Bizans yıkılırken iki tarafta da Türki kavimler savaşıyordu. Her milletin kendine özgü bir kültürü vardır. Bizans tarafında savaşanlar paralı askerdi. Evet, askerin karavanaya ihtiyacı vardır ama sonunda hangi taraf için gönülden savaştığı ve o kültüre ait olup olmadığı mühimdir. Kendi halkını aşağılayan ve sömüren Doğu Romalı zenginlere karşı, Kuzey Asya’dan kopup gelen bu kültür daha fazla hürriyet ve refah vadediyordu. Bu filmi daha önce de İberya Yarımadası’nda görmüşlerdi. Ne kadar “Hristiyan Batı” masalı anlatılırsa anlatılsın, ormandaki geyik bile bir tiranın malı sayılıyorsa, halk yönetimden pek memnun olmuyordu.
Batı Avrupa, bu kıtanın dörtte birini yüzyıllarca yönetmiş bir kültürü “Hristiyan Batı” diye dışlayıp aşağılarken, bir yandan da Megalo Yunan hezeyanlarına neredeyse kapılarak Türkiye’ye aptal çocuk muamelesi yaptı. Hatta Kıbrıs’ta Türk varlığını aşağılamakla kalmadı, yok etmeye bile çalıştı.
Türkiye, kuzey komşusuyla bir yandan geçinmeye çalışırken, bir yandan da sadık bir Batı müttefiki oldu. NATO, Anadolu’yu sadece Ruslara karşı korumadı; bugünlere kadar NATO çözülürken ABD’ye karşı da korumuş oldu.
ABD ise ısrarla Türkiye’nin iç politikasına müdahale etti. Hem NATO’da sadık bir vazal olacaksın, hem de Ege’de, Güneydoğu’da ve Kuzeydoğu sınırlarında aptal çocuk muamelesi göreceksin. Üstüne bir de “Kürdistan gerçekleri” yaratıp silahlandıracaklar.
Kıbrıs, 15 Temmuz derken Türkiye giderek kendi savunmasını kendi eline alma kararı almak zorunda bırakıldı, ABD ise İsrail güdümünde “Büyük İsrail” gibi hezeyanların peşine düştü.
Coğrafya açısından ABD ile Türkiye’yi bir mukayese edin lütfen. ABD iki okyanusla çevrili, bir yanında Kanada; diğer yanda ise Texas’ı (28. eyalet, 1845) ve Kaliforniya’yı (1848) kopardığı Meksika var. Bir de Türkiye’ye bakın: Her tarafta kriz potansiyeli. Hem tarihi anlaşmazlıklar hem de yeni yaratılan suni sorunlar… Birbiriyle lisan olarak da anlaşamayan kabileleri —örneğin Zazaları ve Kürtleri— donat, üzerine artık modası geçmiş bir ilaç olan ırkçılığı sür, Türkmenleri yok say bugünkü Türkiye gerçeği böyle evrildi.
ABD, Kanada ve Latin Amerika’ya aptal çocuk muamelesi yaparken Türkiye hem silahlandı hem de diplomasi ile dayanışma ağını geliştirmeye çalıştı. En önemlisi, 12 uzun savaş boyunca Kırımlı Türk-Tatarların zorunlu göçü vs ile Rusya’ya güvenemeyeceğini öğrendiği gibi, komşularını yalanlar uydurarak (kitle imha silahları) bombalayıp milyonlarca insanı öldüren ABD’ye de güvenemeyeceğini anladı. Türkiye iç politikası nasıl gelişir ise gelişsin, multipolar dünyada kendi yerini alacaktır.
Multipolar dünyada Türkiye
Multipolar dünyada Türkiye
Paylaş: