Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

İsrail için barış

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
İsrail için barış
İsrail için barış
Paylaş:
Ortadoğu’da olan her şey Yahudi üst aklının ürünüdür ve İsrail için yapılır. Bugün Türkiye’de herkesin şaşkınlıkla izlediği PKK barışı da İsrail politikaları gereği ve İsrail için yapılmaktadır.
İsrail’in Ortadoğu’da yaptığı her şey ABD, yani Amerika’daki büyük İsrail ile birlikte oluşturulmaktadır. PKK’da ABD ve İsrail işbirliğiyle kırk yıl önce kurulmuş, misyonunu tamamladığı için de sona erdirilmektedir. Bu sona erdirilmeye de ‘’barış’’ denmektedir.

1. ABD, nasıl büyük İsrail oldu?

Yahudi Bankerler; 1913 yılında ABD Merkez Bankası Federal Reserve (Fed)’i kontrol altına aldılar ve dolar basımını (senyorajı) üstlendiler. Bu kontrol, ABD’yi ekonomik olarak bağımlı, siyasal olarak güdümlü hale getirdi. İkinci Dünya Savaşı sonrası doların rezerv para olmasıyla bu egemenlik küreselleşti.
Yahudi entelijensiyası bu süreçte sadece finansı değil, dini de yeniden yapılandırdı. Evangelizm; Yahudilikle Hristiyanlığı birleştiren, ‘’İsrail’in kurulması Tanrısal bir kaderdir’’ diyen ve İsrail’in dünyanın kurtarıcısı olduğu inancını yayan bir ideolojik araç haline getirildi. Bugün ABD’de 85 milyon Evangelist, dış politikada İsrail merkezli düşünmektedir.
Böylece, ABD; sermaye, medya ve siyaset yoluyla Yahudilerin egemenliğine girdi. ABD; adeta Büyük İsrail oldu. Ortadoğu’da ise 1948’de Küçük İsrail kuruldu. Bu iki yapı; birleşip, küreselleşerek dünya küresel düzenini ve özellikle Ortadoğu’yu şekillendirdiler.
Bu yüzden işte; Ortadoğu’daki bütün işler ABD ve İsrail kontrolünde gelişir. PKK’nın kırk yıl önce kurulması ve bugün Türkiye’yle barıştırılması; ABD ve İsrail Emperyalizminin kontrolünde gelişmiştir.

2. Türkiye neden hedef?

Türkiye’nin Güney Doğusu; İsrail’in ve Evangelizmin mitolojik rüyası Büyük İsrail Projesi hedef alanı içindedir. Bu yüzden Türkiye; ABD ve İsrail için hedef ülke olmuştur.
Türkiye’nin devletleşmesi bu vizyon için hep bir tehditti. Atatürk, Cumhuriyet’i kurarak çok dinli ve çok milletli Osmanlı yapısından farklı olarak Türk kimliğine dayalı bir modern devlet inşa etti. Bu, İsrail+ABD jeopolitiği açısından rahatsız ediciydi.
Bu yüzden;
• Atatürk sonrası, Türkiye’ye ABD gölgesi düştü.
• Eğitim, medya ve ekonomi adım adım güdümlendi.
• Büyükelçiler, diplomatik misyonlar çoğunlukla Evangelist ya da Yahudi kökenli kişilerden seçildi ve Türkiye hep kontrol altında bir zayıf ülke haline getirildi. Ne öldürüldü, ne olduruldu.

