Ali Erkan Bezirgan, İzmir’in doğal bir liman kenti olmasına rağmen amatör denizciliğe hizmet edecek bağlama noktalarının eksikliğine dikkat çekti. İzmir körfezinde, elektrik, su, duş ve tuvalet gibi temel donatılara sahip, semt ölçeğinde küçük tekne park yerlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bezirgan, bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları olduğunu belirterek, “Başkanımız bu konuda talimat verdi. Körfez içerisinde 180-200 teknelik küçük alanlarla bu ihtiyacın karşılanabileceği düşünülüyor.” diye konuştu. Kıyı mühendisi olan İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler’in fizibilite çalışmaları yürüttüğünü ifade eden Bezirgan, Bostanlı’dan İnciraltı’na kadar körfezde uygun noktaların değerlendirildiğini dile getirdi.
“Denizi denizciler kirletmez!”
Körfeze akan derelerin ıslah edilmesi gerektiğini vurgulayan Bezirgan, deniz kirliliğinin büyük oranda karasal kaynaklı olduğunu belirtti. “Gerçek denizci denizi kirletmez” diyen Bezirgan, küçük teknelerdeki atık yönetimi konusundaki yanlış algılara da değinerek, “Teknelerde sintine yok. Duş ve bulaşık suları doğrudan atık sayılmalı.” ifadelerini kullandı.
Deniz ulaşımı canlandırılmalı
Geçmişte İzmir’den İstanbul ve İskenderun’a düzenli gemi seferlerinin yapıldığını hatırlatan Bezirgan, deniz ulaşımının yeniden canlandırılmasının hem çevreci hem de konforlu bir seçenek olacağını dile getirerek, “Akşam binilen bir gemiyle sabah başka bir şehirde olmak mümkün. Avrupa bunu yıllardır yapıyor.” dedi.
“İzmir şehir içi marina için çok uygun”
Bezirgan, pandemi döneminde Türkiye’de tekne ve karavana yönelimin arttığını hatırlatarak, denizde yaşama olan ilginin yükseldiğini dile getirdi. İzmir’in şehir içi marina konsepti için büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Bezirgan, “Havalimanı bağlantısı, çevresindeki turistik alanlar ve doğal koylarla İzmir, şehir içi marinacılık için biçilmiş kaftan.” diyerek konuyla ilgili düşüncelerini paylaştı.
Türkiye genelinde denizcilik yatırımlarının önünde bürokratik engellerin bulunduğuna da değinen Bezirgan, “Yat limanı yapmak için neredeyse 42 genel müdürlükten izin almanız gerekiyor. Türkiye’nin bir Denizcilik Bakanlığı’na ihtiyacı var.” şeklinde konuştu.
“Her şeyimiz var, ama duty free shop bile yok”
Yat turizminin Türkiye’nin en değerli turizm unsurlarından biri olduğunu ifade eden Bezirgan, büyük teknelerin bağlanabileceği yerlerin eksikliğine işaret etti. “Göcek, Fethiye koylarında yer bulmak imkânsız hale geldi. Aynı potansiyel İzmir Körfezi’nde de var. Ama bağlama yeri yok.” ifadelerini kullandı.
İzmir’in marina yatırımları için ticari altyapıya zaten sahip olduğunu belirten Bezirgan, “Arka plan zaten hazır. Restoran, kafe, market gibi üniteler fazlasıyla var. Sadece tekne bağlanacak güvenli noktalar gerekiyor” diye konuştu. İzmir Limanı’nda görevli yabancı personelin alışveriş yapabileceği bir gümrüksüz satış mağazasının (duty free shop) bile bulunmadığını söyleyen Bezirgan, “İzmir gibi büyük bir liman kentinde bu eksiklik şaşırtıcı” dedi.
“İzmir’in Monaco olmaması için hiçbir sebep yok”
İZDENİZ Marina Yatırım ve İşletme Danışmanı Ali Erkan Bezirgan, İzmir Körfezi’nde denizcilik altyapısının güçlendirilmesiyle kentin, Akdeniz’in önemli yat limanı merkezlerinden biri olabileceğini belirterek, “İzmir’in Monaco olmaması için hiçbir sebep yok. Her şey var.” dedi.
Paylaş: