Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Erdoğan CHP’ye yönelik “baskı savaşında” geri adım atmaz

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Erdoğan CHP’ye yönelik “baskı savaşında” geri adım atmaz
Erdoğan CHP’ye yönelik “baskı savaşında” geri adım atmaz
Paylaş:
Gazeteci Yazar Murat Kışlalı, GÖZLEM’in ülke gündeminin başında gelen olay ve gelişmelerle ilgili sorularını cevapladı.
********
GÖZLEM – Ankara kulislerinde “Bayramdan sonra kabine değişikliği yapılacağı ve ‘önemli’ bazı bakanların değişeceği” konuşuluyor. Olabilir mi, olursa hangi bakanlar değişebilir; sebepleri?
K – Olabilir. Zamanlamanın en önemli nedeni bakanların emekli maaş alabilmeleri için gerekli iki yılın bu haziranda bitiyor olması. Turizm Bakanı özellikle Kartalkaya faciasından sonra çok yıprandı. Erdoğan onu o dönem zafiyet göstergesi olmaması için görevden almamıştı. Şimdi kendisinin de isteğiyle görev değişikliği yapacaktır. Bazı açılardan çok iyi bir performans sergileyen İçişleri Bakanı’nın Saray’da çok karşıtı kesimlerin de olduğu konuşuluyor. Görevden alınması sürpriz olmayabilir. Mehmet Şimşek sürekli tartışılan ve özellikle damat ve ekibinin ayağını kaydırmak istediği bir bakan. Enflasyon mücadelesinde tek başarısı faizleri yüksek tutmak oldu. O da kendisini hedefe oturttu ve görevden alınması dört gözle bekleyenler var. Ancak görevden alınırsa bunun piyasalara ikinci bir 19 Mart gibi etkisi olabilir. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da görevden alınabilecek bakanlar arasında gösteriliyordu. Ancak son Hâkim ve Savcılar Kurulu seçimlerinde çok etkili oldu. İstediği isimlerin çoğunu seçtirdi. Kabinede oldukça güçlü gözüküyor. Bu şartlarda önceden konuşulmasına karşın görevden alınacağını düşünmüyorum. Diğer bazı “daha az önemli” bakanlıklarda parti içi dengeleri kollamak amacıyla değişiklikler olabilir. Bir çok konuşulan konu da Tarım ve Orman Bakanlığı ile özellikle belediyelerin muhalif partilere geçmesi sonrası rant konusunun ana öğesi olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığının bölünecek olması.
GÖZLEM – Gazeteci Tolga Şardan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki dosyayı tamamladıktan sonra Ankara’da daha önemli bir görev verileceğini, Bayramdan sonra yapılacak kabine değişikliğinde Adalet Bakanlığı’na getirileceğini yazdı. Bu değişikliklerin yapılmasının sebebi, “Avukat. İsmail Sami Çakmak, İBB’ye yönelik soruşturmaları yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikâyet etmesi olabilir mi?
K – Sanmıyorum. Akın Gürlek Cumhurbaşkanı Erdoğan adına çok önemli bir işlevi üstlenmiş durumda. Erdoğan’ın İmamoğlu ve CHP ile mücadelesini bizzat harf harf kurguluyor. Böyle bir görevden, icraatın bu kadar içinde olamayacağı Adalet Bakanlığına getirileceğini düşünmüyorum. Özellikle Erdoğan’ın daha İmamoğlu, CHP ve arkasından gelecek diğer isimler konusunda başlattığı ve sürdürmek zorunda olduğu bir baskı mücadelesi varken.
GÖZLEM – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin aralarında Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de bulunduğu 12 kişi hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde düzenlenen "oylamaya hile karıştırma" suçlamasıyla 1 yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianame Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianame ve sonrası için görüşünüz?
K – Muhalif medyada büyük bir kesim CHP kurultayının 30 Haziran’daki davada “mutlak butlan” kararıyla iptal edileceği konusunda hemfikir. Buna karşın yine büyük çoğunluk CHP’ye kayyum atanacağını düşünmüyor ve bu tehlikenin İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası ortaya çıkan tepkilerden dolayı ortadan kalktığını sanıyor. Ben aynı kanıda değilim. Erdoğan, CHP’ye kayyum atanması da dahil tüm seçenekleri elinin altında tutmak isteyecektir. Çünkü başladığı bu “baskı savaşında” bırakın geri adım atmayı, geri adım attığı izlenimi yaratacak en ufak bir hareketi bile yapmayacaktır. Bunun da ötesinde Kemal Kılıçdaroğlu ekibi iktidarın güdümüyle yeniden göreve gelse bile Erdoğan bu durumun kendisi açısından tam bir sonuç vermeyeceğini düşünüyor ve adımlarını ona göre atmayı planlıyordur. Kılıçdaroğlu başa geldi diye Erdoğan açısından CHP sorunu ortadan kalkacak diye bir sonuç çıkarılamaz. Bunu da en iyi kendisi bilir.
GÖZLEM – CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da "Partimi, Cumhuriyeti kuran partiyi adliye koridorlarında konuşmam, partimi adliyede tartıştırmam. O nedenle ifadeye gitmedim, gitmem” dedi. Haklı mı?
K – Haklı ama bu ifadelerinde samimi ise 30 Haziran’daki davada iktidar tarafından yeniden partinin başına getirilirse en kısa zamanda seçimli bir Kurultay’a gidip aday da olmayarak bu samimiyetini kanıtlaması gerekir. Böyle bir süreçle CHP’de yönetimin değişmesinin bana göre imkânı yok. Kılıçdaroğlu’nun da böyle bir süreçle göreve gelip, bu görevde kalmaya devam etmesi de mümkün değil.