.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Osmanlı millet modeli tuzağı

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Osmanlı millet modeli tuzağı
Osmanlı millet modeli tuzağı
Paylaş:
Emperyalist saldırıların elinden kurtarılan Anadolu’da kurulan bağımsız ve özgür Türkiye Cumhuriyetini emperyalistler hiç affetmedi, onu sürekli tuzakladı. Cumhuriyete kurulan emperyalist tuzakların haddi hesabı yoktur.
Hemen birkaçını hatırlayalım…
• Cumhuriyete kurulan ilk tuzaklar Lozan anlaşmasının tuzaklarıyla başlar. Boğazlar ve Musul meselesi çözümsüz bırakılarak, Cumhuriyete ilk tuzaklar kurulmuştur. Boğazlar tuzağı Montrö anlaşmasıyla çözülürken, Musul tuzağı emperyalistlerin tertiplediği Kürt isyanları yüzünden kaybedildi ve Cumhuriyet temel enerji kaynağını kaybetti.
• Atatürk döneminde Doğu’da başlatılan 20’ye yakın isyan ve Atatürk’e yapılan 10’a yakın suikast girişimi Cumhuriyete kurulan tuzaklardır.
• Cumhuriyete esas tuzaklar İkinci Dünya Harbinden sonra kuruldu. Ve giderek Cumhuriyetin bağımsızlığı ve özgürlüğü zedelendi. Yahudi bankerler önce ABD’yi, sonra ABD eliyle Türkiye Cumhuriyetini denetimi altına aldı. Demokrasi üzerinden ihtilal, ekonomi üzerinden kur ve enflasyon tuzakları kurdu. Ama İsrail+ABD’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne kurduğu en büyük tuzak PKK Terörü Tuzağıdır. PKK Tuzağı Cumhuriyete 2 trilyon dolara mal oldu, Cumhuriyeti zayıflattı, Kürt milliyetçiliğini siyasallaştırdı.
• Bu zayıflatma tuzağı demokratik ve ekonomik tuzaklarla birleşti. Türkiye Cumhuriyeti 2000’li yıllarda İsrail’in Ortadoğu politikalarına teslim oldu. İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi ve Ilımlı İslam, Cumhuriyetin içine girdi. Giderek Cumhuriyet dünyada örneği olmayan bir Başkanlık Sistemine savruldu.
• Bu sistem; Osmanlı Millet Modeli tuzağını doğurdu.

A. Osmanlı Millet Modeli (OMM) tuzağı
Ilımlı İslam dokulu Cumhuriyet bugünlerde Osmanlı Millet Modeline dayalı yeni bir tuzağa düşmek üzere.
• Dışarıdan; ABD Büyükelçisi, ya da gerçek misyonuyla ABD’nin Ortadoğu Valisi Barrack haddini aşarak, Türkiye’ye Osmanlı devlet modeli öneriyor.
• İçeriden de Osmanlı’da olduğu gibi Türk, Arap, Kürt etnisiteleri üzerinden etnik, Müslüman mezhepler üzerinden ise dini ayrımlar körükleniyor.
• Müslüman mezhepler dışında, Rum Ortadoks Kilisesi Patriği Bartholomeos; Trump üzerinden İstanbul boğazı ile Kanal İstanbul arasında yaratılacak adada ‘’Ekümenika’’ adlı Vatikan benzeri bağımsız dini devlet hayalleri kuruyor.
Sonuç olarak; Trump’tan Bartholomeos’a kadar herkes Türkiye’nin yeniden dini, İsrail’den ABD’ye kadar bütün devletler ırk ayrımlarına dayalı Osmanlı Millet Modeli (OMM) hayalleri kuruyor.

