Nihat Demirkol, Gözlem Gazetesi Yayın Kurulu Toplantısının konuğu oldu. Toplantıda konuşan Demirkol, İzmir Kültür Sanat Vakfı (İKSEV) tarafından bu yıl 38’inci kez düzenlenecek Uluslararası İzmir Festivalinin dününü ve bugününü değerlendirdi. Japonya'da icra ettiği "Haikularla Allaturca" resitalinden, kaleme aldığı “Feyzi Aslangil’e Mektuplar” adlı bir kitaptan, ödüle layık görülen “Hayali Temsil” adlı oyun müziğinden söz etti.
İzmir Kültür Sanat Vakfı (İKSEV) tarafından düzenlenen 38. Uluslararası İzmir Festivali, sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. İKSEV’in iki ana başlıktaki etkinliğinden biri olan bu festival, Avrupa Caz Festivali ile birlikte vakfın kültür sanat alanındaki önemli organizasyonlarından. 3 Haziran’da başlayıp 12 Temmuz’a kadar sürecek festivalin açılışını sunacak olan Nihat Demirkol, festivale ilişkin değerlendirmelerinde geçmişe dönerek önemli bir noktaya dikkat çekti. Demirkol, “İzmir Festivali, kurulduğu ilk yıllarda finansman açısından çok daha güçlüydü. Başta sponsor desteğiyle, dünya çapında bireysel sanatçılar, besteciler, virtüözler, opera toplulukları İzmir’e getirilmişti. Ray Charles’tan Viyana Senfoni Orkestrası’na, Elton John’dan Isaac Perlman’a kadar pek çok dünya yıldızı İzmir sahnelerinde yer aldı” dedi.
“Festival yalnız bırakıldı”
Demirkol, geçen 38 yıla rağmen festivalin, hem İzmirliler hem de sponsorlar tarafından yalnız bırakıldığını söyledi. Bunun ekonomik gerekçeleri olsa da, sanatın kentin öncelikleri arasında artık ön sıralarda olmadığını vurgulayan Demirkol, “Bir şeyi çok söylerseniz gündemden düşer, değerini kaybeder” diyerek, İzmir’de sanat üzerine fazla konuşulmasına rağmen somut desteğin eksikliğinden yakındı.
Festival açılışlarına son yıllarda Büyükşehir Belediye Başkanlarının katılmamasını eleştiren Demirkol, “38 yıllık uluslararası bir sanat etkinliği düzenleniyor ve Büyükşehir Belediye Başkanı, bu organizasyona katılmıyor. Bu büyüklükteki bir organizasyon varken, o gece, o hafta ya da o ay içinde başka hiçbir iş daha önemli olamaz. Kongre, delege toplantısı, nikâh gibi gerekçeler kabul edilemez. Bu festivalin yanında olunmalı” dedi.
“Haikularla Alaturka”
2024 yılında, yani geçen yıl, Ankara’daki Japon Büyükelçiliği ile Tokyo’daki Türk Büyükelçiliği’nin ve Dışişleri Bakanlığı’nın mutabakatıyla, Türk-Japon dostluğunun 100. yıl dönümü vesilesiyle özel bir proje başlatıldı. Bu proje kapsamında, 2024 yılı içinde çeşitli konferanslar, sohbetler, siyasi, ekonomik, kültürel ve sahne sanatları etkinlikleri düzenlenmesi planlandı. İzmir Festivali kapsamında da bu iş birliğiyle, önceki yıl festivalde yer alan piyanist Cemile Cabbar ile birlikte “Haikularla Alaturka” adlı bir repertuvar sunuldu. Bu repertuvar, Japonların ünlü, 5-7-5 hece yapısına sahip, zarif haiku şiirleri ile geleneksel Türk müziğini, iki piyano ve dört elle çalınan Alaturka müzik anlayışıyla bir araya getiriyordu. Proje için Ankara’ya gönderilen teklif kısa sürede kabul edildi. Türkiye’de sadece tek bir konserle kalınmaması gerektiği vurgulanarak repertuvar, Ankara, İstanbul ve İzmir’de seslendirildi. Daha sonra Nihat Demirkol, piyanist Cemile Cabbar’ın katılamadığı Tokyo’ya giderek aynı repertuarı orada da icra etti.
