.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

“Paydos” deme zamanı!

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
“Paydos” deme zamanı!
“Paydos” deme zamanı!
Paylaş:
Yangınlar… Seller… Şimdi de depremler… Balıkesir – Bursa – Kütahya – Afyonkarahisar – Denizli – Muğla – Aydın – İzmir ve içerde Uşak – Manisa, aylardan beri bu felaketlerin biri biterken, ötekini yaşayan Ege – İç Anadolu, Akdeniz bölgeleri ile sınırlanan iller, bu felaketleri yaşıyor. Milyonlarca insanımız huzursuz… Buna bir de “hayat pahalılığı” eklenince, doğrusu ya, “yaşamanın pek tadı tuzu kalmıyor”; babalar zorda, anneler sıkıntıda, çocuklar endişeli… Siyasette, “bugünün yöneteni ile yarının yönetimine talip olanlar” zorda olan milyonlara umut vereceklerine, “insanları aileleriyle beraber ‘umutsuzluğa’ düşürecek bir kavganın içinde” günleri, haftaları, ayları heder edip duruyorlar… Heder etmek; “boşuna harcamak, ziyan etmek” demek. “Heder etmeseler”, bu ülke “aydınlıklar içinde mutluluğa koşan milyonların ülkesi” olacak… Doğrusu ya, “Ankara – İstanbul – İzmir gazetelerinde 1955’den beri yazıyorum; önce spor yazıyordum, sonra siyasetinden, magazinine, ekonomisinden, polis – adliyesine kadar her çeşit haberi, konuyu ve yorumu yazar oldum.

4 Ekim’de 90 yaşına basıyorum; “paydos” demeye karar vermek üzereyim. “Hiçbir konuda yazmamak” ile ‘sadece spor yazmak’ arasında gidip geliyorum. “4 Ekim’de ‘tamam’ mı diyeyim, yoksa ‘2025 yılını tamamlayayım’ mı” bir başka düşünce sorunum… Her hâlükârda “bu hafta” karar verilecek… Neden bu noktaya geldim; zira artık yazmaktan keyif almıyorum; ülkemin içinde bulunduğu siyasi çadırdan milyonlar gibi ben de şikayetçiyim. Üstelik ben “gazeteci” olarak görevimi yapamıyorum; zira “yapmaya çalışan” bazı meslektaşlarım Silivri’ye “merhaba” dediler… Bilmem ki, okuyucularım arasında “Yaz kardeşim, Silivri’ye gitsen ne olur” diyenler var mıdır?


 +++++++++++

ERDEM VE POLİTİKA…

Müzik yaratıcıdır. Özgürlüğe aşıktır. İnsanı, Tanrının yarattığı en mükemmel varlık olarak algılar. Notalar sırların yuvası olup ahengin, ümidin müjdecisidir. Müzik köleliğin düşmanıdır. Bağımsızlığın simgesidir. Tutsak fikirleri kamçılar.

Ali Naili Erdem

++++++++

SÖZÜN ÖZÜ…

Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç alakası olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler, asrî olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı, İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın; hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.”

Mustafa Kemal Atatürk (1935)

+++++++

Vatandaşın sesini duymalılar!

ANKA Muhabiri, Mecidiyeköy semt pazarında yurttaşlara "Türkiye'nin en önemli sorununun ne olduğunu" sormuş. Birkaç vatandaşın cevabını sütunuma alıyorum, hem de “Ne kadar haklılar” diyerek…

“… Öyle açlık, yoksulluk geride kaldı demekle olmuyor ekran başında. Gelsin, görsün milleti de ondan sonra konuşsun. Bakıp geçiyoruz. Emekli parasına az bir zam yapsa, verdiğini iki, üç kat geri alıyor hemen... Enflasyon ne zaman düşüyor biliyor musun? Yazın meyveler, sebzeler çürüyor ya, çöpe atacağına veriyor uyguna. Esnaf düşüyor, devlet değil.”

“… Adalet yok, hukuk yok; hakkını savunamıyorsun. En küçük bir kelime konuştuğunda, hemen hakaretten içeriye giriyorsun. Rahat bir ortamda, adaletli bir ortamda değiliz. Yolda yürümeye korkuyoruz; kimseye laf söyleyemiyorsun haklı olsan bile.”

“… Türkiye sahipsiz. Zenginlere para dağıtıyor, fakirlere hiç... Gavur parası 50 lira oldu, her şey arttı, ses yok. Onlar sadece ceplerine uğraşıyorlar, fakir fukarayı düşünen yok... Yemek yemedikten sonra geçiniyoruz. Yemiyoruz. Patates olmasa kaldık”

Bilmem ki, “vatandaşın feryadını”, danışmanları başta, etrafındakiler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a duyuruyorlar mı?