Son haftalarda Türkiye gündemi, iki konuyla dolduruldu: Apo ve Papa. Bence bu iki konu birbirinden bağımsız olarak ele alındı ve doğru okunamadı. Her ikisinin de Yahudi Emperyalizminin Türkiye’ye yönelik büyük stratejisinin farklı araçları olduğu ve Apo ile Papa’nın ortak paydasının Yahudi emperyalizminin aparatları olduğu anlaşılamadı. Konumuza Yahudi emperyalizmini açıklayarak devam edelim;
A) Yahudi emperyalizmi dünyanın görünmez mimarıdır
Bugün dünya; finansal işleyişten teknolojik gelişmelere, inanç kalıplarından siyasal değer yargılarına kadar birçok alanda Yahudi aklının şekillendirdiği bir yüz yıl yaşamaktadır. Yahudi emperyalizmi yüzyılını yaşamaktadır.
Çok güçlenen Yahudi emperyalizmi; Siyonizme/Yahudi Milliyetçiliğine kayarak İsrail’i kurdu. İsrail kurulduğu andan itibaren, karşısında durabilecek tek tarihsel güç olarak Türkleri gördü. Bu yüzden bugün Türkiye; Yahudi Emperyalizminin hem etnik hem dini mühendislik projelerinin hedefi haline getirildi. Yahudi emperyalizmi Türkiye’ye karşı iki temel proje yürüttü.
1) Etnik parçalama amaçlı APO projesi
Osmanlı’nın etnik fay hatları kaşındı; Kürtlere uydurulmuş bir tarih yazıldı, sahte bir soy kurgusu hazırlandı ve ABD üzerinden terörize edilmiş bir etnik hareket inşa edildi. APO böyle doğdu:
Apo; bir halk hareketinin değil, uluslararası istihbarat mühendisliğinin ürünüdür.
Amaç, Türkiye’nin iç bütünlüğünü zayıflatmak ve Ortadoğu’da “Kürt İsrail’i” oluşturacak bir koridor kurmaktır.
2) Ilımlı İslam planı ve Erbakan’ın tasfiyesi
Diğer saldırı hattı, Türkiye’nin dini yapısı üzerinden yürütüldü. Necmettin Erbakan’ın Batı hegemonyasına meydan okuyan D-8 projesi, faiz düzenine ve İsrail’e yönelik eleştirileri, dindar ama milliyetçi yapısı, Kudüs için oynanan oyunların farkında olması, İsrail+ABD birlikteliğini deşifre etmesi ve karşı çıkması onu doğrudan hedef haline getirdi, partisi kapatıldı. Partisinden koparılan bir siyasi kadro ile “Ilımlı İslam” adı altında Türkiye siyasi olarak İsrail+ABD çizgisine yerleştirildi.
Türkiye’de oluşturulan dinsel temelli bu yapılanmanın amacı; Ortadoğu’daki 160 milyon Türk–Türkmen nüfusunun varlığını yok saymak, jeopolitik etkisini görünmez kılmak ve Türkiye’yi Arap İslam’ı eksenine itmek ve orada hapsetmekti.
Apo’nun sahaya sürülmesi de Ilımlı İslam’ın inşası da aynı aklın ve onların gizli teşkilatlarının işidir.
B) Yahudi Emperyalizminin Hristiyanlık hamlesi
Hristiyanlık her zaman Yahudiliğin karşıtı gibi gösterilmiş olsa da özü itibarıyla Tevrat mitolojisinin uzantısıdır. Ve Tevrat’ın akıl yürütme yöntemi olan karşıtlık, rekabet ve çatışmaya dayalı diyalektik, Hristiyanlığın da aklı ve davranışı olmuştur.
Bu akıl yüzünden, Hristiyanlık içinden çıktığı Yahudiliğe yüzyıllarca düşman oldu. Aynı çatışmacı akıl yüzünden Hristiyanlık da kendi içinde kavgalara tutuştu, Katoliklik, Protestanlık ve Ortadoksluk olarak üç temel parçaya ayrıldı.
Ekonomik ve siyasi olarak çok güçlenen Yahudi emperyalizmi bu üç büyük Hristiyan mezhebi kendi eksenine çekmek için yöntemli, sabırlı ve çok katmanlı bir dönüşüm projesi yürüttü.
