.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Norm Holding, sürdürülebilirlik ve yenilikle küresel büyüme yolunda

Okuma Süresi: 6 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Norm Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Fatih Uysal, 1973’te bağlantı elemanları üretimiyle başladıkları sanayi yolculuğunun bugün farklı sektörlere yayılan güçlü bir ekosisteme dönüştüğünü belirterek, dikey entegrasyon, Ar-Ge gücü ve sürdürülebilirlik vizyonuyla ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabetçi bir oyuncu olduklarını belirtti.
Norm Holding, sürdürülebilirlik ve yenilikle küresel büyüme yolunda
Paylaş:
Gözlem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Zeynep Gürel’in sorularını yanıtlayan Uysal, enerjiden tarıma, gıdadan makineye kadar geniş bir alanda faaliyet gösterdiklerini vurgularken, yenilenebilir enerji yatırımları, dijitalleşme hamleleri ve yurt dışı açılımlarıyla küresel büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
  • Norm Holding’i kuruluşundan ve gelişim evrelerinden bugüne anlatır mısınız? Nasıl başladınız ve bugün nasıl bir noktadasınız?
Bağlantı elemanları üretimiyle 1973 yılında başlayan yolculuğumuz, yıllar içinde farklı alanlara yayıldı. Bugün yalnızca bağlantı elemanlarında değil; ticaret, sıcak dövme, kimya, kalıp ve talaşlı imalat, sac şekillendirme, eklemeli imalat, teknoloji, makine ve otomasyon, tarım ve gıda sektörlerinde de faaliyet gösteriyoruz. Şirketlerimizi 2017 yılında Norm Holding bünyesinde bir araya getirdik. Bugün geldiğimiz nokta, uzun soluklu bir emeğin ve birlikte öğrenmenin sonucu. Bu süreçte; güven, kalite ve yenilik, attığımız her adımda bize rehberlik etti. Norm Fasteners markamızla, 25 yılı aşkın süredir Türkiye’nin lider bağlantı elemanları üreticisi konumundayız. Dikey entegrasyonanlayışımız, Ar-Ge ve mühendislik yetkinliklerimiz, yurtiçi ve yurt dışındaki pazarlara yayılmış ürün ve hizmet ağımız, sürdürülebilirlik vizyonumuz ve yeni nesil üretim alanlarımız ile ulusal ve uluslararası pazarlarda güçlü bir oyuncu konumunda olduğumuzu söyleyebilirim.
  • Bağlantı elemanlarının yanı sıra makine, kimya, tarım, gıda ve enerji gibi sektörlerde iştigal ediyorsunuz. Bunların tamamının ortak yanı, hem Türkiye’de ve hem de dünyada sürdürülebilirlik olgusunun en hassas olduğu sektörler olması. Bu konuda yaklaşımınız ve uygulamalarınız neler?
Sürdürülebilirliği ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları ile bütünsel bir şekilde ele alıyor; tüm faaliyetlerimizin merkezinde konumlandırıyoruz.
Enerji tarafında 48,7 MW’lik güneş enerjisi santrali kapasitemizle elektrik ihtiyacımızın yüzde 60’tan fazlasını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyoruz. Atık yönetimi, enerji verimliliği, su kaynaklarının korunması ve karbon ayak izimizin azaltılması konularında somut hedeflerle ilerliyoruz. Sosyal alanda ise kadınların güçlenmesini desteklemek amacıyla Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) imzaladık; istihdamda çeşitlilik ve fırsat eşitliğini artırmaya yönelik projeler yürütüyoruz. Tarım ve gıda tarafında da sürdürülebilirliği temel bir öncelik olarak görüyoruz. Salihli’de hayata geçirdiğimiz kuşkonmaz üretimiyle, yerel tarıma katkı sağlıyor ve katma değerli ürünlerle ülkemizin ihracat potansiyeline destek oluyoruz.
  • Finansmana erişim ve artan maliyetler, tüm sektörlerin ortak sorunlarının başında geliyor. Mevcut durum içinde üretim ve ihracat ayağında firmanızı ve genel olarak imalat sanayisini değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?
