Pişmiş tavukta dert bitmiyor

30 Haziran'da önemli bir dava görülecek. 
CHP'de parti içi iktidarın değiştiği o meşhur Kurultay, “mutlak butlan” hükümleri kapsamında iptal edilebilir. 
“Mutlak Butlan” söz konusu olursa Kurultay hukuk evreninde hiç olmamış kabul edilecek. 
Bunun anlamı, yönetimin eski yöneticilere, diğer değişle Kemal Kılıçdaroğlu ekibine iade olunması demek. 
Hemen belirtelim, konu hukuki boyutuyla tartışmalı duruyor. 
Kurultay’da kazanan tarafın, delegeleri “irade fesad”ına uğrattığı, onlara maddi imkân sağlayarak kendilerini desteklemelerini sağladığı, söyleniyor. 
Ayrıca, basına yansıdığına göre Kurultay Delegeleri kamu görevlisi addedilerek, sağlanan maddi imkanların “rüşvet” kapsamında olduğu, değerlendirilmiş. 
Hani, “hukuk” eğilip bükülebilen bir kavramdır. 
Tamam, her Kurultay ve benzeri seçimli süreçlerde, ölçüsünü kaçırtmama koşuluyla “karar vericilere” hediye verilir. 
Ama “kesinleşmiş kanaatleri” çarpıtacak ölçüde bir imkân sağlanır ya da vaat edilirse, o zaman ciddi bir “etik” sorundan söz edilir. 
Ayrıca, “rüşvetten” söz edebilmek için menfaat sağlayanın “kamu görevlisi” olması gerekir. 
Kurultay Delegelerini “rüşvet verilen kamu görevlisi” olarak değerlendirmenin hukuki zorlama gibi duruyor.
Konu yargı sürecindedir. 
Medyada binbir farklı yorum ve değerlendirme uçuşmaktadır. 
Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu'nun Savcılık makamını giderek “şaibe yoktur” diye bir ifade vermesinin davanın kapatılması için yeterli olacağına dair bir söylem dolaşımdadır. 
Belirtelim ki, hukuk bu şekilde işlemez. 
Mahkemeler, dosyalarında yer alan çok sayıda bilgi ve bulgulara göre bir hüküm oluşturur. 
Neyse, neticede bir karar verilecektir. 
Şayet parti eski yönetime devredilirse siyasi hayat çok büyük bir dalgalanmaya girer. 
CHP yönetiminin, tedbiren Ankara'da yeni bir “Genel Merkez Binası” kiraladığı kulislerde konuşuluyor.
Bu arada Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ikilisi ile partinin bir ivme kazandığı da bir gerçek. 
Bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu üzerinde, insicamı bozmaması için büyük bir baskı uygulanıyor. 
Ancak Kemal Beyi yakından tanıyanlar onun CHP'yi tekrar istediğinden söz ediyorlar. 
Böyle olursa Özgür Özel'in yeni parti arayışına gitmesi şaşırtıcı olmaz. 
Sonrasında ne gibi gelişmeler olur, bu noktada kahinler bile yetersiz kalıyor.