Nanjing’deydim.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin eski başkenti Nanjing, dünle bugün arasında bir köprü oluşturmuş. Gerçekte bir su şehri olan Nanjing dört bir tarafını çevreleyen Yangtze Nehri’nin içinden geçen uzun tünelleri, katlı viyadükleri, geniş otoyollarının yanı sıra çağdaş mimarinin örneklerini taşıyan modern yapılarıyla günümüzü temsil ederken, tarih fışkıran altı hanedanlığın kalıntılarıyla dünü günümüzde yaşatmaktadır.
Nanjing’de Kuşak ve Yol Girişimi’nin yıllık uluslararası düşünce kuruluşları çalıştaylarında Marmara Grubu Vakfı adına arkadaşım Ferit Sağ ile birlikte hazır bulundum.
Bulunuşumuz esnasında bir Pagoda Mabedi şeklinde inşa edilmiş ve modern mimarinin bütün özelliklerini taşıyan olağanüstü büyük bir iş merkezinin açılışına da tanık oldum.
Xinhua Ajansı ve Xinhua Enstitüsü’nün Nanjing Belediyesi ile birlikte ev sahipliği yaptığı bu yılki çalıştaylarda sivil düşüncenin önemi gündeme getirildi. Ülkeler arasındaki ilişkilerde düşünce kuruluşlarının oynayabilecekleri rollerin önemi üzerinde duruldu.
Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin geniş çapta yer aldığı çalıştaylarda dünyayı yalnız ihtilafların, savaşların, istemsiz göçlerin tehdit etmediği suyun ve yeşilin yok olmakta olduğu, bu gidişle yakın bir gelecekte gezegenimizin su ve yeşil yoksulluğu ile karşı karşıya kalacağı vurgulandı.
Bu konuda önemli tebliğleri dinledim. Kuşak ve Yol Girişimi’nin barışa ve ekonomiye yapacağı katkıların üzerinde durulduğu çalıştaylarda ve çalıştay dışı temaslarda ben de; günümüzün bize yaşatmakta olduğu terör, göç, ihtilaf ve savaşların sonlandırılması için diyaloga duyulan ihtiyacı gündeme getirdim.
Ayrıca Kuşak ve Yol Girişimi’nin yaşamasını, gelişmesini arzu ediyorsak bunun geniş halk kitlelerine yayılmasının gerekliliği üzerinde durdum.
Zira Kuşak ve Yol Girişimi’ni ben her zaman bir barış ve istikrar hareketi olarak değerlendirdiğimden bu konunun yaşatılmasının gerekliliğine inandığımı çalıştayda yaptığım konuşmamda özellikle vurguladım.
Düşüncem odur ki; ülkeler bu konuyu gelecek nesillerin haberdar olabilmesi için ders kitaplarına koymak zorundadırlar.
Böylelikle Kuşak ve Yol akademik düzeyde bir felsefe oluştururken bir barış ve istikrar diyaloğu kendiliğinden doğacaktır.
Buna büyük çapta ihtiyacımız bulunmaktadır.
Zira yalnız ticaret yapanlarla veya ithalat ve ihracat yoluyla Kuşak ve Yol Girişimi’ni gerektiği gibi yaşatamayız. Yarınlara intikal ettiremeyiz.
Elbette ticaret olacak, ekonomik boyutları ile Kuşak ve Yol yaşayacak ama kalıcı olmasını istiyorsak bu düşünceyi geniş halk kitlelerine yaymakla yükümlüyüz.
Nanjing, Çin’in eski başkenti!
İpek yolu da Çin’in Asya’dan Avrupa’ya çağlar öncesi ulaşmış felsefesi!
İkisini bir arada düşünerek, günümüze aktarmak istedim.
Kuşak ve Yol Forumu
Kuşak ve Yol Forumu
Paylaş: