Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Merkez Bankası’nın ikilemi ve sert iniş riski

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Merkez Bankası’nın ikilemi ve sert iniş riski
Merkez Bankası’nın ikilemi ve sert iniş riski
Paylaş:
Merkez Bankası Başkanı Sn. Fatih Karahan yılın ikinci “Enflasyon Raporu” sunumunu gerçekleştirdi. 2025 sonu enflasyon tahmini %24 seviyesinde, 2026 ve 2027 enflasyon tahminleri sırasıyla %12 ve %8 seviyesinde korundu. Raporun sunum özetine gelince; “Küresel Ticaret riskleri yüksek seyrini sürdürüyor. Enerji ve emtia fiyatlarındaki gerileme dezenflasyon sürecini olumlu etkileyebilir. 19 Mart sonrası yaşanan siyasi ve küresel hareketlilik ise dezenflasyon politikasında bir yukarı yönlü risk taşıyor. Küresel büyüme zayıflayacak. Talep kompozisyonu sıkı para politikası sonucu 2024 yılında dengelendi. Sanayi ve hizmet üretimi (mevsim etkilerinden arındırılmış) ilk çeyrekte arttı. Ancak öncü göstergeler sanayide daha zayıf bir görünüme işaret ediyor. Yurtiçi talep ivme kaybetse de öngörülerin bir miktar üzerinde. 19 Mart sonrasındaki döviz işlem hacmi (son 10-15 yıl içindeki en yüksek işlem hacminin birkaç katı civarında) yurt dışı kaynaklı gelişmeydi. İlk çeyrekte iç talebin enflasyonu düşürücü etkisi azaldı. İthalatta talebin öne çekilmesiyle artış yaşandı. KKM bakiyesinin 143 milyar dolardan 17 milyar dolara düşmesi TCMB bilançosu üzerindeki riskleri azaltıyor. Cari işlemler açığı düşük seviyelerde. Son üç aylık veriler enflasyonun ana eğiliminde yatay bir seyre işaret ediyor. Ancak dezenflasyon sürecinin devamında problem yok. Hizmet enflasyonunda düşüş belirginleşti. Enflasyon, tahmin aralığının orta noktasının altında gerçekleşti. Mayıs'ta öncü göstergeler enflasyonun Nisan’a göre daha düşük olacağını gösteriyor. Mevcut verilere göre kur etkisinin geçmişe göre daha sınırlı olduğuna işaret ediyor. Ziraidon işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü risk taşıyor. Beklentiler dezenflasyon süreci açısından hala riskli. Hane halkı döviz talebi yavaşlamaya başladı. Finansal sıkılık devam ediyor. Bireysel krediler bir miktar arttı. Ticari kredi artışı ılımlı. Sıkı para politikası duruşu rezervleri destekliyor. Bu gelişmelere göre tahminlerde revizyon yapılmadı.”
Piyasaların tahmin revizyonu beklentisi gerçekleşmedi. Faiz indirim sürecinde temkinli davranılacağı anlaşılıyor. %24 yıl sonu tahmini oldukça iddialı. Beklenti anketlerinde özellikle hane halkı ve reel sektörde %30-%35'lerde (Koç Üniversitesi – Konda araştırmasında hane halkı enflasyon beklentisi % 67’lerde).Şirketler bu yılki bilançolarda azalan karlılıklarından, şikâyet ediyorlar. Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı “ilk yüzdeki firmaların yüzde sekseninin zarar ettiğini” ifade etti. Aynı zamanda bir başka şikâyet konusu ise faiz yüksekliği ve krediye erişim sorunları. Enflasyon sorununun bir ödünleşmesi mutlaka olacak. Ekonomi soğuyacak, karlar azalacak. Zaten reel anlamda düşen tüketici gelir seviyeleri nedeniyle talep de azalacak. Ancak bu durumda büyüme düşecek ve dezenflasyon-büyüme ödünleşmesi söz konusu olacak. Enflasyon raporunda çıktı açığının yukarı yönlü revizyonu ayrıca bir çelişki konusu. Bu nedenle faiz indirimlerinde acele edilirse fiyat istikrarı hedefi ötelenecek. Büyümenin düşmesi sonucunda sert iniş mi yoksa yumuşak iniş mi tercihi ile baş başa kılınacak. İşte TCMB’nin ikilemi de burada düğümleniyor bu ortamda beklentileri rasyonelleştirip kredibiliteyi arttırmanın önemi ortaya çıkıyor. Nitekim Sn. Cumhurbaşkanının“KGF(Kredi Garanti Fonu) uygulamasında tulumbaya su dökülmesi gerektiği” konusunda açıklamada bulundu. Hemen sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığınca imalatçı KOBİ’ler için 30 milyarlık yeni destek paketi açıklandı.
Reel sektörden gelen ilk haberlerde çok olumlu değil. ISO Başkanı Erdal Bahçıvan “son bir buçuk aydır yaşananlardan endişe duyduğunu” açıkladı. Türkiye'de satılık ve kiralık fabrika ilanlarına göre ülkemiz sanayisinin yoğunlaştığı sekiz ilde (İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, Tekirdağ ve Gaziantep) 1914 fabrika satılık ilanı, 2219 fabrikanın ise kiralık ilanı var. Konkordato ve iflas talebi sayılarında bir önceki yıla nazaran ciddi artışlar söz konusu. Geniş işsizlik oranı%30'lara yaklaşıyor. Bu ortamda faiz indirimlerinde acele edilerek kredileri gevşetmemiz, dezenflasyon politikasını sekteye uğratacak. Ne olursa olsun fiyat istikrarında ısrarlı olursanız reel sektör ve istihdam sonuçları bozulacak. İşte burada Merkez bankalarının sanatkarlığı gerekli ama yeterli değil. Hep yazıyoruz Maliye politikası önlemleri ile para arzı ve kamu harcama artışlarının uyumu öne çıkıyor. 2021 Eylül'ünden 2023 Mart dönemine kadarki ekonomik yanlışların bizi bugünkü ikilem darboğazlarına götürdüğünü hatırımızdan çıkarmamalı ve daha önceki yanlışlara dönmemeliyiz. Düzenleme ve denetleme kurullarının işlevsel bağımsızlığı da her hâlükârda dikkat edilmesi gereken önceliklerden.