.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

İlmin aydınlanmanın ve anlamın felsefesi

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
İlmin aydınlanmanın ve anlamın felsefesi
İlmin aydınlanmanın ve anlamın felsefesi
Paylaş:
Ülkenin ekonomik gündemi o denli yoğundu ki ancak bu hafta ekonomi dışında yazı yazmaya sıra gelebildi. Bu hafta Mesud Topal’ın “Farabi Var mısın Ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? İlmin, Aydınlanmanın Ve Anlamın Felsefesi” kitabını kaynak alarak “Farabi” hakkında kısa özet aktarmaya çalışacağız. Kitabın ilk baskısı 2020, son baskısı 2025 yılında olmak üzere 137 kez baskı yaparak yayınlanmış. 870 yılında Türkistan'da doğan Farabi'nin asıl adı Ebu Nasır Muhammed İbn El Ferah El Farabi’dir. Hayatı boyunca müzik, felsefe, botanik, mantık ve matematik alanında birçok eser yazmıştır. Batı’da “Alfarabius” ismiyle anılır. İslam felsefesinde “Birinci Öğretmen” olarak kabul edilen Aristoteles’ten sonra ikinci öğretmen olarak kabul edilir. İslam düşünürleri Hallac-ı Mansur, İbn-i Sina. İbn-i Haldun, El Kindi gibi büyük alimlerle paralel siyasi iradeyi reddetmiştir. Arapça, Latince, Farsça ve Grekçe gibi dilleri iyi konuşan Farabi ilimleri matematik, fizik ve metafizik olarak üçe ayırmıştır. Özellikle “ses” üzerinde uzun süren deneylere dayanarak titreşimlerin dalga uzunluğuna göre çoğalıp azaldığını bularak müzik aletlerinin yapımında gerekli kuralları bulmuştur. Farabi'nin en önemli alanı felsefedir. Gerek İslam düşünürleri ve gerekse batı felsefecilerini oldukça etkileyen Farabi’den en çok etkilenenlerden birisi Erasmus’tur. “Deliliğe Övgü” eserinde etkisi oldukça belirgindir. İslam dünyasında ise İbn-i Sina ve İbn-iRüşd oldukça fazla etkilenenler arasındadır.“Ruhun Gücü”,“Akıl” ve “Teklik” tezlerinin psikolojinin temelini oluşturduğu belirtilmektedir.
Farabi, 117 eser kaleme almış ancak 25 tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. En bilinen eserleri Ta’limüs Sani, Kitabül Füsus- il Hikem, Kitabis- Siyaset-il -Medeniyye, Er- Risale Fi Eh-lil Medeniyyet-il Fadıla, Kitabül- Musiki-El-Kebir. Farabi’ye göre insanın biricik vazifesi “ilmi aramak” olmalıdır. İnsan ilim için yaşamıyorsa ızdırap içinde anlamsız bir ömür geçiriyordur. Yazarın ifadesi ile “çağımız insanın anlamlı ve anlamsız gayretiyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa edebilmesi açısından Farabi'nin ilham dolu hayatı ve çabaları örnek alınacak niteliktedir. Karmaşık görünmemize rağmen basit canlılarız. Hepimizin içinde sevgi var. Aklını ve kalbini ikisini de bir arada kullanamayan insan öncelikle kendisine ihanet eder.”Sözü edilen “Farabi” kitabının bölümleri arasında ibretlik niteliğinde bölüm özetleri var. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkün. Çok konuşanı az dinlemek lazım. Toplum adalet ve sevgiyle mutlu olur. Var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun. Gerçek mutluluk için fazlalıkları bırakmayı bilmek gerekir. İnsanlar birbirini sevmekle mükelleftir. Sevgisizlik tüm kötülüklerin temelidir. Birbirlerine yardım eden insanların olduğu bir toplum, en mükemmel toplumdur. Sende olanı paylaşmayı bilirsen mutlu da olursun. İnsan kendi hakikatinin önünde bir engeldir. Bazıları uyanıkken de hiçbir şey görmez. Farabi, bilgiyi sınıflara bölmüştür. Bunlar “İlim” (kavramak),“İdrak” (anlamak), “Hikmet” (ilmi en doğru şekilde bilmek) ve “Hakikat” (gerçek ve doğru bilgiye ulaşmak). Farabi bilgi teorisi üzerinde çalışmalar yaparken ilk sıraya mantığı koymuştur. Zira mantık insanı doğru bilgiye yönlendirmekle kalmaz, O bilginin derinlemesine kavranmasını da sağlar.
“Erdemli Devlet” kitabında Erdemli-Erdemsiz Devlet ayrımını“Siyaset Ahlakı” ve “Siyasetçi Ahlakı” kavramları üzerinden çok güzel açıklar. Devlet insanlar için vardır. Devlet kurumlarının sağlıklı çalışması, yöneticilerin adaletine, yetkinliğine, bilgi birikimine ve ahlaka bağlı olduğunu söylüyor Farabi. Erdemli devletin başkanında bulunması gereken temel ilkeler; “Tam ve sağlıklı fiziki bir yapı, idrak niteliği, keskin bir zekâ ve anlayış ile çözümleme özelliği, güçlü hafıza, öğrenme ve öğretmeyi severek bilgi ve eğitim için her türlü çaba gerekliliği, eğlence, mal mülk ve diğer hazlara düşkün olmama, haksızlık ve zulme karşı koyan adalet için çelik gibi bir kişilik, insanın onuruna önem veren bir kişilikte olmak, gönül zenginliği olup dünyevi düşkünlüğe kapılmamak.” Farabi, Aristo'nun ortaya koyduğu “kesinlik” teorisini bir kademe daha ileriye götürerek “Bulanık Mantık” teorisini de ileriye sürmüştür. Dünya bilim tarihi bu teoriden (yani her şey tam kesinlikten ibaret olmayabilir) oldukça etkilenmiştir. Hatta bu görüşü ileri sürenlerin bir kısmı en son teknoloji olan “Yapay Zeka”nın da bu bulanık mantık teorisini kullandığını iddia ediyorlar. İslam felsefesinde “Aşk”ı ilk açıklayan “El-Kindi” olmuştur. Farabi bu kavramı derinlemesine ele almıştır. Ona göre “Aklın bile yanıldığı yerlerde devreye aşk girer. Aşk ve aklın sürekli birbirleriyle olan ilişkisi ise felsefedir. İnsan, gerçek varlığını felsefe ile kavrar. Bilinenden başlayıp bilinmeyene ve merak edilene ulaşma sanatıdır felsefe. İnsan ancak aşk ve aklıyla kendine yol bulabilir. Çünkü insan bu evrenin bir özetidir. Aklını kullanamayan insan karanlığın içinde kalacak ve hiçbir şey görmeyecektir.”
Son olarak “Türk Sanat Müziği”nin bile mucidi olan “Sitar” ve “Kanun” müzik aletleri ile frekans ve nota sisteminin temelini bulan bu yüce bilim adamının bugün yazarın deyişi ile “Temelinden sorunlu eğitim sisteminde “yer almaması” oldukça üzüntü vericidir. Kitapları batıda yüzyıllarca basılıp okunurken, değer verilirken okullarımızda yeterince derinlemesine okutulmaması, üzerinde düşünülmesi ve çözümlenmesi gereken bir konudur.”
Bulmak, görmek anlamak ve değer bilmek dileğiyle.