Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin TV’lerinde ve gazetelerindeki yorumlar, yazılar, alt yazılarıyla görüntüler, fotoğraflar ülkemiz için, cumhuriyetimiz için, milletimiz için üzücüdür.
“Kim haklı, kim haksız sorularına cevap” aranması, “iç işimizdir” ve “Dünya gözünde düştüğümüz durumun sebebinin bulunması” ile ilgili olamaz.
Bunu, günü ve geceyi yönetenler düşünmeli ve polis güçlerini, halkla karşıya getirmemeliydi…
İşte, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Amor, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda yaşanan olaylara ilişkin açıklaması:
“Türkiye'de demokrasiye yönelik baskı, acımasız ve ne yazık ki sofistike bir mekanizma: bir mahkeme, bir siyasi partinin başkanlığını kimin üstleneceğine gayri meşru bir şekilde karar veriyor; göz yaşartıcı gaz kullandıktan sonra, çevik kuvvet polisi sahtekarı koruyor; tüm gösteriler günlerce yasaklanıyor ve sosyal ağlar kısıtlanıyor. Bu gerçeküstü bir durum.”
Bir yanda, “İktidarın beğenmediği kararları veren yargıçların, geri hizmete alındığı” bir süreçte, bir yerel mahkeme yargıcının ‘Yüksek Seçim Kurulu’nun yetkisini kullanarak’ verdiği kararın uygulanması” var. Öte tarafta, “kendi iç yönetiminin ve tüzüğünün yetkileri içinde alınan bir kararlarının uygulanmasını” isteyen ve bekleyen “oy çoğunluğu bakımından ülkenin birinci partisi durumunda olan” ve de Atatürk’ün kurduğu partinin yönetiminin “kararlarını savunması!” Ülkeyi yönetenler, “böyle bir tablonun yaşanmasını” önlemeliydiler!
++++++++
SÖZÜN ÖZÜ…
Bilelim ki, kazandığımız muvaffakiyet milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Eğer ayni muvaffakiyetleri, zaferleri de kazanmak istiyorsak, aynı esasa dayanalım, aynı yolda yürüyelim.
(Mustafa Kemal Atatürk / 1923)
++++++
ERDEM VE POLİTİKA…
Toplumların bir araya gelmesinde müzik başlı başına etkendir. Düğünde vardır. Cenazede vardır. İbadette vardır. Savaşta vardır. Günlük yaşamın bütününde vardır. Kimi yerde eğlendirir, kimi yerde ağlatır, kimi yerde cesaretlendirir, kimi yerde stresten kurtarır, kimi yerde hayallerimizi ufkun ötelerine taşır.
Ali Naili Erdem
++++++++++++
Kitaplık
Değerlere Saygı / Recai Şeyhoğlu

Çoğu gülmece, genç ve çocuk kitapları olan 107 kitap, iki yüze yakın radyo oyunu yazmış olan yazar ve öğretmen Muzaffer İzgü, Onun ve Annesi için “Rasime Şeyhoğlu Kütüphaneciler İmparatoriçesi, oğlu Recai Şeyhoğlu da Kütüphaneciler İmparatorudur” demiştir.
Evet, bu hafta “Kitaplığın misafiri”, Recai Şeyhoğlu. Muzaffer İzgü devam etmişti; “Kültür Bakanlığından, Avrupa Birliği fonlarından, herhangi bir belediye ya da kurumdan tek kuruş almaksızın 2002’den bu yana 54 kütüphane ve 10 Rasime Şeyhoğlu Aydınlanma Evi’ne imza atmış Recai Şeyhoğlu. Ailece özel kütüphanecilik alanında olağanüstü bir ilke imza atmış Şeyhoğlular’ın öğretmen oğlu o.”
İlk adım, 19 Ekim 2002’de Bergama’nın Hacıhamzalar Köyünde atıldı ve büyük bir coşku ve kalabalıkla “Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi” 3600 kitapla açıldı…
Manisa, Balıkesir, Bolu, Tokat, Karaman, Antakya/ Merkez, Muğla köylerinde açılan kütüphanelerle bugün sayı 54’ü buldu.Yakında 55. Ve 56. Kütüphaneler de Manisa Demirci, İzmir Bayındır CHP İlçe örgütlerinde açılacak. Ne yazık ki, Recai Şeyhoğlu 55 -56’ncı kütüphanelere hazırlanırken, Karşıyaka’daki kütüphanenin “kahve – çay rantı için” kapatıldığını duyuyor. Çok üzgün ve haklı…