Demirkol bu önemli resitale ilişkin, “Orada çok saygı gördüm, itibar gördüm. Daha önce gitme fırsatım olmamıştı. Benim batı hayranlığım yoktur; orta doğu kafalı bir adamımdır. Ama oraya hayran olduğumu söyleyeyim. Oradaki incelik, zarafet, temizlik, sakinlik... Biz buradaki koşturmacadan, itiş kakıştan çok yorulmuşuz. Oradaki sükûnet insanlara çok iyi geliyor” dedi.
Okumura isimli Japon orkestra şefinin resitali dinlemesinin ardından paylaştığı mesajı okuyan Demirkol, “Sayın Demirkol’un piyano icrası Japon eserlerine derin bir anlayışla yaklaşıyor ve bu eserlerde yeni ifade olanakları ortaya çıkarıyor. İnce nota süslemeleriyle bezenmiş oryantal tınılar, daha önce hiç görmediğimiz, hiç duymadığımız Türkiye atmosferini hayal etmemizi sağladı” diyerek mesajı iletti.
“Feyzi Aslangil’e Mektuplar” raflarda
Demirkol’un “Feyzi Aslangil’e Mektuplar” isimli kitabı yakın zamanda Yakın Kitabevi & Yayınları tarafından yayımlandı.
Bu kitaba ilişkin konuşan Demirkol, “1969 yılında piyano çalmaya başladım ve o tarihten beri sadece makam müziği icra ediyorum. Son 13-14 yıldır ise Feyzi Aslangil’i anlatıyorum, onun müziğini ve yaşamını odağıma aldım. Bu doğrultuda, “Feyzi Aslangil’e Mektuplar” adlı bir kitap kaleme aldım. Bu eser, yakın zamanda Yakın Kitabevi & Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap, Türk Musikîsi’ni seven ve ilgi duyanlar için adeta başucu kitabı olmaya aday. Bu kitap musikimizde virtüözlüğüyle ekol yaratmış önemli bir sazendeyi anlatıyor. Aynı zamanda, musikî tarihimizin önemli bir dönemini de gün ışığına çıkarıyor. ‘Feyzi Aslangil’e Mektuplar’ sadece bir biyografi değil, aynı zamanda Türk Musikîsi’nin gelişimine ışık tutan değerli bir kaynak” dedi.
Hayali Temsil’e ödül
Konak Sahnesi’nde Cumhuriyet’in 100. yılı anısına oynanan “Hayali Temsil” adlı bir oyunun müziğini icra eden Demirkol, 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Sahne Müziği” ödülüne layık görüldü. Buna ilişkin konuşan Demirkol, “Bu oyun, Afife Jale ile Bedia Muvahhit’i sanal olarak aynı sahnede buluşturmayı hayal eden, hayatları boyunca hiç karşılaşmamış iki önemli ismi bir araya getiren çok güçlü bir metne sahipti. Ben de bu oyunun müziklerini besteledim ve sahnede piyano ile canlı olarak çaldım” dedi.
“İzmir’in güçlü yerel ajandası olmalı”
Demirkol, İzmir’in küresel kültür ve sanat arenasında yer alabilmesi için, öncelikle çok güçlü ve tutarlı bir yerel ajandaya sahip olması gerektiğini söyledi. Demirkol, “Buna bir örnek vermek gerekirse; yıllar önce Fuar İzmir’in açılış töreninde genç bir pop sanatçısı davet edildi. Ancak böyle önemli bir açılışta yerel ve daha uluslararası düzeyde fark yaratacak bir performans tercih edilmeliydi. İzmir Fuarı gibi önemli bir açılış yerel ve sınırlı bir sanatçıyla yapılmamalı. O gece, ertesi gün, hatta hafta boyunca dünyanın dört bir yanından konuşulacak bir organizasyon istiyorsanız, dünya çapında bir orkestrayı buraya getirmek gerekir. Dünyada iyi projelere para bulmak kolaydır, finansman sorun olmaz” şeklinde konuştu.
“İzmir’in küresel sahnesi için güçlü yerel ajanda şart”
Piyanist-Yazar Nihat Demirkol, İzmir’in küresel kültür ve sanat arenasında yer alabilmesi için, öncelikle çok güçlü ve tutarlı bir yerel ajandaya sahip olması gerektiğini söyledi.

Paylaş: