşın Hz. İbrahim, nasıl her üç Semavi dinde olur? soruma karşılık bir teolog, "o konu dinin gizemleri arasındadır" cevabını vermişti.
İsrail ile ilk anlaşma imzalayan Arap ülkeleri Mısır ve Ürdün'dür. İsrail'in Hamas'a saldırısı ve Filistinlilere yaptığı soykırım nedeniyle Suudiler İsrail ile anlaşma imzalamamıştır.
Trump'ın bu ziyareti üzerine çok yorum yapılacak ancak çoğu gerçek sonradan ortaya çıkacak. Ne demişler "Zaman en iyi yazardır; her zaman mükemmel sonu yazar" Son mükemmel mi değil mi göreceğiz.