Aşağıda bu dönüştürmenin kısa özetini yapıyoruz.
1. Katoliklik Yahudilerle nasıl barıştırıldı?
Bu dönüşümün en kritik safhası Katoliklerin Yahudilerle barıştırılmasıdır. 1900’lerin başında Yahudi düşünür Jules Isaac, Katolik teolojisini hedef alan kapsamlı bir program başlattı. Hedef açıktı:
“Yahudileri Tanrı katili olarak gören Katolik doktrinini kaldırmak.”
Bu baskılar 1962–1965 arasındaki II. Vatikan Konsili’nde sonuç verdi ve tarihin akışını değiştiren NostraAetate kabul edildi. Bu belge ile:
• Yahudiler “suçlanmış halk” olmaktan çıkarıldı.
• Katolik teolojisi Yahudiliği “kök din” ilan etti.
• Yahudilere karşı misyonerlik yasaklandı.
• Vatikan siyaseti İsrail’e yaklaşmaya başladı.
Asıl kırılma ise 1993’te geldi: Vatikan, İsrail’i resmen tanıdı.
Bu tanıma, yalnızca diplomatik değil teolojik bir teslimiyet anlamına geliyordu.
Bugün PAPA’nın Filistin yerine İsrail’e yakın konumlanması işte bu dönüşümün sonucudur.
Görüldüğü gibi; APO ile PAPA’nın ortak paydası Yahudi emperyalizmidir.
2. ABD’de Protestanların Evangelist/Yahudi sever hale dönüştürülmesi
Katoliğin Yahudilikle barıştırılmasının yanı sıra ABD Protestanları 1910’larda yazdırılan Scofield İnciliyle Evangelistleştirildi. Sadece iki nesilde 85 milyon Evangelist oluşturuldu.
Bu zihinsel operasyonda; 420 televizyon kanalı, 2000 radyo istasyonu ve 12.000 papaz çalıştırıldı. Bugün ABD’de “İsrail Tanrı’nın merkez devletidir.” mottosunu taşıyan bu kitle Amerikan siyasetini ikinci bir İsrail’e dönüştürmüş durumdadır.
3. Yahudilerin Ortadoksluğa etkisi
1990’ların sonunda MOSSAD ve CIA tarafından İstanbul’daki patrikhaneyi küresel Ortadoks liderliğe dönüştürme amacıyla ‘’Eastern Christian Desk’’ projesi başlatıldı. Patrikhane ile Yahudiler anlaştırıldı. İstanbul’da Vatikan tipi bir din devleti oluşturmak için örtülü politikalar yürütülmeye başlandı.
C) Yeni bir dini jeopolitik
Bütün bu çalışmaların sonunda Yahudilik; Evangelik Protestanlığı, Katolikliği ve Ortodoksluğu aynı stratejik çatı altında toplamıştır. Bu yapı; İsrail’in bölgesel güvenliği gerekçesiyle Kudüs’ün Hristiyanlaştırılmasını esas alan yeni bir inanç jeopolitiği yaratmıştır.
Bu jeopolitik ile
• Kudüs; İsrail’in başkenti haline getirilmiş,
• Gazze’deki vahşete sessiz kalınmış,
• Ortadoğu’daki bütün yanlışlara göz yumulmuş
• Türkiye’nin parçalanarak demografik ve jeopolitik ağırlığının ortadan kaldırılması hedeflenmektedir.
D) Türkiye ne yapmalı?
Türkiye önce bu tabloyu doğru okumalıdır.
Kasıtlı etnik ve dini oyunların peşinde sürüklenmeden derhal milli bir stratejiye dönmeli, siyasal ve ekonomik bağımlılıkları kırmalı, Yahudi aklının yerine Türk aklının rehberliğiyle yol almalıdır.
Bizi parçalanmaktan koruyacak iki temel sütun vardır:
• Laik Cumhuriyet,
• Türk İslamı’nın binlerce yıllık akılcı geleneği.
Ve sonuç olarak bir kez daha söyleyelim:
PAPA ile APO’nun ortak paydası Türkiye karşıtlığıdır;
Türkiye’nin ortak paydası ise Laik Cumhuriyet ve onu doğuran Türk aklıdır.
Papa ile APO’nun ortak paydası
Papa ile APO’nun ortak paydası
Paylaş: