.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Horlama cinsel depresyon sebebi

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Horlamanın genellikle masum bir problem olarak görülse de, altında ciddi sağlık sorunlarının yatabileceğine dikkat çeken Özel Ento Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ümit Filiz, “Özellikle uyku apnesi yaşayan bireylerde, gece boyunca nefes duraklamaları vücutta oksijen seviyesini düşürüyor, uykunun kalitesini yok ediyor ve hormon dengesini bozuyor" dedi.
Horlama cinsel depresyon sebebi
Paylaş:
Horlamanın genellikle masum bir problem olarak görülse de, altında ciddi sağlık sorunlarının yatabileceğine dikkat çeken Özel Ento Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ümit Filiz, “Özellikle uyku apnesi yaşayan bireylerde, gece boyunca nefes duraklamaları vücutta oksijen seviyesini düşürüyor, uykunun kalitesini yok ediyor ve hormon dengesini bozuyor. Horlama sadece partneri değil, horlayan kişinin kendi sağlığını da ciddi biçimde tehdit ediyor. Horlayan her 3 erkekten 2’sinde testosteron düzeylerinde belirgin düşüş görülüyor. Bu da cinsel isteksizlik ve fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor. Ayrıca, sürekli bölünen uyku kişinin dikkatini toplamayı, iletişim kurmayı ve sağlıklı diyaloglar geliştirmeyi de güçleştiriyor” diye konuştu.

Kadınlarda da cinsel istek kaybı görülüyor
Dr. Filiz, uyku apnesiyle birlikte gelişen depresyon, libido kaybı ve orgazm sorunlarının hem erkeklerde hem de kadınlarda görüldüğünü belirterek, “Horlama ve uyku apnesi çoğu zaman erkeklerle özdeşleştirilse de, kadınlar da bu durumdan ciddi biçimde etkileniyor. Kadınlarda uyku apnesi cinsel isteksizlik ve orgazm zorluğu gibi sorunları artırabiliyor. Çiftler arasında ilişki problemleri de buna bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Yapılan son araştırmalarda uyku apnesinin yalnızca erkeklerin cinsel hayatını değil, kadınlarınkini de son derece olumsuz yönde etkilediğini ortaya çıkardı. Bu sorundan yakınan kadınlar, sağlıklı hemcinslerine göre iki kat daha az orgazm oluyor. Üstelik yalnızca orgazm oranının düşmesine değil, cinsel isteksizliğe de neden oluyor. Hafif uyku apnelerinde görülen cinsel isteksizlik sorunu orta ve ağır şiddetteki apnelerde iki kat artıyor. Araştırmacılara göre orta veya ağır uyku apnesisendromu yaşayan kadınlar, uykuya meyilli oldukları ve depresyon yaşadıkları için kendilerini cinsel ilişkiye veremiyor. Ayrıca uyku apnesi nedeniyle kan akımının düşmesi sonucu klitoris bölgesine yeterli kan ulaşamaması da orgazma giden yoldaki aşamaları bozuyor. Uyku apneli kadınlar daha zor uyarıldıkları için de tatmin olmuyorlar. Uyku apneli kadınlarda ilişkiden tatmin olamamanın ötesinde yaşanan diğer sorun da, ağrılı cinsel ilişki. Normal popülasyonda cinsel ilişkide ağrı nerdeyse hiç olmazken, ağır uyku apnelerinde ise ayda en az bir kez ağrılı ilişki görülür” dedi.

Tedavi ile çözüm mümkün
Horlama ve uyku apnesinin tedavi edilebilir bir sağlık problemi olduğunun altını çizen Dr. Filiz, “Uyku apnesi ve horlama tedavi edilmediği sürece, sorunlar daha da büyüyebiliyor. Doğru bir tedavi planıyla yalnızca hastanın değil, partnerinin de yaşam kalitesi yükseliyor. Tedavi süreci genellikle hastanın detaylı bir kulak burun boğaz muayenesiyle başlıyor. İlk adımda hastanın horlama öyküsü, eşlik eden nefes durmaları ve uyku kalitesi sorgulanıyor. Tanıda sıklıkla polisomnografi (uyku testi) uygulanarak gece boyunca solunum durmaları ve oksijen düzeyleri ölçülüyor. Bu test, uyku apnesinin derecesini ve tedavi gereksinimini netleştiriyor. Horlama tedavisi, hastanın durumuna göre kişiye özel planlanıyor. Basit horlama olgularında kilo kontrolü, alkol ve sigara kullanımının azaltılması, uyku pozisyonu düzenlemesi gibi yaşam tarzı değişiklikleri öneriliyor. Burun tıkanıklığı yapan yapısal sorunlar varsa burun içi cerrahiler, septoplasti veya konka küçültme gibi işlemler uygulanabiliyor. Orta ve ağır uyku apnesinde altın standart tedavi özel cihazlarla gece boyunca pozitif hava basıncı sağlamak. Alternatif olarak oral aparatlar, üst solunum yolu cerrahileri veya radyofrekans gibi müdahaleler de uygulanabiliyor. Uygun tedaviyle hem gece horlaması hem de gündüz yorgunluğu ve ilişkileri olumsuz etkileyen tüm sorunlar önemli ölçüde azaltılabiliyor” diye konuştu.