Klima kullanımı konusunda yıllardır yazdım. Konuyu önemseme nedenim, genelde bilgisizlikten, biraz da umursamazlıktan olan harcamanın toplamda ürkütücülüğü idi. Bir örnek ile başlayayım: genelde bir devlet dairesinde bir yere gidersiniz. Odada klima ısıtıyorsa da soğutuyorsa da sonuna kadar açılmıştır. Ve pencere de açıktır: temiz hava girsin diye! Bu ürkütücü tablo tüketimin yüzde 80 oranında artmasına neden olur. Gel de çıldırma. O odadaki cucumis communis’e (Hıyar tabirinin Latincesi) durumu anlatamazsın. Belki yazarak kamuoyu oluşturmak gerek. Odada yazın dışardaki havanın on on iki derece altına ayarlamak şu anki iklim de yeterlidir. Havadaki nemi klima ile yüzde kırk veya ellilere indirince zaten anlamlı bir ferahlık hissedilir.
Sağlık açısından vücudu içerde şoklamak ve dışarı çıkınca da devamlı şoklamak da iklime alışmayı zorlaştırır. Bir sürü üst solunum yolu enfeksiyonuna zemin hazırlar. İklimimizde yazın klimayı 25-27 dereceye ayarlarsanız hem az tüketerek çevreye katkınız olur, az para ödersiniz, hem de nemi ayarlayarak sağlık açısından rahat edersiniz. Özet: sadece kurutma moduna getirseniz de oda derecesi 26 dereceye düşer! Soğutmayı çalıştırmadan!
Bakteriler ise klima içindeki nemi ayarlayan haznede sayıca anlamlı olarak artabilir ve yanlış kullanımda zarar verecek boyutlara (lejyoner hastalığında olduğu gibi) ulaşabilirler. Virüslerde böyle bir tehlike yoktur.
Klima ve sağlık
Klima ve sağlık
Paylaş: