-Turizm sektörü açısından geçtiğimiz yılı nasıl değerlendirirsiniz?
2024 yılı kısmen toparlanma yılı oldu. Kısmen 2023'ün bir kopyasıymışçasına oldu. Tabii ki burada bir gelir artışı ve turist artışı söz konusu. Fakat her zaman dediğimiz şey, biz şeffaf bir rakama ulaşamıyoruz. Yani bu turist gerçekten ne kadar kaldı, kaçı geldi, ne kadarı transit geçti? Böyle bir durum söz konusu. Tabii küresel olarak bu iş nasıl? Çünkü küreselde de Türkiye, İspanya, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerin yarıştığı bir süreç de var. Muhtemelen bu yüzden de rakamlarımızın yüksek olması bir gurur kaynağı yaratıyor bazı noktalarda. O yüzden de çok böyle transit geçişlerin de biz bu 64 milyon turistin içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Ama hedef şuydu 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir. Açıklanan rakamlara göre bu gerçekleşmiş.
- Hedefin tutturulması gelecek için ümit verici mi?
- Turistlerin ürün kalitesine bakışında tercihlerini neler etkiliyor?
İkincisi de bunu çok söylemek istemedim ama bugün itibarıyla artık söyleyebiliriz. Gerçekten yüksek fiyat. Yani pahalı demek istemiyorum. Çünkü ürünün bir kalitesi var ve her zaman yani bu sene de ben bunu savunmaya devam edeceğim. Hizmet kalitemiz gerçekten yüksekte. Ama hizmetin maliyeti hizmet kalitesinin önüne geçmeye başladı. Bu yüzden de maliyetleri nasıl kısarız demeye başladık. Bu da hizmeti etkileyecek. Yani artık kişi başına 3 garson düşerken 1,5 garson düşmeye başlayacak. İşte 5 dakika içinde servis alıyorsanız, bu süre 15 dakika çıkacak. Ya da odalardaki tefrişatlar eskiyecek.
- Tefrişatlar eskiyecek dediniz. Peki bu maliyetlerin yenilenmeye ya da yeni yatırıma etkisi nedir?
- Turist’in bakış açısı için Suriye ve Avrupa kıyaslaması yaptınız bir de. Peki ülkenin genel halinin turizme etkisi nedir?
Öte yandan genel bir durum da var. Geçen hafta bir haber okudum. Manchester City'nin stadında iki tabak yemek 15 pound. Yani kişi başı 7,5 pound takribi 350 TL yapıyor. Biz de 350 lira ile sen değil yemek yemek, ancak kahve içersin. Birayı 1 euroya aldığımız yerler var ama her barda her markette aynı. Burada Ahmet markette ayrı, işte B firmasında ayrı, C mekanında farklı. Bu işin ucu kaçmış durumda. Yani bunu benim söylemem belki doğru olmaz ama yani Ticaret Bakanlığı mı buna el atacak? Esnaf odaları mı? Ticaret odaları mı? Yani biz denetlenelim. Yani bizim kendi açımızdan, benim açımdan bir sıkıntı yok. Ben de kendi kâr marjımı koyup satıyorum. Sonuçta bu şirketler para kazanmak için kurulmuş şirketler. Ticari faaliyet para kazanmaktır amacı. Bedava hizmet yapmak değil. Ama neyden ne kadar kazanıyoruz? Vatandaş artık, “Ya bir dakika ben Bodrum'a tatile geleceğime, Antalya'ya tatile gideceğime yurt dışına giderim” diyor. İşte o yüzden artık fiyatımız yukarıda kalmaya başladı demeliyiz. Çünkü yurt dışı basını artık bunları eleştirmeye başladı.
- Peki turizmin geleceği için ne yapılmalı?
Bununla beraber Göbeklitepe'de şöyle bir pazarlama unsuru yapılmış. Bizim arkadaşlarımız 2 hafta önce Roma'ya tatile gittiler. Roma Kolezyumu'nu gezerken "Medeniyetin başladığı yer" diye Göbeklitepe'nin tanıtım faaliyeti yapılmış. İtalya Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Bakanlığı'nın ortak çalışması olarak konumlandırılmış bir konu. 6.5 milyon 7 milyon ziyaretçi almış. Böyle bir tanıtım faaliyeti var. Süper. Şanlıurfa'ya git Göbeklitepe'yi görmeye, kalacak düzgün oteli yok. Yemek yiyecek yerin yok. Yani oraya geliyorum. Bir şeyi pazarlıyoruz ama onu tamamlayıcı unsurumuz eksik.
- Avrupa turist istemiyor deniyor bunun bize bir faydası olur mu?
- Bodrum özelinde turizmin çeşitlendirilmesi mümkün mü?
- Bodrumda yapılan yeni yatırımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Son olarak mevcut durumda 2025 için turizmde beklentiniz nedir?