B. Nedir Osmanlı Millet Modeli
Osmanlı Millet Modeli; bugünün yurttaşlık bilinciyle ilgisi olmayan, çok dinli imparatorlukları ayakta tutmak için geliştirilmiş bir idare tekniğiydi. Devlet, toplumu dinî cemaatlere ayırır; Rum Ortodoks, Ermeni Gregoryen, Yahudi, Süryani, Marunî… Her birinin patrikhanesi, hahambaşılığı, vakfı, mahkemesi olurdu. Kısaca herkes kendi hukukuna göre yaşar, herkes kendi cemaatinin “millet”i altında toplanırdı.
Ne eşit yurttaşlık vardı ne ortak hukuk; sadece tebaa ve cemaatler vardı.
Bu model, modern dünyaya ayak uyduramadı. 19. yüzyılın milliyetçilik fırtınası estiğinde her cemaat kendi ulus-devletini kurmak üzere imparatorluktan kopmaya başladı. Osmanlı Millet Modeli; imparatorluğu yaşatmadı, tersine parçalanmasını ve yıkılmasını hızlandırdı. Yani OMM, kendi kendini bitirdi, çöktü gitti.
Peki bugün, çökmüş bir model neden yeniden gündemde? Çünkü küresel siyaset, özellikle ABD’nin Ortadoğu politikaları, güçlü, bağımsız, üniter ulus-devletleri zayıflatma stratejisine dayanıyor. Bu strateji için en uygun ortam “çok kimlikli, çok kültürlü, cemaatlerin yan yana dizildiği, dağılmaya hazır gevşek siyasi yapılar”dır.
Bu yaklaşım, İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi yaklaşımıyla birebir örtüşür. Bu yüzden İsrail, Osmanlı Millet Modelinin kurucusu ve destekçisidir.
Bu dış stratejinin içerideki yansıması, “Türk + Kürt + Arap” formülüyle beliriyor.
Bu ifade, Cumhuriyet’in kurucu “Türk milleti” kavramından uzaklaşarak toplumu etnik kümeler halinde tanımlamaya yöneliyor.
Bu yaklaşım, Cumhuriyet’in yurttaşlık fikrine dayalı birliği yerine, Osmanlı’nın cemaatçi yapısını çağrıştıran bir eksen oluşturuyor.
İçeriden gelen bu söylem, dışarıdan dayatılan Osmanlı Millet Modeli romantizmiyle birleştiğinde Türkiye, modern ulus-devlet zemininden çıkıp kimlik temelli bir coğrafyaya itilmeye başlıyor.
Bu, Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyet mimarisinde açılan en kritik gediktir.

C. Esas hedef; Türk Devletleri Teşkilatıdır
Günümüzde Dünyanın büyük güçlerinin ortak kaygısı güçlü bir Türk ekseninin oluşmasıdır. Çünkü günümüz güç haritasında, Türkiye ve Türk Dünyası giderek yeni bir jeopolitik çekim merkezi hâline geliyor.
Bu durum, büyük güçlerde ortak bir endişe doğuruyor:
• ABD: Türk Dünyası’nın Avrasya’da bağımsız bir güç ekseni oluşturmasını istemiyor.
• İsrail: Yakın çevresinde güçlü ulus-devlet değil; çok kimlikli, kolay yönetilebilir yapılar istiyor.
• AB: Türkiye’nin TDT ile birleşmesini, Avrupa’nın doğu sınırında yeni bir süper bölgesel blok olarak görüyor.
• Rusya: Türk Dünyası’nın Orta Asya’da bağımsız siyasi çizgi geliştirmesini istemiyor.
• Çin: Doğu Türkistan’ın siyasi bağımsızlığından korkuyor ve Kuşak-Yol güzergâhının kontrolünü kaybetmekten endişe ediyor.
Dolayısıyla OMM, bu beş gücün çıkar kesişiminde yeniden sahaya sürülüyor.
Bu büyük güçler; Türkiye’nin liderliğinde yükselen TDT’nin daha doğmadan boğulmasını istiyor.

D. OMM Türkiye’yi durdurmak isteyenlerin projesidir
Bu model, BİP’in iç mimarisi, ABD’nin bölgesel planı, AB’nin genişleme stratejisi, Rusya–Çin denge politikasıyla örtüşür.
Ve hepsinin hedefi aynıdır:
Türkiye Cumhuriyeti yerine OMM gelsin.
Türkiye TDT'nin lideri olmasın.
Türk Dünyası Avrasya’nın omurgası olmasın.
Türk aklı geleceğin sistemi olmasın.