Küresel piyasalardaki belirsizlikler, enerji ve hammadde maliyetlerindeki artış, finansmana erişimdeki zorluklar sanayiciler için zorlu bir tablo oluşturuyor. Özellikle işçilik maliyetlerinin de ciddi oranda yükselmesi, iş dünyası için en kritik baskı unsurlarından biri haline geldi. Ancak biz, geniş ürün portföyümüz, yüksek katma değerli üretimimiz ve küresel müşteri ağımız sayesinde dengeli bir büyüme çizgisi yakaladık. Türkiye bağlantı elemanları sektörü, yaklaşık 250 bin çeşit ürün ve 1 milyon tona yakın yıllık üretim kapasitesi ile Avrupa’da ilk üçte, dünyada ise rekabetçi bir konumda. İhracat odaklı yapımız, maliyet dalgalanmalarını yönetebilmemizi ve sürdürülebilir büyümemizi mümkün kılıyor.
  • Belirsizlik, sanayicinin önündeki en büyük engellerden biri olmaya sürdürüyor. Bu bağlamda 2025 için planlanmış yatırımlarınız ne durumda ve 2026 yatırımlarınız ne boyutta olacak?
2025 yılında, hem yurt içinde hem de yurt dışında kapasite artırımı, depo genişletme ve dijitalleşme yatırımlarımıza devam ediyoruz. Amerika’da faaliyete açtığımız 6 bin 564 m²’lik yeni depomuzla mevcut kapasitemizi yaklaşık beş kat artırdık. Önümüzdeki dönemde ise Avrupa’nın yanı sıra Afrika’ya daha yakın bir üretim ve dağıtım ağı kurmaya, yenilenebilir enerji kapasitemizi daha da artırmaya ve yeni nesil üretim alanlarının tamamlanmasına yönelik yatırımlar gündemimizde.
  • Romanya ve Fas’ta yatırım yapma planınız basında yer almıştı. Bu yatırımların son durumu nedir? Yurt dışında üretimin başlaması için nasıl bir takvim öngörüyorsunuz?
Fas yatırımımızda süreçler planlandığı şekilde ilerliyor. Romanya’da ise fizibilite çalışmalarımız sürüyor; bölgesel pazar ihtiyaçları ve lojistik avantajlar doğrultusunda nihai kararımızı vereceğiz.
  • Belirsizlikten söz ettik, ancak insan plan yapmadan duramaz. Norm Holding'in geleceği için planlarınız neler? Önümüzdeki beş yıl içinde grubu hangi noktada görmeyi hedefliyorsunuz?
Önümüzdeki beş yılda, Norm Holding’i hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte daha güçlü bir noktaya taşımayı hedefliyoruz. Hedef pazarlarımızda dengeli bir üretim ve dağıtım ağı kuruyoruz. Dikey entegrasyon yapımız ve ‘tek iş ortağı’ (FSP) yaklaşımımızı global ölçekte daha görünür hale getirmek, müşterilerimize daha yakın ve bütünleşik çözümler sunmamızı sağlayacak.
Bununla birlikte, Ar-Ge ve mühendislik gücümüzü yenilikçi teknolojiler ve dijital dönüşümle destekleyerek, yapay zekâ ve otomasyon gibi alanlarda yeni nesil üretim altyapımızı geliştirmeyi sürdüreceğiz.
Tüm bu adımları, sürdürülebilirlik vizyonumuzla uyumlu şekilde atıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız, toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerimiz ve ‘Geleceğe Değer’ yaklaşımımızla; ekonomik, çevresel ve sosyal değer üreten, dünya çapında örnek gösterilen bir holding olmayı amaçlıyoruz.
  • Sanayinin güncel sorunlarından bir diğeri de nitelikli eleman sıkıntısı. İçinde bulunduğunuz sektörlerde bu anlamda durum nedir?
Nitelikli iş gücü, tüm sektörlerde olduğu gibi bizim için de stratejik öneme sahip. Özellikle mühendislik, otomasyon, dijitalleşme ve üretim teknolojileri alanlarında yetkin insan kaynağı ihtiyacı giderek artıyor. Biz bu alanda uzun vadeli bir yaklaşım benimsiyoruz.