3. Bir emperyal strateji: PKK ve Kürt kartı

PKK; Türkiye için sadece bir güvenlik sorunu değil, büyük İsrail projesine entegre edilmiş bir Kürt kimliği dizaynı stratejisidir. PKK ile Türkiye’nin üniter yapısına, ordusuna, ekonomisine ve siyasal istikrarına karşı kullanılan bir enstrüman oluşturulmuştur. 1980’lerden itibaren PKK sahaya sürüldü. Aradan geçen kırk yılda; Türkiye yılda ortalama 100 milyar dolar kaybetti ve toplumsal dokusu yıpratıldı.
PKK üzerinden Türkiye bir yandan yıpratıldı, diğer yandan Kürtler siyasallaştırıldı. Siyasallaşan Kürt hareketi; bugün ‘’Kürt kartı’’ olarak hem iktidarın hem muhalefetin önüne anahtar olarak konuluyor.
PKK’yı kurup kırk yıl boyunca destekleyen ABD ve İsrail; Irak’ta ve Suriye’de PYD ve YPG’yi kurdu. Türkiye’deki PKK’yı ise silahsızlandırarak, siyasallaştırma yolunu seçti. İşte; PKK’nın silahlı mücadeleden, siyasal mücadeleye kaydırılması hareketine bugün biz ‘’barış’’ diyoruz. Bu barış, daha büyük bir çatışmanın sessiz arka planıdır.

4. BOP ve rejim mühendisliği

ABD’nin 2003 yılında devreye aldığı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile Türkiye sadece iç siyaseti değil, dış politikası da dönüştürülen bir ülke oldu. AK Parti ile “Ilımlı İslam” üzerinden rejim mühendisliği yapıldı.
• Türkiye parlamenter sistemden çıkarılıp, otokrasiyle yönetildi.
• Ordu pasifleştirildi, bürokrasi yeniden yapılandırıldı.
Muhalefet dahi bu sürecin dışında tutulmadı. CHP’nin dönüşümü, Baykal-Kılıçdaroğlu-Özel zinciriyle kontrollü hale getirildi. Bu süreçte muhalefet de "barış" adı altında Kürt kartıyla hizalandı.
5. Şaibeli barışın gizli gündemi
Bugün “barış süreci” adı altında yürütülen yeni dizaynın ardında birçok farklı ve zararlı beklentiler var:
• Kürtler; terörle elde edemedikleri Kürt kimliğini, dilini ve yerel yönetim özerkliğini anaysallaştırmak istiyorlar.
• İktidar, 3. dönem Cumhurbaşkanlığı hakkı için Kürtlerin bu taleplerini pazarlık konusu etmeye hazır görünüyor.
• Muhalefet, bu açılımın karşılığında hapisteki adaylarının serbest bırakılması beklentisinde.
Bu hesaplar; Türkiye’nin üniter ve bağımsız yapısından taviz vermeyi gerektiriyor. Bu barışın arka planı şaibelidir.

6. Bir taşla beş kuş

Bu barış; barış değildir. Bu, bir jeopolitik mühendislik operasyonudur.
Emperyalizm bu süreçle:
1. Türkleri sessizleştirmek,
2. Kıbrıs’ı Türkiye’den koparmak,
3. PKK yerine PYD eliyle Kuzey Suriye’yi Kürtleştirmek,
4. Türk dünyasının birliğini engellemek,
5. Türkiye’yi otokrasiye mahkum bırakmak istemektedir.

7. Bu barışı sorgulamak ve tedbir almak
Bu barışı sorgulamak, barışa karşı olmak değil; oyunun büyüklüğünü fark etmek ve küresel emperyalist oyunlara karşı uyanık olmaktır.
Barış, ancak eşitler arasında ve ulusal egemenliğe saygı temelinde mümkündür. Türkiye, kimliği ve üniter yapısından taviz veremez.
Türkiye’nin bu oyunu bozabilmesi için;
• Yeni bir dış politika doktrini inşa etmesi,
• TDT (Türk Devletleri Teşkilatı) ile entegrasyonunu derinleştirmesi,
• Asimetrik tehditler karşısında siber, ekonomik ve kültürel direncini artırması,
• Demokratikleşme hamlesini, emperyal dizaynlardan bağımsız biçimde millî iradeyle yeniden yapılandırması gerekir.
Aksi taktirde, İsrail politikaları gereğince yapılan bu şaibeli barış; yalnız silahları değil, Cumhuriyetimizi ve Halkın İradesini de susturacaktır.