.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

İhtiyatlı faiz indirimi

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
İhtiyatlı faiz indirimi
İhtiyatlı faiz indirimi
Paylaş:
TCMB Para Politikası Kurulu faiz indirimlerine Temmuz ayında devam etmeye başladı. Politika faizi %46'dan 300 baz puan indirimde %43'e düşürüldü. Genel beklenti 250 baz puan indirim yönündeydi. Gecelik vadede borç faiz oranı %49'dan %46'ya, gecelik borçlanma faiz oranı ise %44,5'tan %41,5'e indirildi. Piyasa genel olarak bu indirime olumlu tepki verdi. Para Politikası Kurulu karar metninin özetine gelince; “Haziran ayında enflasyonun ana eğilimi yatay seyretmiştir. Temmuz ayına ilişkin öncü göstergelere göre bu ayda enflasyon geçici olarak artacaktır. Dezenflasyon süreci devam ediyor. Maliye politikasının eşgüdümü bu sürece katkı sağlayacaktır. Kredi, mevduat piyasalarında olağandışı gelişmeler olması durumunda makro ihtiyati önlemler ve parasal aktarım mekanizmaları devreye girecektir. Jeopolitik koşullar ve korumacılık önlemlerinin de enflasyon sürecini etkileri takip edilmektedir.”
Kurulun bu açıklamalarından anlıyoruz ki Temmuz ayında yapılan zamlar (ÖTV, memur, işçi, emekli zamları) mevduat ve fonlardaki stopaj artışlarının etkisi kalıcı olmayacaktır. Enflasyonun ana eğilimi%2'lerin altında kalmaya devam ettiği süreçte faiz indirimleri de devam edecektir. TL reel değerlenmeye devam edecek. Makro ihtiyati önlemlerle kredi koşulları gevşetilmeyecek. Para politikasındaki sıkılık devam edecek. Faiz koridorunda alt ve üst bantlar aynı oranda değiştiğinden fonksiyonunda bir farklılık olmayacaktır. Bilindiği üzere enflasyonu kontrol altına alıp fiyat istikrarının tesisi için para politikasının başlıca üç aracı var: Talebi düşürmek, arzı arttırmak veya enflasyon beklentilerini aşağı çekmek ya da bu araçların bir veya İkisini birlikte yapmak. TCMB’nin elinde zengin bir veri seti var. Açıklamalarından da anlıyoruz ki talep koşulları yavaş ve indirime elverişli. Ayrıca reel sektörün hayli yüksek reel faizli kredi koşullarına ulaşması zor. Nitekim konkordato müracaatlarında çok ciddi artışlar var. Enflasyon beklentilerinin çıpalanmasına gelince maalesef para politikası bu konuda başarısız. Piyasaların beklentilerinde ve reel sektör beklentilerinde anlamlı düşüşler olurken hane halkı hala gelecek 12 ayda enflasyonu piyasalardan daha yüksek bekliyor. 19 Mart'taki iç siyasi riskler nedeniyle enflasyon beklentileri yükselmişti. Koç Üniversitesi Hane Halkı anketlerinde bu gelişmeyi daha net görmek mümkün. Yıl sonu enflasyon beklentisi %65.Piyasa katılımcıları anketindeki sonuçlardan farklı. Gerek jeopolitik koşullardan kaynaklanan özellikler gerekse ek siyasi belirsizlik ve çalkantılar bu beklentilerin çıpalanmasını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle enflasyonun kontrol süreci uzuyor. Yaklaşık 2 yılda geldiğimiz mesafe maalesef çok yetersiz. Faiz indirim döngüsünün devam edeceğini, fahiş reel faizin yıl sonu itibariyle %5-6'lara düşeceğini tahmin ediyoruz. Yıl sonu itibariyle enflasyonun %30’lara politika faizinin de %35’lere düşeceğini ön görüyoruz. Faiz giderlerinin yüksekliği bütçeyi oldukça olumsuz etkiliyor.