Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze Şeridi’nde açlık krizi uyarısında bulundu. Yardım sevkiyatlarının ulaşmaması bir yana, gıda dağıtımı esnasında yaşanan şiddet ve kaosun ölümleri giderek artırdığı belirtildi. Bu durum, pazartesi günü Fransa, İtalya, Büyük Britanya, İspanya, Kanada, Avustralya ve Japonya’nın da dahil olduğu 30 ülkenin yayınladığı ve İsrail'den savaşı derhal sona erdirmesi, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerine uyması istenen çağrıda da sert biçimde eleştirilmişti. Ama artık İsrail’e çağrıda bulunmaktan fazlasına ihtiyaç olup olmadığını da tartışmanın zamanı gelmedi mi?
Neden mi ? Somut bir ilerleme göremiyoruz. Çağrıların artması elbette iyi. Ama barış için baskı yapmak artık şart.
İsrail’in İnovasyon Bakanı Gila Gamliel'in sosyal medya Platformu X (twitter) paylaştığı yapay zeka ile oluşturulmuş hayali videoda; "İşte gelecekteki Gazze böyle olacak. Ya biz ya onlar!" sözleri duyuluyordu. Görülüyor ki İsrail Hükümeti’nin gerçek bir baskıyla karşı karşıya kalmadıkça ve müttefik, muhatap, ticaret ortağı, yatırımcı ve elbette askeri destek alıcısı muamelesi görmeye devam edildiği sürece şiddeti sona erdirmeyeceği ortada. Gelecek hayallerinde barış yok. Ya biz ya onlar.!. Daha da kötüsü: İsrail içinden etnik temizlik yapılmasını isteyen sesler de giderek daha gür çıkıyor.
Dolayısıyla, Avrupa Birliği’nin artık gerçeği anlaması, İsrail’e bir baskı gelmeden barış olmayacağını ve durumun giderek daha da kötüleşeceğini net bir biçimde görmesi ve kendi değerlerine sahip çıkması, ABD den bağımsız bir duruş ortaya koymasının vakti geldi de geçiyor bile.
Örneğin İsrail'e silah ambargosu uygulanabilir.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Le Monde’da bir grup hukukçu Filistinlilerin örgütlü biçimde açlıktan ölmeye sürüklenmesinin devamı halinde bunun mutlaka yaptırımla karşılık bulması gerektiğini kamuoyuna şöyle duyurdu:
"Uluslararası insancıl hukuk uzmanları olarak, açlığın savaş silahına dönüştürülmesini, insani yardımların etnik temizlik amacıyla kötüye kullanılmasını ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı soykırım politikası izlenmesini kınıyoruz… Fransa ve Avrupa Birliği, insani yardımlara erişimi engelleyerek insanları kasten açlığa sürükleme uygulamalarını örgütleyenleri cezalandırmalı ve İsrail’e tam kapsamlı bir silah ambargosu uygulamalı. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi, bu uygulamalara ilişkin soruşturmasını derinleştirerek bu örgütlü aç bırakma politikasının sorumlularını soykırım suçuyla yargılamayı gündemine almalı.”
İnsan olarak karar vermemiz gereken; Çıkarımız için güçlüden yana olup susalım mı, yoksa çaresiz insanların çığlıklarına, öfkelerine ses mi olalım?
Gazze meselesinde insaniyetin yok olması belki de hiç bu kadar görünür olmamıştı. Acizlik hissi her yeri kaplamış durumda. Avrupalıların ekseriyeti şiddetin sona ermesini istiyor, ancak işlerin yalnızca daha da kötüye gittiğini görüyor… Mevzubahis olan salt bir etkide bulunmak değil, aynı zamanda giderek artan çaresiz insanların öfkesine de ses olmak. Gazze günümüzün ahlaki tartısı, çağımızın Vietnam’ıdır. Bu da artık batı siyasetinde gereken karşılığı bulmalı.
Çünkü böylesine büyük bir kıyımın arkasında ancak bir kasıt olabilir.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki tek hedefinin Hamas olmadığı da belli.
Gazze’deki binaların tahminen yüzde 90'ı yıkıldı ya da hasar görmüş durumda. İki milyonu aşan nüfusun büyük bölümü yerinden edildi. Bu boyuttaki kasıtlı bir yıkımın ardında bilinçli bir politika olmalı. Yıkım öyle büyük ki, saldırıların yalnızca Hamas milislerine, tünellere ya da gizli silah depolarına yönelik olduğu iddiasının da bir inandırıcılığı yok. İsrailli siyasetçiler ve askerler her fırsatta sivil halkı koruduklarını söylüyor. Ancak ölenlerin çoğu sivilken, kadın ve çocukken bu iddia son derece komik oluyor.
Elbette teröristler cesaretlenmemeli.
İsrail’e karşı yaptırımları kabul eden bildiriyi imzalayanların imzalarının da bu anlama gelmediği açıktır. Çağrı açık ve net.
ABD, ALMANYA,TÜRKIYE bildiriyi imzalamayanlar arasında..
Hadi ABD'yi anladık. İsrail’in daimi destekçisi. Hangisi figüran hangisi başrolde belli değil. Almanya'nın İsrail'e karşı soykırım gibi bir mahcubiyeti var. Yine de Federal Şansölye Friedrich Merz yaptığı açıklamada, Gazze'de sivillere yönelik saldırıların insani normlara aykırı olduğunu ifade etti. Ya TÜRKİYE?
Gazze'de açlık
Gazze'de açlık
Paylaş: