Ve de “yazmak zorundayım” ki; Sporumuz, Siyasetimize adeta “demokrasi dersi” verdi.
Sporumuzda “sultanlık görüntüsü” ortadan kaldırılırken, Siyasetimizde “tek adam yönetimine karşı bayrak açan” Partimizde “tek adamı oylayıp ‘oylamaya katılanların bütün oyları ile firesiz seçen” bir seçim yapıldı.
Sporumuzda, Ali Koç gitti, yerine “çok çekişmeli bir seçim sonucunda” Sadettin Saran” geldi, Siyasetimizde, Özgür Özel, “tek adaydı, firesiz oylama ile” yeniden seçildi!..
Soru; “Özgür Özel ne yapacak?..”
Cevap: “Bugüne kadar ne yaptıysa, onu!..”
Soru: “Sadettin Saran ne yapacak?..”
Cevap; Ali Koç gibi “Ben varım, Ben yapacağım” demeyecek; “Biz varız, Biz yapacağız” diyecek!..
Soru: Özgür Özel, kendisini ya da “aday olabilirse” Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı Sarayına taşıyabilecek mi?..
Cevap: ???... Evet, taşıyabilir ama, önünde “Çin Seddi gibi” duran birçok sorunu çözmesi ve engeli aşması halinde…
Soru: Sadettin Saran, uzun yıllardır “futbolda şampiyon olamayan” Fenerbahçe’yi şampiyon yapabilir mi?..
Cevap: Neden olmasın?..
Özetle, Pazar seçimlerinden “tek adam olarak çıkan” iki liderden, birinin önü aydınlık, ötekinin önü aydınlanmayı bekliyor!..
++++++
ERDEM VE POLİTİKA…
…Birileri tok iken, birilerinin açlıkla boğuşması kıyamet günü değilse nedir?
… Ahali gözyaşlarını içine gömerek ayakta durmaya çalışıyor.
… İnsanlar dünyaya çile çekmek için gelmiyorlar.
… Asırlar önce Yusuf Has Hacip, “Bey sofraya oturduğunda vatandaşlarından biri aç olup da onunla ilgilenmiyorsa, onun yeri başkanlık makamı değildir” diyor.
Ali Naili Erdem
*****
Yusuf Has Hacip: 11. Yüzyılda yaşamış Türk düşünürlerindendir ve“Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi)” adlı eseriyle tanınır. Yusuf Has Hacip’in “hukuk, adalet, siyaset konularında görüşlerini anlatan” Kutadgu Bilig, Türk edebiyatının ilk ve önemli siyasetname örneklerinden biridir
++++++++
SÖZÜN ÖZÜ…
“Şuur daima ileriye ve yeniliğe götürür; dönüşsüz bir haslet olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti ileriye ve yeniliğe uzun adımlarla yürümeye devam edecektir.”
Mustafa Kemal Atatürk (1923)
+++++++
Emekli ağlıyor…
Nasıl ağlamasın; aldığı emekli aylığı “sadece kendisini bile zar zor yaşatırken” bir de ailesi varsa…
İstatistikler 5 milyona yakın emeklinin “yeniden çalışmaya başladığını” gösteriyor…
“Genç” sayılacak emekliler için “olabilir” de, ya “yaşlı emeklilerin durumu” ne olacak?..
Memurun, işçinin, çiftçinin “ses getiren” meslek kuruluşları var ve “sorunlarının çözülmesi için, kamu yetkilileriyle masaya oturuyorlar” ama emekli?..
Emeklilerin sendikası da, derneği de var; tamam da…
Neden “emekli maaşları ‘gıdım gıdım’ artmaya” devam ediyor?..
İşte “resmi” rakamlar:
En düşük emekli maaşı Ocak 2024'te 7.500 TL'den 10.000 TL'ye çıkarıldı. Temmuz ayında en düşük emekli maaşı, 2.500 TL'lik bir zamla birlikte 12.500 TL'ye yükseltildi. Ocak 2025 zammı ile en düşük emekli aylığı 14 bin 468 TL oldu. Temmuz 2025'de ise en düşük emekli maaşı 16 bin 880 TL'ye yükseldi.
16.880 lira ile bir aile bir ay geçinecek, öyle mi?..