(Sadece Haziran ayında 6,3 milyar dolar faiz ödenmiş) 2006-2007 yıllarında faiz giderlerinin GSYH’ye oranı (-) %5,5’ler civarındayken bütçe açığının GSYH’ye oranı sadece (-) %0,6 ve (-) %1,5’ti. Bu oran 2024 sonu ve 2025 Mart’ta da (-) %4,9’a ulaştı. Haziran 2025 tarihi itibariyle(-) %4,5 civarında. Sn. Mehmet Şimşek ve TCMB açıklamalarında dezenflasyon sürecinin başarısı için para ve maliye politikalarının uyumunun nedenli önemli olduğu sürekli vurgulanmakta. Ancak bu büyüklükte bütçe açıkları ve %41,3 oranında yıllık geniş para arzı ile maliye politikası uyumundan bahsetmek ise hayli güç.(Nitekim son PPK metninde para ve maliye politikası uyumundan bahsedilirken daha önceki metinlerde yer alan “artan” kelimesi çıkarılmış durumda.) Her şeyi TCMB’den beklemek doğru olmasa gerek. Kamu bütçesi ile bu sürece destek vermede daha hassas olunmalı. Kamu maliye politikası önlemi olarak sadece vergi artışlarını değil aynı zamanda gider tasarrufunu da düşünmeli. Reel faizler bu denli yüksek iken enflasyonu 2 yılda indiremiyorsak başka faktörleri sorgulamak gerekir. Bu olumsuzluğa karşın rezervlerin brüt olarak 19 Mart öncesine yaklaşması olumlu.Swap hariç net rezervlerde yükseliyor ancak 19 Mart seviyesine henüz gelmedi. 19 Mart sonrasında yaşanan siyasi çalkantılar nedeniyle satılan brüt rezervlerin %90'ı yerine koyulurken net rezervlerin ancak %60'ı yerine koyulabilmiştir. Dolarizasyon talebi tehlikesi karşısında rezervlerin düzelmesi tampon fonksiyonu açısından faydalı.
TEPAV “Para Politikası Çalışma Grubu”nun görüşüne göre “Merkez Bankası'nın politika faizi konusunda sınırlı bir indirim imkânı var. Nedenleri:
• Türkiye'nin aylık tüketici enflasyonu %1.37 ile Arjantin'in ardından G-20 ülkeleri arasında en yüksek ikinci enflasyondur.
• Ülkemizin risk primi (CDS 285.6) yüksektir. Kalıcı bir şekilde düşürülememiştir.Korumacılık önlemleri ile jeopolitik koşulların olumsuzluğu halen devam ediyor.
• Ara hedef olarak alınan yıl sonu resmi enflasyon tahminleri çok sık değiştirilmektedir.
• Enflasyon bekleyişleri çıpalanamamıştır. Bu nedenle enflasyonda atalete neden olan fiyatlama davranışlarına yol açılmıştır.
• Kanunun belirlediği mal ve hizmetlere tek seferlik çok yüksek zamlar yapılmaktadır.
• Bütçe açığı yüksektir.
• Toplumda “hayat pahalılığı” konusunda şikayetlere şirketler kesimi de eşlik etmeye başladı.
• İhracatçılarımız Çin’in yoğun rekabeti ile karşı karşıyadır.
• Enflasyondaki düşüş eğilimine rağmen atılmakta olan siyasi adımların ve uygulanmakta olan ekonomik programın 2026 sonuna kadar Türkiye'yi%20'nin belirgin biçimde altındaki bir enflasyon düzeyine ulaştırması çok zor görülmektedir
Bu tespitlere katılmamak mümkün değil. Dezenflasyon programlarının süresi uzadıkça başarı sansı azalıyor ve toplumsal güven düşüyor. Maliyetinin de çok daha yüksek oluşu da haksız servet transferlerinin artışı ve adaletsiz gelir dağılımının daha da bozulmasına neden oluyor. Bu da demokratik gelişme sürecini olumsuz etkiliyor.