Norm Mesleki Eğitim Birimlerimiz aracılığıyla gençleri sanayinin ihtiyaç duyduğu becerilerle donatıyor, iş hayatına güçlü bir şekilde hazırlıyoruz. Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği destekli ‘Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler’e Yönelik İşgücü Piyasası Destek Programı’nın (NEET PRO) destekçisi ve katılımcısı olarak gençleri iş gücüne kazandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca; Birleşmiş Milletler’in ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ hedefi kapsamında, ‘Hem İşte Hem Eğitimde’ projesi gibi kadınlara yönelik girişimlere verdiğimiz destek ve iş birlikleri ile kadın istihdamının artırılmasına katkı sağlıyoruz.
Gelişim ve yetkinlik odaklı bu yaklaşımımızın temelinde, çeşitliliği desteklemek, fırsat eşitliği yaratmak ve hem bugünün hem de geleceğin sanayi ekosistemine nitelikli katkı sunmak yer alıyor.
  • Norm, şirket kültürü olgusunun sağlam olduğu bir kurum olarak ön plana çıkıyor. Bu kültürden ve değerlerinizden söz eder misiniz?
Sektörlerin birleştiği, rekabetin arttığı ve çeşitlendiği bir dünyadayız. Geçmişte yaptıklarımızı tekrar ederek değil, sürekli değişen koşullara hızlı ve yenilikçi cevaplar vererek, toplumun ve müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine çözümler sunarak kurumumuzu geleceğe taşıyabileceğimizin farkındayız. Dolayısıyla her gün daha çevik, dayanıklı, açık fikirli ve inovatif olmak gerekiyor. Diğer yandan, müşterilere odaklanmak, kaliteden ödün vermemek gibi bizi bugünlere taşıyan güçlü kaslarımızı da korumakta kararlıyız.
Müşterilerimiz için fark yaratıyor, takımın gücüne inanıyor, tüm paydaşlarımıza adil ve saygılı davranıyor, topluma ve çevreye değer katmaya gayret ediyor, tüm bu normları ve kendimizi sürekli geliştirmeye özen gösteriyoruz. İşte Norm 50 yıl boyunca bu değerler üzerinde yükseldi. Farklı altyapı ve kültürlerden gelsek de, değerlerimiz ve davranışlarımız ortak paydamızı oluşturdu. Kararlarımızda bize kılavuzluk etti, çalışma şekillerimizi belirledi ve bize elimizden gelenin en iyisini yapma sorumluluğu verdi.
  • Girişimcilik ve liderlik konularındaki temel felsefeniz nedir? Bu anlamda genç ve kadın girişimcilere neler önerirsiniz?
Girişimcilik ve liderlikte en önemli unsurun vizyon sahibi olmak, riskleri doğru okumak ve sürdürülebilir değer yaratmak olduğuna inanıyorum. Genç ve kadın girişimciler için en kritik tavsiyem; cesur adımlar atmaktan çekinmemeleri, yenilikçi düşünceyi işlerinin merkezine koymaları ve etik değerlerden ödün vermemeleri olur. Bence başarı, sadece finansal büyüme ile ilgili bir şey değil; insana, toplumave gezegene sağlanan katkıyla birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanıyor.
Ayrıca, liderliğin tek başına değil, güçlü ekiplerle mümkün olduğuna inanıyorum. Doğru insanlarla yol yürümek, birlikte öğrenmek ve birlikte üretmek girişimcilik yolculuğunu çok daha güçlü kılar. Gençler için merak duygusunu kaybetmemek, kadın girişimciler içinse potansiyellerini sınırlayan önyargılara aldırmadan yol almak çok önemli.
Bugünün iş dünyası, dayanıklılığı yüksek, esnek düşünebilen ve farklı disiplinleri bir araya getirebilen liderlere ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle kendilerine yatırım yapmaları, sürekli öğrenmeye açık olmaları ve küresel perspektifi yerel değerlerle birleştirmeleri gelecekteki başarılarının anahtarı olacaktır. Aynı zamanda ekiplerinin gelişimini destekleyen ve teşvik eden liderlerin, başarılarını uzun vadede sürdürülebilir kılacağına inanıyorum.